"Levy biliyorsun kendin gidebilirsin"
"Evet ama yanında biriyle gitmek daha güzel".
"Hem zaten ev yolunun üstünde uzatma işte." İç çektim.
Levy'e değer verdiğim bir arkadaşımdı. Ama... Biraz fazla inekti. Kitaplar kitaplar ve ne biliyor musunuz? Tekrar kitaplar. Ah bu kız nasıl yaşıyor. Ve bu yüzden sürekli kütüphaneye gider yolumun üstü olduğu için beni de sürüklerdi. Bugün de aynısı olmuştu. Okulda beni aradığını duyunca tüymeye çalıştım ama yakaladı. Lise son sınıfız hala ders ve kitaplarla uğraşıyor. Zaten okulun bitmesine bir ay kalmış. Eğitim sistemimiz desen saçmalık.
Lise son sınıflar yıl sonunda normal bir şekilde mezun oluyor. Üniversiteye gitmek isteyen öğrenciler okul kapandıktan 3 ay sonra istedikleri okulun sınavına giriyorlar. Benim pek ilgimi çekmiyor doğrusu. Üniversite demek biraz daha okul demek. Ah! Fikri bile uykumu getiriyor. Uyku demişken Happy ne yapıyor ki?
Happy benim çocukluk arkadaşım. O bir kedi. Evet, o bir kedi arkadaşlar. Konuşabiliyor. Hey! Gülmeyin! Ciddiyim ben! Bizim buralarda bile pek bulunmaz. Ama bende bir tane var işte. Doymak bilmeyen, sürekli balık yiyen, uykucu... Benimle hiç (!) benzerliği yok yani.
Sessiz geçen bir yol ardından kütüphaneye geldik. Levy merdivenleri seke seke çıkarken elim cebimde peşinden girdim. Bir sürü kitaba bakıyor kurcalıyor gözleri parlıyordu. Ben de tam o anda bilmem kaçıncı kez oflarken onu gördüm.
Sarı uzun saçlı bir kız elindeki kitapla garip hareketler yapıyordu. Tek kaşını kaldırıp izlemeye başladım. Dans mı ediyor o? O nasıl bir dans! Neye bu kadar sevindi ki-- derken kız benim onu izlediğimi gördü. Olduğu gibi kalakaldı. Sarışın olduğu için kızardığı belli eden suratıyla hızla koştu. Ve gitti. Levy'de arkasından bakarken" Kim bu acaba? Daha önce hiç görmedim buralarda." dedi. Omuz silktim. Kütüphaneden çıkınca direk evet geçtim.
A-ah yoruldum cidden.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İmkansız Değil; NaLu
Fanfiction-NaLu fiction- Kütüphanede aradığı kitabı bulmanın mutluluğuyla dans eden bir kız; Zorla kütüphaneye getirilen bir erkek. -NaLu kurgusu-