1:2 (f)

484 49 2
                                    


tw! (bu bir uyarıdır, tetikleyici sahneler olabilir!)

flashback
-

zorlukla kaldırdı bedenini yerden, semih bu muameleye daha ne kadar dayanabilir bilmiyordu.

her şey reşit olmasıyla başlamıştı.
önce kaldığı yurttan çıkmış sonra da iş diye kandırılıp buraya getirilmişti.

kimsesi olmadığı için mi böyle oluyordu? çocuk düşünmekten kafayı yiyecekti.
kendi yaşıtı olan gençler gibi tek derdinin üniversite sınavına hazırlanmak olmasını isterdi ama durum onun için hiç de adil değildi.

çok saftı bir kere, yurttan ayrılınca hemen iş bulup kendine bir ev tutacağını hayal ediyordu. yapabilirdi de belki. bu orospu çocuklarının eline düşmeseydi.

o zamanları hatırladı. yine bir ilandan bulduğu iş başvurusu için görüşmeye gidecekti. öyle sanıyordu. adresteki yere gittiği gibi burnuna koklatılan eterle bayılmış ve gözlerini yeni cehennemine açmıştı.

her sabah gözünü açtığında dilediği ilk şey ölmek oluyordu. çünkü acılı genç bunu yapmaya dahi korkar olmuştu.

bedeni üzerinde gezinen elleri hatırladıkça yine o hisse kapıldı ve ölmek dışında acısını çıkarabildiği tek yönteme başvurdu; kesiklere.

önce ilk bakışta görünmeyen yerlerine çizikler atarak başladı. üst bacakları, beli derken git gide çoğalıyordu bu kesikler.
ve semih artık bunların bile acısını dindiremediğini hissettiği bir gün zorlukla kaçtı mekandan.

ne olursa olsun demişti kaçmadan önce.
ne olursa olsun artık.. belki yakalanırdı belki de cezalandırılırdı hatta kim bilir, kendi yapmaya korktuğu şeyi onlar yapıp onu öldürerek ödüllendirilebilirlerdi bile.

arkasına bile bakmadan kaçıp gittiği yere oldukça uzaktı artık. yağmur yağıyordu ve semih koşmaktan beter hale gelmişti.
zorlukla kendisini müstakil bir evin önüne attığında bayılmadan önce çıkardığı sesler sayesinde hayatının değişeceğini ise o an için bilmiyordu.

-

gelen seslerle sigara içtiği mutfaktan ayrıldı barış alper. gecenin bu saatinde kapısının önünde kimin ne halt ettiğini merak ediyordu.

eline kenarda duran jopunu da aldıktan sonra temkinli adımlarla kapıya doğru ilerledi ve delikten baktı. yüz üstü yatan biri vardı. kapıyı açtı ve yağmurun ıslattığı bluzu iyice üstüne yapışmış içini belli ederken, üzerinde bir ceket bile olmadan bu havada dışarıya çıkan o kaçığa baktı.

numara yapıyor ihtimaline karşı oldukça dikkatliydi. bedeni ayağıyla ittirip yüzüne baktıktan sonra şaşırmadan edemedi. karşısında gördüğü yüz bu zamana kadar gördüğü en temiz yüzdü.

kafasında dönen düşüncelere rağmen irkilip kendine gelmesi uzun sürmedi.
çocuğu kucakladığı gibi içeriye aldı.

bilinci yerinde olmasa bile o kadar üşümüştü ki zavallı çocuk titriyordu.
odasına gidip kendi kıyafetlerinden birkaç parça getirdi.

çocuğu ılık bir duşa sokmadan önce kendine gelmesini bekleyecekti.
düşünceler eşliğinde önünde duran yüzü izlerken bir sigara daha yaktı.

--

semih sonunda büyük bir baş ağrısı ile uyandı. etrafına bakmayı akıl etmişti.
daha önce hiç görmediği bir yerde olduğu için korkup elini hemen üstüne atarken çıplak olmadığını görünce derin bir nefes aldı.

dün gece yavaş yavaş zihnine doluyordu.
oradan kaçıp bir evin önünde yere yığılışı...

yüksek ihtimalle ev sahibi acıyıp eve almıştı ama nasıl güvenip de onu içeride tek başına bırakmıştı. üstelik üstüne kendi kıyafetlerinden bile vermişti.

semih şaşkınlıkla yattığı yerden kalktı ve dışarıya çıktı. 2+1 sayılabilecek bir evdelerdi. koridor boyunca yürüyünce solda, mutfakta ona yardım eden kişiyi gördü. oldukça kalıplı, sarışın ama kıvırcık bir adam.

ne demesi gerektiğini bilmiyordu ama sarışın zaten ondan önce davrandı.

"gelsene."

semih ikiletmedi. şu an bu gence karşı bir minnet duygusuyla doluydu. başı hafif eğik bir şekilde yürüdü ve sandalyelerden birine oturdu. barış'a en uzak olana oturduğu sarışının gözünden kaçmamıştı. karşısındaki çocuğun ondan çekindiğini fark ettiği için yumuşak tutmaya çalıştığı sesi ile konuştu.

"dün gece kapımın önünde baygın bir şekilde buldum seni. üstünde incecik bir bluzla, çok fena ıslanmıştın."

semih başını kaldırıp karşısındaki elalara baktı bir süre.

"ben üzgünüm, zahmet verdim.. ayrıca teşekkür ederim tüm bunlar için şimdi kendi kıyafetlerimi giyip size daha fazla rahatsızlık-"

barış hemen sözünü kesti genç oğlanın.

"hey, ben bunları söylemen için konuşmadım sana. evet kötü bir durumdaydın ama o an seni umursamayıp hayatıma devam edebilirdim. bu yaptıklarım için kimse beni zorlamadı, ben istedim. teşekkür falan da beklemiyorum. sadece eğer başka bir durum varsa bana anlatmanı istiyorum. anlaştık mı?"

semih kafa salladı.

"o halde neden o şekilde kapımda baygındın buradan başla bakalım."























semih'in geçmişini, barışın ne istediğini ve elemanların nasıl tanıştığını öğrendiğimize göre final vakti gelmiş

LOVe4ME ― barsem ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin