Gêwram'în (KUMRALIM)

26. Bölüm

Çok uzatmadan bölüme geçeceğim zaten olanlardan hepimiz bi haberiz...

Keyifli okumalar...

...

Ardîl, duyduğu ile olduğu yerde donup kaldı. Duyduklarının gerçek olup olmadığını anlık bi sorguladı ama Merve'nin gözlerindeki hüzün ve çaresizlik herşeyi anlatıyordu...

"NEE!"diye bi ses yükseldi ve bu ses Arda'dan geldi.
Ardîl allık allık baktı ve gerçekten de Ne?
"Merve ne diyorsun kızım sen?"diye ayaklanip kızınin yüzüne bakarak sordu Yavuz Bey.
Merve, gözünde akan bi yaşı hemen elinin tersiyle silip "Duydunuz baba,ben hamileyim. Ardîl ile birbirimizi seviyoruz ve ben Eren ile değil Ardîl ile evlenmek istiyorum!"sesindeki hüzün bastırdı.

Ardîl ise hâlâ neler olduğundan bi haber öylece olduğu yerde kalmış ona bakan gözlere bakıyordu.
Ne ara sevdi bu allıkçı onu?
Ne ara hamile kaldı?

Lan yoksa bunlar...

Yok! Bişey yaşanmadı ki!

Ne si*im dönüyor ise cidden o ona bu denli bakan gözler tarafından si*ilecekti.

"Ardîl..."bu sefer bu ses Eda'dan geldi.
Ardîl ise hâlâ şokta iken Edaya dönüp "Hii"diye onaylamak adında mırıltı çıkardı.

"Yavuz burada ne oluyor?"diye soran  Arif Bey oldu.
"Merve h-hamile mi Yavuz Amca?"diye bir soru daha erenden geldi.
Yavuz Bey, şuan sorulara cevap veremeyecek kadar şaşkındı.
Merve, Ardîle bakıp, yavaş adımlarla yanına yaklaştı. Ardîl, bakışlarını ilk defa ortamdan çekip Merve'nin gözlerinin içine baktı. Merve, Ardîle yaklaştı ve şuan ardilin dibinde gözlerinin içine bakıyordu.

"Yalvarırım dediklerimi onayla..."diye mırıldanarak sadece ardilin duymasını sağlayacak olan lafı söyledi.
Ardîl, Merve'nin gözlerinin içine baktı.
Kızarmıştı,ve ilk defa bişey fark etti merve çok güzel bi kızdı...

İlk defa bu denli bi yakınlaşmalari olmuştu. Merve,bunu yapacak kadar çaresiz kalmış ise ve ona bu denli güvendi ise yapacaktı.
Gözlerini kapatıp açtı ve onayladığı anlamına geliyordu ve o büyük ellerini Merve'nin narin ellerinin arasına aldı.

Merve'nin elleri onun ellerinin yanında narin ve küçük kalıyordu. Öyle bir aldı ki vücudunda anlık bi titreme oldu. Sanki sıksa kırılacak,zarar verecek birşeye dokunur gibi dokundu.

Merve,her ne kadar bu haraketti beklemese dâhi onunda hoşuna gitmiş ve memnuniyetle karşılık vermişti.
"Asıl size sormalı ne oluyor burda? Sevdiğim kadını hemde karnında benim çocuğumu taşıyan kadını başka bi adamla mi evlendiriyorsunuz?"benim çocuğum kısmını vurguladı. Çünkü bu evlilik işinin merve tarafından istenmediği apaçık belliydi. Yoksa allıkçı böyle bişey asla yapmazdı.

Her ne olursa olsun şuan merve ona güvenmis ve ondan yardım istiyor ise yapacaktı. İşin ucu nereye gitse dahi çünkü nedense kalbi ve beyni ona böyle yapmasıni gerektiğini söylüyordu.

"Neler oluyor burda? Ne çocuğu? Ne saçmalıyorsun ve kimsin? Merve benim!"diye ardilin üzerine yürüyen Eren ile Ardîl'in anlindaki damarlar ortaya çıktı. Dişlerini sıkmaya çenesinin kırılacak dereceye geldiği ortadaydı.

Bu çocuğun merveye benim demesi hiç hoşuna gitmemiş aksine karşısındaki adamın şuracıkta kafasına sıkıp gebertme isteğiyle tutuşturmuştu.

"O dilinin yerinde durmasıni istiyor isen s*k s*k konuşmayı kes! Benim olana benim diyemezsin!"diyerek oda erenin üzerine doğru gitti.
Merve, ardili tanıdığı günden beri ilk defa böyle sinirli görmüştü. Şuan ona bu şekilde yardım edip yalanına ayak uydurması onu o kadar mutlu etmişti ki daha sonra bolca teşekkür edecekti.
Her ne kadar anlaşmasalar bile o hiç bir zaman Ardîle kin beslememişti.