Okuyanlara çok teşekkürler multide Maysa'nın elbisesi var
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
O Poyraz olacak adamın bize gelip annemle kararlarını açıklamalarının üstünden 2 hafta geçmişti ve ben her gün gece yatarken her sabah kalktığımda bu konuyu düşünüyordum. Annem yarın evleniyordu ve bugün alış -verişe çıkacaktık. Anneme her ne kadar benim kıyafetim var diye diretsem de yeni şeyler almakta kararlıydı.
"Maysa sen hâla hazırlanmadın mı? " diye odadan içeri daldı annem.
"5dakikaya hazırım " dedim ve bu cevabımın üzerine annem odamın kapısını kapatıp aşağı indi. Bende hemen kalkıp altıma siyah opak kilotluçorap onun üstüne siyah şort üzerime de kırmızı yarasa kol penyemi giyip saçlarımı açık bıraktım. Çantamın içine telefonumu atıp aşağı indim. Makyaj yapma gereği duymamıştım. Montumu giyip çizmelerimin fermuarını da çektikten sonra hazırdırm. Anneme dışarda olduğumu söyleyip bahçeye çıktım. Küçükken dedemin bana hep hikaye okuduğu ağacın altına oturdum. Karlar erimişti ama kuru soğuk vardı. O sırada kapıda annem belirdi ve başıyla hadi diye işaret yaptı. Poyraz efendi şöförünü göndertip bizi aldırmıştı. AVM ye geldiğimizde annem hemen bi mağaza bulmuş elbiseden elbiseye atlıyordu. Bende oradaki deri koltuklara oturmuş onun bu haline bakıyordum. Gerçekten hiç benzemiyorduk. Annem beni oturuyor görünce koşarak yanıma geldi. .
"Maysa hiç istekli değil misin ya yarın evleniyorum bari yalandan mutluymuş gibi yapamaz mısın? " diye sorunca çok büyük bi hata yaptığımı anlayıp anneme sarıldım ve bende kendime elbise aramaya koyuldum. Annem sadece nikah istediği için Poyraz babacığımın yalısında küçük bi törenle evleneceklerdi. Bunun için sade ve tek renk birşeyler bakmalıydım. O an önümde duran siyah mini tek kol elbiseyi farkettim. Ve galiba bunu alacaktım. Hemen kabine gittim ve çıkmamla Poyraz 'ı karşımda görmem bir oldu. "Özür dilerim korkuttum mu? "
"Ha yok sorun değil " dedim ve bir adım geri çekilip beni baştan aşağı süzdü.
"Çok çok güzel olmuş " dedi. Kafamı sallayıp tebessüm ederek
"Teşekkür ederim " dedim. Bana doğru yaklaşınca bir adım geriledim tekrar bi adım yaklaşınca gene bir adım geriledim ve kabinin aynasına çarptım. Bir elini aynaya dayayıp bir elini belime koydu ve kafasını saçlarıma gömdü. Tam ittirecekken
"Keşke annenden önce seninle tanışşaydık " dedi. Annemin adımı seslenmesiyle kendime gelip Poyraz 'ı üstümden ittirdim. Ve koşarak annemin yanına gittim. Annem bu telaşlı halimi farkedince
"Ne oldu " diye sordu.
"Bi bişey yok "diye kekeleyince annem geldi ve kolumu tuttu
"Emin misin tatlım ?" dedi hemen hızlı hızlı kafamı salladım. Ve annem de peki anlamında kafasını sallayıp bana beyaz bi elbise gösterdi denemesini söyleyince hemen kabine girdi bende üstümde daha fazla bu elbiseyle durmamak için kabine geri döndüm. Üstümü değiştirip annemin yanına gittim. Tam anne diye bağırcakken Poyraz 'la öpüştüklerini farkettim. O an Poyraz beni farketti ve yüzünde piçvari bi gülümsemeyle bana baktı sonra annemin dudakarından ayrılıp seni seviyorum dedi. Aldıklarımızın parasını ödeyip eve geldik ve ben direk odama çıkıp kıyafetlerimi değiştirme gereği duymadan yatağa girdim. Sabah güneşin rahatsız edici ışıkları gözüme vurunca yatktan doğruldum bugün büyük gündü. Hemen banyoya gidip sıcak ve rahatlatıcı bi duş aldım. Odaya geri döndüğümde hâla çantamda olan telefonumun çaldığını duydum.
"Efendim? "
"Kuşum günaydın nasılsın? " Arya aslında üzülüp üzülmediğimi ruh halimi soruyordu
"İyiyim iyiyim merak etme hadi bize gel kuaföre gidicem bide anlatacaklarım var "
"Konu ne? "
"Poyraz "
"Üvey babanı mı diyorsun? "
"Evet hadi geç kalma kahve suyunu koyuyorum " Arya kahkaha atarak
"Su kaynamadan oradayım"dedi ve telefonu kapattık. Kıyafetimi saçım yapıldıktan sonra giyeceğim için elbisemi kılıfına koyup kuaföre giderken ne giyebileceğime baktım. Koyu lacivert bi kot onun üstüne lacivert omuzları açık kazak giydim. Aşağı inip kahve için ketıla su koydum. Banyoya gidip saçlarımın ıslaklığını havluyla alıp taradım. Tekrar mutfağa gidip kaynayan suyu fincanlara koydum içine kahve ve şeker attım o sırada kapı çaldı. Koşarak kapıyı açtım ve Arya'nın güçlü kollarıyla karşı karşıya geldim ya sen bi kızsın bu aygır gücü nereden geliyor anlamıyorum.
"Yavrum nasılsın? "
"Arya sen sarılana kadar gayet iyiydim "dememin üstüne Arya hemen benden ayrıldı
"Tamam be soranda kabahât " öpücük atıp mutfağa gittim Arya 'nın ve benim kahvemi alıp geldim salondaki L koltuğa oturup yanıma elimle vurdum. Koşarak yanıma zıpladı.
"Evet dinliyorum dökül bakalım. " dedi. Bu zamana kadar Arya 'dan hiç birşey saklamamıştım ve Poyraz olayını da anlatacaktım sadece nereden başlayacağımı bilmiyordum.
"Yav hadisene kızım amma merak ettirdin " dedi ve o an gözlerimi kapatıp derin bi nefes aldım karşımda bana soran gözlerle bakan arkadaşıma bi çırpıda her şeyi anlattım
"Oha yuh bu Poyraz hakikaten şerefsiz kızım Maysa kalk annene anlat vazgeçsin. "
"Benim düşünmediğimi mi sanıyorsun Arya ama yaparasam annem çok üzülecek bu nikah için 2 haftadır oradan oraya koşturuyo ilk kez evlenecek sen biliyorsun ve benim bu mutluluğu elinden almaya hakkım yok! "
"Neyi kimin elinden almaya hakkın yok bitanem? " annem gecelikle merdivenlerin başında durmuş bize bakıyordu. Arya ayağa kalktı ve annemin yanına gidip yanaklarını sulu sulu öpüp
"Günaydın Çiğdem teyzem benim be of şu asalete şu endama bak be değil o Poyraz efendi seni ne doktorlar ne mühendisler istedi de biz vermedik ".diyince
"Merak etme Arya annem hepsine verdi ".dedim annemle beraber Arya gözlerini pörtletip bana bakınca sadece omuzlarımı silktim. Neyseki daha deminki konuyu unutmuştu. Annem bozulmuş bi ses tonuyla
"Siz kuaföre gidin bende hazırlanıp gelirim " dedi. Kafamı sallayıp kapıya doğru yöneldim montumu giyip aşağı indirdiğim elbisemin kılıfını ayakkabılarımı ve çantamı alıp çıktım. Arya hemen arkamdan bi çimdik atıp bana sinirli sinirli baktı. Bu atarının sebebi daha yeni anneme söylediklerimdi. Arya'yla beraber kuaföre gelince kadına istediğim modeli anlattım. Örgülü bi topuz yapıp dumanlı bi göz makyajı yaptırmıştım. Arya fön çektirmiş ve sadece eyelenier çektirmişti. Anneme gelirsek sarı saçları bukleler halinde omuzlarından dökülünce beyaz ve siyahın uyumu olarak siyah bi göz makyajı yaptırmıştı. Annemin yanına gidip
"Çok güzel oldun ve ben özür dilerim "
"Galiba sen haklısın ama beni anlamanı umuyordum prensesim neyse sorun yok ve ayrıca sen benden daha güzel oldun çok çok güzelsin bugün bütün gözler senin üzerinde olacak ".dedi gülerek o sırada topuklularla hoplaya zıplaya yanımıza Arya geldi.
"Annem gelin oluyor sırada bana geliyor selfiesi lütfen ".diyip telefonunun önce kamerasını açtı . Hepimiz onun bu sözüne gülerken bi fotoğraf çekti. Kapı açılıp içeri Poyraz girdi
"Bayanlar sanırım bugün bi kaç erkek pataklamam gerekecek ".dedi ve anneme sarıldı. Hep beraber arabalara dağıldık biz Arya'yla gidiyorduk.
"Bide gözümün içine baka baka anneme sırnaşmıyor mu ağzına yapıştırasım geliyor geri zekalı !"
"Tamam Maysa sakin ol bitter çikolatam " bitter çikolata Arya 'nın en sevdiği çikolataydı bu yüzden bana hep bitter çikolatam derdi. Derin bi nefes aldım ve camdan dışarıyı seyretyeme başladım. Poyraz bi evin önünde durunca Arya 'da durdu ben daha demin ev mi demiştim burası saray yavrusuydu sanırım. Dışı böyleyse içi nasıldır taktiğini düşünüp içini hayal ediyordum. Arabadan inip annemgilin yanına gittik. Poyraz efendi annemin elini tuttu ve kapıyı çaldı. Kapıyı 40larına merdiven dayamış bi kadın açtı.
"Buyurun Poyraz bey herkes sizi bekliyor. " dedi içeriyi işaret ederek. Dördümüzde içeriye geçtik. İçeri geçer geçmez. Arya sesli bi şekilde Yuh demişti ve benden bi dirsek darbesi yemişti. Doğruyu söylemek gerekirse şimdi annemin neden kendinden 10 yaş küçük biriyle evlendiğini anlamıştım. Ama asıl önemli olan Poyraz annemde ne buluyordu. Nikaha yaklaşık yarım saat vardı ve annemgil salonun ortasına koyulmuş küçük masaları geziyorlardı. Garsonlar arada içki ve yiyecek servisi yapıyordu. Geleli 1 saat olmasına karşın Arya 3. Şarabını içiyordu. Tuvalete gitmem gerektiğini söyleyip Arya 'nın yanından ayrıldım asıl amacım o kalabalıktan kurtulmaktı. Tuvalete girip kapıyı kilitledim ve yüzüme su çarptım. Elimi yüzümü kurulayıp kapıyı açtım. Annem bu adamla evleniyordu da bende mi bu evde yaşayacaktım artık bu konuyu konuşmamıştık hiç. Aynada yansımama bakarken kapı açıldı ve içeriye Poyraz girdi ve hemen kapıyı kilitledi.
"Napıyorsun se" lafımı bölen Poyraz 'ın dudakları oldu. Beni öpmüştü. İlk öpücüğümü üvey babam almıştı. Gözlerim dolu dolu onu ittirince yüzüme baktı ve
"Bu evliliği sırf senin için yapıyorum küçük aşkım " dedi ben ağzım açık ona bakarken kapıyı açtı ve aşağı indi kendimi toparlayıp hemen arkasından bende aşağı indim. O sırada nikah memuru gelmiş masaya oturmuştu. Bende hemen koşarak masamıza geçip olacakları izlemeye koyuldum. Sırayla anneme ve Poyraz 'a anne baba adlarını sordu
"Sen Mehmet kızı Çiğdem Haluk oğlu Poyraz 'ı kocalığa kabul ediyor musun? "Annem heyecanlı bi sesle
"Evet " diye bağırdı.
"Sen Haluk oğlu Poyraz Mehmet kızı Çiğdem 'i karılığa kabul ediyor musun? " Poyraz bi an kalabalığı taradı ve gözleriyle beni buldu piçvari bi gülümseme takınarak göz kırptı
"Evet"................
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY BABAM !
RomansaŞu hayatta iki tür kadın vardır Birincisi; Tanrıcalar İkincisi; Paspallar Ben kesinlikle birinci gruptaydım çünkü Maysa Akın olmak bunu gerektirirdi..