Gökyüzünün Unutulan Çocukları

-4-

(Soldaki) - Faruk

#################################

Sabah uyandığımda saat 08:30 ' a geliyordu . O alarmın muhteşem sesiyle uyanmıştım . Uyanmak için hemen duşa girdim . Soğuk su zihnimi açmama iyi gelmişti . Saçlarımı kurutup düzleştirdikten sonra aşağıya inmiştim . Herkese kuru bir şekilde Günaydın demekle beraber masaya oturdum . Onlar da bana aynı şekilde cevap verdiler . Masadan sadece çatal bıçak sesleri geliyordu . Bende kahvaltımı yaptıktan sonra görüşmek üzere diyerek evden çıkmıştım . Aslında evimiz hep böyleydi bir yanı aciz kalmış sessiz ve sakin...Kapıdaki duran arabamın yanına gidip içine bindim . Ardından arabamı çalıştırıp üniversitenin yolunu tutmaya başladım . Şoföre gerek yok azıcık özgür olalım diye düşünüyorum . Üniversiteye gittiğimde arabamı park etmek için yer aramayı başladım fakat yer bulmak bir hayli zordu tam bir yer buldum derken arkamdaki siyah araba park etmişti bile . Kim bu gereksiz diye düşünürken arabanın içinde bay hödüğü görmüş oldum . Bu da iki . Şanslıyım ki karşıda boş yer bulmamla oraya park ettim . Hızlıca fakültenin içeriye girdim ve ilgili dersliğe geçtim . Önümde iki kız konuşuyorlardı belliki önceden konuşuyorlardı yani samimiyetleri vardı . Ben de nedense konuşmak istediğim bu iki kızla onlarla birkaç soru sordum falan bir baktım fazla sıcak kanlı insanlar liseden arkadaş olan bu iki kız nedense bana samimi geliyorlardı . Onlarla konuştuktan sonra çıkışta bana arkadaşlarıyla buluşacaklarını beni de tanıştırmak istediklerini söylediklerinde nedense onları kırmak istememiştim . Cemre ve Selen kapının orada duran bay hödüğü görünce ikiside ona el salladılar . İçimden al işte lafını patlatmıştım bile .

-Cemre: Hazar nasılsın ?
-Hödük:İyiyim Cemre sen nasılsın ?
-Cemre:İyiyim bende .

Ardından Selen lafa atladı:
-Selen:Bugün arkadaşlarla buluşucaz sen de gelsene.
-Hödük:Bakarız ya birkaç işim var

Tamam diyerek onlarda onayladılar . Ben sadece onları dinliyordum . Gözlerim bir ona bir ona kayıyordu . Hazar ise beni gözleriyle süzmekle yetinmişti . Nereden tanışıyorlardı merak ediyordum ama soramazdım ya . Yeni tanıştığım birilerine üstelik bana ne kadar samimi yakın gelselerde bu yanlıi olur demekle yetindim . Zaten onlar açıklar diye umuyordum . Fakat gözlerim nedense soru işaretiyle dolu olacak ki Cemre bana açıklama isteği duymuştu .
- Melis , Hazar benim hem kuzenim hem de Selen ve benim lise arkadaşımız kendisi de soğuk ve egoist biridir baksana halinden .
Dışarıdan gülümseyerek içeriden de belli oluyor demekle yetindim . Bu sıra da hoca derse girince herkesten ses kesildi .

************************************
-Melis geliyor musun ?
-Neyse geliyim o halde . Isterseniz benim arabamla gelebilirsiniz .
-Olur aslında güzel olur .
Kızlarla birlikte arabaya binip bana nerede buluşacakları yeri tarif ettiler ve bende o doğrultuda gittim . Mekana geldiğimizde arabadan çıkıp mekanın içine geçtik . Açıkçası tam öğrenci mekanıydı . İçeride hoş bir hava vardı sade ve şıktı içeride kahve, nargile içenler ve sohbet eden kişilerle doluydu . Açıkçası mekanın adını çok duydum fakat gelmek kısmet olmamıştı . Biz içeri girdiğimizde bizim tarafa el sallayan birkaç kişi olmuştu bizfe o tarafa doğru gittik ve selamlaştılar beni de arkadaşlarıyla selamlaştırdılar . Bende hepsiyle tokalaştım . Bizi bir sohbet almışken içeriye Hazar ve adını sonra öğrendiğim Roma girmişti . Açıkçası Roma'nın adı çok hoşuma gitmişti . Dövmeli siyah giyinen bir çocuk fakat biraz ergenleri andırıyordu .
-Hazar sen gelmezsin sanıyorduk bakıyorum yanında Roma'yı da getirmişsin .

-Roma:Tabiki ne sandın bu arada yeni dövmemi gördünüz mü ?
Diyerek bize dövmesini göstermişti . Dövmeleri sevmesemde bu çocuğa gerçekten dövmeler yakışıyordu . Benle gözleri buluştuğunda gözleri parlamıştı sanki . Bilmiyorum belkide saçmalıyorumdur .
-Bu güzel bayanla beni tanıştırmak istemez misiniz ?
-Elbette bu Melis aynı bölümdeyiz diyerek yanıtladı Selen .
-Bende Roma zaten Hazar'ı tanıyorsundur aynı bölümdesiniz .
-Aslında onu da pek tanıdığımı söyleyemem diyerek yanıtladım onu .
Hazar ise beni görmezden gelerek sessiz bir halde takıldı .
-Hazar, Hera nerede ?
-Bilmiyorum bekçisi değilim ya .
-Anlaşılan her zamanki gibi tartışmışsınız .
İnanmıyorum sevgilisi mi vardı ? Gerçi niye inanmıyorsam , kimbilir nasıl biriydi sevgilisi ? Böyle birine nasıl katlanıyordu kimbilir ? Şu gözlere baksana dünyayı ben yarattım havaları .

-Roma:Melis noldu daldın gittin ?
-Yok yahu diyerek sigara dumanına karşı ciğerlerim öksürerek tepki vermişti .
-Alışkın değilsin anlaşılan ?
-Hayır sigarayla aram yoktur da ondan.
Bana tebessüm ederek o da cevabını vermişti . Biraz sohbet muhabbet derken uzun süredir böyle olmadığımı anladım . Bu insanlar gerçekten hoş insanlardı . Hazar ise sadece bazen konuşmalara katılıyordu fakat çoğunlukla gözü telefondaydı . Sevgilisini bekliyordu anlaşılan belliydi seviyordu onu . Acaba nasıl bir kızdı ? Ben böyle onu süzerken gözlerimiz birbirine takılmıştı fakat gözlerimi kaçırmamla bir olmuştu . Biz böyle sohbet muhabbet derken herkes ayrılmak için toplandı ve masayı alman hesabı ödedik . Kızları Roma eve bırakacağını söyledi bende hepsine görüşmek üzere diyerek arabama bindim ve evin yolunu tuttum . Eve geldiğimde üzerimdeki biraz neşe ve yorgunlukla içeri girdim . Faruk amca , anne ve babam bir konu hakkında konuşuyorlardı . Kimse benim geldiği anlamamıştı ve bende biraz kulak kabartarak olanları dinliyordum .
-Faruk amca : Melis' e artık gerçeği anlatmanın zamanı geldi .
-Babam : Bunca yıl babalık yapmadın sen kendine baba mı diyorsun ? Ya da düzgün bir eş mi ? Kendine gel !
-Annem : Rahmetli İkram ve onun biricik kızı Melis sen onları terk ettiğinde o trafik kazasını yaptı . Bugün Melis' in gerçek annesinin ölümünün sebebi sensin ! Gittin ve biricik annenin isteği üzerine başka bir kadınla evlendin İkra mın ölümünün ardından ve arkanda kalacak biricik aşkının (!) Meyvesine bile bakmadın . Annenin isteği üzerinde çocuk esirgemeye verdin . Şimdi sen kendine baba mı diyorsun da bunları söylemeyi hak görüyorsun ?!

Ben bunları duyduğumda elimdeki çantam aşağıya düşmüştü . Ve ses çıktığında hepsi bana şaşkın bir şekilde bakıyorlardı . Şimdi yeni bir hayat ve yeni zorluklar beni bekliyordu .