Bu iki lavuk çok yaklaştı bi ara ama duruma el attım henüz kiss zamanı değil yani
Neyse iyi okumalarr
𓍊𓋼𓍊𓋼𓍊✧*。𓆏𓍊𓋼𓍊𓋼𓍊 𓆏 𓍊𓋼𓍊𓋼𓍊
Kıvırcık saçları hafif hafif esen rüzgarda savrulurken elinde sıkı sıkı tuttuğu mangayı indirip, kucağındaki kediye baktı. "Adam tam intihara gitmişken öldürüldü lan. Ama orada başka birisi daha vardı eminim. Hem bak görürsün benim dediği çıkar."
Kendi kendine heyecanlı heyecanlı konuşurken kucağındaki kedi başını sağa sola salladı. "Kediyken bile yargılayıcı bakabiliyorsun min." Okul sınırları içinde seungmin demek tehlikeli olduğundan bu lakabı bulmuştu ona. Uzun süre duraksaması kedinin de bu lakabı onayladığını gösteriyordu.
"Bakma da git topu falan getir ne biçim hayvansın se- ah!" Seungmin atılıp boynuna bir armağan bıraktıktan sonra yere indi ve asil bir şekilde yürüyerek yanında ayrıldı. Jeongin onu tutmakla uğraşmayacaktı çünkü biliyordu ki seungmin her türlü geri dönecekti.
Elindeki kitaba odaklanmışken, başında bekleyen bir beden ve ondan duyduğu boğaz temizleme sesi ile başını kitaptan kaldırdı.
Karşısında her zaman yüzündeki güzel gülümseme ile insanlara yardım eden, okulun yarısından çoğusunun sevdiği üst sınıflardan olan song jongmin vardı.
"Demek her zamanki yaramazlıklarına okula gizlice kedi sokmayı da ekledin ha?"
"Hyung şhh!" Jeongin apar topar kalkmış ve elini ağzına koyarak susmasını sağlamıştı. Bizimkinin panik ifadesine tezat olarak jongmin bu hallerini tatlı bulduğu için elinin altından gülümsüyordu.
Jeongin endişeli, jongmin neşeli, seungmin ise kendine de garip gelecek bir şekilde kızgındı. Bu yakınlığı sinirlerini bozmuştu.
Elini tutup indirdikten sonra ona biraz daha fazla yaklaşıp kulağına fısıldadı. "Merak etme jeongin sırrın benimle güvende ama bu minik kediyi ben de görmek istiyorum."
Kediyi görmek istiyordu demek? O zaman seungmin memnuniyetle ona kendini gösterirdi. Aynı yürüyüşü ile gelirken duyduğu hitap şekli ile patilerini hızlandırdı. Jongmin ona kıvırcık demişti.
Seungmin zaten onu sevmiyordu, her şeyini kopyalıyordu şimdi de jeongine ettiği hitabı mı çalacaktı yani? Gerçekten çok sinir bozucu biriydi. Koca gözlerini kısarak yanlarına vardığında hızla jeonginin kucağına tırmandı. Tabi bu biraz sürdü çünkü seungmin gerçekten de minik bir kediydi.
Jeonginin ona şaşkın şaşkın bakması onu keyiflendirse de şu an daha önemli bir işi vardı. O da bu jongmin denen herifi buradan göndermekti.
Jongmin, her şeyden habersiz yüzündeki gülümseme ile onu sevmek için elini uzattığında seungmin atik bir hareketle eline pençe attı. "Ah!"
"Hyung, sanırım senden hoşlanmadı."
"Tek sorun bu mu kıvırcık elim kanıyor baksana." Jeongin başını eğip yaraya baktığında ikisinin de aklından tek bir şey geçti. Jeongin yaraya pansuman yapacak ama hayır jeongin sağı solu belli olmayan biriydi ve tam da bu yüzden gülmeye başladı.
"Ufacık bi sıyrık. Çok acıyorsa revire git hyung derse gitmem gerekiyor sonra görüşürüz." demiş ve kucağındaki kediyi çantasına atıp ardından da kitabı koydu.
Seungmin, hâlâ koca gözleri ile şaşkın şaşkın etrafa bakıyordu. Böyle bir şey beklemiyordu. Sanki bir anlığına kendini görmüş gibi hissetmişti. Böyle derin derin düşünürken jeonginin sesini duydu. "Kanıyormuş koptu sanki."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Charmer Seungin
FanfictionJisung Anlamadım canım ne yaptın Seungmini maviye mi çevirdin Changbin Ne seungmini amk Çükünü çevirmiş Jeongin YANLIŞLIKLA OLDU DİYORUM 28.04.2024🍥 ©Tüm hakları saklıdır.