9

1.6K 131 187
                                    

Anahtarla kapıyı açtıktan sonra içeri girdim. Yüzüme vuran soğukluk bedenimi titretmişti. Kapıyı kapatıp tamamen içeri girdim. Anahtarı kapının yanındaki dolabın üstüne bıraktım, salona geçtim. Camlar sonuna kadar açık, perdeler uçuşuyordu. Serin hava tamamen içeri giriyordu. Çantamı masanın üstüne bırakıp pencereye yöneldim.

"Hoş geldin", düz ses tonunu duymak bedenimi kasmıştı. Ona cevap vermeden pencereyi kapattım, perdeleri de çektikten sonra arkamı döndüm. Elleri cebinde, duvara yaslanmış beni izliyordu.

"Hoş buldum"

Yanıma doğru adımladı, hareket etmek istedim ama ne yapacağını merak ediyordum. Dibimde bittiğinde elini belime attı, koltuğa geçti beni de yan bir şekilde kucağına aldı. Elinin tersiyle yüzümü seviyordu, soğuk eli yakıyordu. Yanağıma hafif bir baskı uygulayıp yüzüne doğru çevirdi. Göz göze geldiğimizde, gözlerinde mutlu bir bakış vardı.

"Neden bu kadar asisin bebeğim? Aşk yok dediğim için mi bu kadar kızıyorsun?", yüzünü yumruklamak istiyordum şuan. Egosundan dolayı burnunun ucunu bile göremiyordu domuz herif. Yan bir şekilde gülümseyip yüzüne baktım alaylı bir tavırla.

"Benim senin sevgine ihtiyacım var gibi görünüyor Hwang. Bunun için kızdığımı düşünmen çok tatlı, üstelik bununla övünüyor gibi bir halinde var... Yakıştıramadım.", dirseğimi omzuna yasladım, yüzüne biraz daha yakınlaştım. Elimin tersiyle onun yaptığı gibi yüzünü okşadım, onun elleri belimi bulurken gözlerimiz kenetlendi.

"Biz sevişmek için bir aradayız, sözleşmenin şartlarını biliyoruz. Benim zevk almak istediğim bir anda 'aşk yok' demen sadece sinir bozucu. Benim yanımdayken dudaklarını, sadece bedenimde kullanmalısın aksi halde çok boş konuşuyorlar. Benim, aşka değil zevke ihtiyacım var. Bunu veremeyeceksen şimdiden bitirebiliriz Bay Hwang"

Kendimden emin bir tavırla bakıyordum yüzüne, onun beni manipüle etmesine izin vermeyecektim elbette. Elleri tahrik edercesine belimde geziniyordu, dudakları yukarı doğru kıvrıldı.

"Kendinden emin olman... ah, böyle olmak sana çok yakışıyor Felix"

"Altında kıvranmak daha çok yakışıyor Hwang"

Hareket eden elleri durduğunda gülümsedim. Gözleri daha da kararırken yüzüne doğru yakınlaştım, ondan destek alıp kalçamı kaldırdım. Bacağımı diğer tarafına atıp, kucağına düz oturdum.

Yüzüne değen loş ışık, açık kalan pencereden esen rüzgar, alevi harlandıracak olan soluklarımız ve birbirine temas etmek için bekleyen arzulu vücudumuz ile erotik bir ambiyans vardı ortamda.

Kollarımı boynuma iyice doladım, başımı geriye attım. Yüzü boynuma denk geliyordu, nefesleri tenimi okşarken kalçamı hafif hafif hareket ettiriyordum. Üstümüzdeki bez parçaları bile ateşi söndüremeyecek kadar acizdi, kasıklarım yanarken deliğim sıcaklıyordu. Yandığımı hissediyordum, pantolonumu çıkarıp fırlatmak istiyordum, sadece tenini istiyordum.

Dudakları boynuma temas ettiğinde kapattım gözlerimi, sıcaklığı tenime işlerken elimi ensesinden yukarı doğru çıkardım. Parmaklarım saçlarının arasında gezinirken kendime bastırıyordum. Islak dili boynuma temas etti, tutku şimdiden esir alırken beni inlememek için kapattım ağzımı. Bugün ona bu sevinci erken yaşatmayacaktım.

Ona sürtünmeye devam ederken altımda hissettiğim sertlikle kanım kaynıyordu. Her şeyi dışarıda bıraktığımda, Hyunjin ile deli gibi sevişmek istiyordum.

Hyunjin, belimden tutup aniden geriye attığında başımı indirip gözlerine baktım.

"Bugün başlangıç istiyorum, o yüzden kalk", başımı sallayıp kalktım kucağından. Elimden tutup merdivenlere yöneldi, koridorun sonunda bulunan odanın önüne geldiğimizde durdu. Gözlerime bakıp ardından kapıyı açtı. Merakla beklerken Hyunjin'in ardından içeri girdim.

BDSM •HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin