4

2.3K 179 226
                                    

"Ee yavrum anlat artık neler oldu?"

"Ne olacak tanıştık falan işte. Birkaç kural falan"

"Kural mı? Manita değil misiniz?"

Omuz silktim, "Hayır. Sadece aramızda bu durum üzerine bir kurulu bir ilişki var", dedim kısık sesle. Seungmin yerinde dikleşti, gözlerini kısarak bana dibime kadar girdi.

"Ne demek bu? Sevgili olmadan olur mu ya?! Şaka mı bu adam?"

"Hey sakin ol, yani öyle istiyor. Hem neyse sevmiyorum, tanışmıyoruz zaten o kadar. Önemli olan zevk almamız"

"Felix sen de biliyorsun ki tensel bir yaklaşımın sonu hep duygusal olur ki bu yakınlaşma sürekli yani anlıyor musun?"

Rahatsız bir şekilde hareketlendim. Haklıydı ama buna inanmak istemiyordum. "Hayır seungmin öyle bir şey olmayacak. Adamla öpüşmem bile yasak"

"Ne!"

"Hey bağırma insanlar bakıyor"

"Felix sex oyuncağı değilsin sen"

"Seungmin bu benim isteğim dahilinde oluyor. Lütfen böyle düşünme"

"Ahmaksın. Umarım o adama aşık olup ağlamazsın Felix."

Sözlerin gerçekliği ruhumu dürterken rahatsız olmuştum. Gözlerimi kaçırıp dışarıda akan hayatı izlemeye başladım. Seungmin gelen müşterilere bakmak için kalkarken ben yolu izlemeye devam ettim. Kafem çok tatlı bir yerdeydi, bir yanı ana caddeye bir yanı denize bakıyordu. Biraz daha oturdum orada sıkılmaya başlamıştım. Seungmin de meşguldü, çantamı da alıp çıktım kafeden. Hyunjin'in evine gidecektim...

~~

Kapının öndünde takırtığı geldiğinde, karıştırdığım çorbanın altını kapatıp çıktım mutfaktan. Kapıyı açacaktım ki vazgeçip kapı deliğinden baktım, Felix'i görmemle kaşlarım çatıldı. Erken gelmesi şaşırtmıştı, aramamıştım da. İptal edecektim halbuki...

Kapıyı neden çalmıyordu peki? Bir süre onu izledim, zile basıp basmamakta kararsızdı, tatlı duruyordu. Komik.

Zile basmaya karar verdiğinde gergindi yine, sonunda bastığında ben de rahatlamıştım. Kısa süre bekleyip açtım kapıyı.

"Felix?"

"Merhaba, erken geldim ama müsait misin?"

"Müsaitim, gel. Ama neden erken geldin?", dedim geriye bir adım attığında. Tereddütte kalsa da içeri girdiğinde kapattım kapıyı. "İşim yoktu ondan"

Kaşlarımı kaldırıp, dudaklarımı birbirine bastırıp başımı salladım anladım dercesine. "Yemek yapıyorum gelsene"

20.06

"Yemek için teşekkür ederim, sürekli senin yemeğine konuyorum ama"

"Saçmalama, bir gün de sen yaparsın"

"Yaparım", diye mırıldandığında kolundan tutup kaldırdım. Pek dahanacak durumda hissetmiyordum. Yemek yaparken yardım ettiği sırada, arkasından geçtiğim her an Felix'e sürtünüyordum. O kadar hareketliydi ki her an değiyordum. Ve şuan ise aklımda sadece kötü düşünceler vardı, istiyordum onu istiyordum.

+18 sahneler vardır ilk uyarım sonrakilerde olmayacak çünkü smut kitabııı

Ve ek olarak Hyunjin'in ağzından yazıyorum ama onlar duygu değil tutku

Felix'i sertçe yatağa attığımda şaşırmış bir ifade takındı, ama buna alışmalıydı artık. İçimdeki şevk duygusu beni esir almaya başladıkça sabırsız tavırlarım o kadar hırçınlaşıyordu.

"Canını yakmayacağım, sadece kendini bana bırak"

Başını salladı usulca, böyle olmaya devam ederse oyuncağım olacağından haberi yoktu.

Üstüne doğru uzandım, dudakları ne kadar davetkar olsa da es geçtim. Boynuna dudaklarımı sürttüğümde kuş gibi titredi, nefesim boynunda yayılırken hırıltılı nefeslerim artıyordu. Felix'i gördüğüm andan beri yapmak istediğim tek şey altıma almaktı, sikimi patlatacak derecede güzel bir vücudu vardı. Sırf bununla beni kulu kölesi edebilirdi ama o bunun farkında değildi. Olmasında.

Dudağımı tenine bastırdım, narin tenine izlerimi işlemek istedim. Aralık olan bacaklarının arasına iyice sindim, kendimi ona her bastırdığımda soluk sesleri yükseliyordu, bu da beni yükseltiyordu. Dudaklarımı aralayıp tenini hapsettim, dudaklarımın arasında olan tenine dilimle sertçe vurduğumda, kısık bir sesle inledi.

İnle güzel bebeğim, inle ki senin sesini arşa ulaştırayım.

Dudaklarım ve dilim boynuna iz bırakırken gözlerimi açıp geriye çekildim, eserime baktım. Dudakları aralık, gözleri hafif kısıktı, nefesleri sıktı. Yüzümde bir gülümseme belirdi, boynunu emdim diye kendini bu kadar kaybediyorsa sabah saatlerine kadar siktiğimde dağılacaktı, dumura uğrayacaktı.

Elleri yatağın üzerindeyken, tek elimle iki bileğinden tutup başının üstünde birleştirdim. Sert tavırlarıma karşı bedeni tepki veriyordu, bu da zevk aldığını gösteriyor bana zevk veriyordu. Sınırlarını görmek istiyordum ama o gün bugün değildi.

"Dağıldın hemen?"

"Hayır", dedi gözlerini kaçırarak. Gülümsedim, böylesi daha eğlenceli olacaktı.

"Kalk", dedim sesim emir tınısındaydı. Başta anlamasa da kalktı. "Soyun", yutkundu gözlerinden geçen utanç duygusunu gördüm ama umursamadım. Önce gömleğini ardından pantolonunu çıkardı. Süt beyaz teni iştahımı kabartıyordu, sikim git gide büyürken yutkundum. Son olarak boxerini de çıkardı ve tüm ihtişamı ile karşımdaydı. Dilimle dudamlarımı ıslattım, tehlikeli bir gülüş belirdi yüzümde.

Felix, öylece bana bakarken kalktım yataktan. Dolaba doğru yaklaştım, kapağını açtım. Çeşit çeşit dildoların olduğu bölğme bir de vibratörlere baktım ama şuan dildo daha iyiydi. Elime orta boyda bir tane alıp kapattım dolabı.

Felix, ürkek bir ceylan gibi bana bakarken dizimin üstünde yatağa çıktım. "Yaklaş", dediğimde bana doğru emekleyerek geldi. Sanırım artık hep emekletecektim...

Tam önümde durduğunda elimi çenesinin altına koyup kaldırdım. "Arala bacaklarını, sırt üstü yaslan", sesim kısıktı fakat otoriterdi.

Başını salladı yeniden, kendini geriye doğru yatırdı. Utanıyordu fakat bastırıyordu farkındaydı. Israrla aralamadığı bacaklarını kapattığı gözlerine bakarak açtım. "Gözlerini aç"

Dediğimi yapmadı, alt dudağını dişlerinin arasına aldığında bacak arasına yerleşip yüzüne baktım, güzeldi, çok güzeldi.

"Aç dedim"

Akıllı bir bebek olup açtı, aferin uslu bebeğim.

"Sana bir şey emrettiğimde yerine getir"

"Tamam"

"Kendine dokun, seni izlemek istiyorum"

"Nasıl yani?", dediğine elimi deliğine bastırdım. Gözleri anında kapandığında inledi. Ama ona istediğini vermedim, elimi hemen çektim. Gözleri anında açıldığında istediğini anlıyordum ama onu nasıl dağıtacağımı göstermek istiyordum.

"Dokun"

Üstünden kalkıp, başının altına yastık yerleştirip tam karşısına geçtim. Felix, elini bedenine sürte sürte indirdi. Kasıklarından deliğine doğru geldiğinde durdurdum.

"Kayganlaştırıcı sürmedik ama değil mi? Önce bunu yapalım", diyerek yandaki çekmeceden kayganlaştırıyıcı aldım. Kapağını açıp elime boca ettim. Felix, hâlâ beklerken avucumu sertçe deliğine bastırdım. Krem elimden onun tenine nüfuz ettiğinde inledi. Avucumu deliği ve etrafına sürterken orta parmağımı da içine gönderdim. "Ahh!", inlemesi kulaklarıma ulaştığında gülümsedim. Avucumu biraz daha sürtüp hızla çektim.

"Lütfen... Hyunjin", dağılmadım demişti fakat şuan yalvarıyordu. Elbette yalvardığı gibi sikecektim onu ama daha fazla yalvarmasını istiyordum.

~~

Devamı yarın

BDSM •HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin