6. bölüm

1 0 0
                                    

Hyunjin ile terapilere başlamış ve onu azda olsa iyileştirmiştim. Onunla evlenmiştim ve koruma altına almıştım.
Yine bir seans saati gelmişti.

Seungmin;
Hyunjin bugün nasılsın?

Hyunjin;
İyiyim doktor ilaçlarım eşim ve kardeşim sağolsun sürekli düzen altında ve istediğim sevgiyi alabiliyorum.

Seungmin;
Buna sevindim Hyunjin. Peki bana bence Felixi nasıl ve neden öldürdüğünü anlatmanın zamanı geldi.

Hyunjin;
Evet geldi. Şimdi o sabah beni kaynar su ile uyandırdı. Kafamdan aşağı kaynar su döktü o benim doktor. Sonra kahvaltıda bana eziyet çektirdi. Küflenmiş şeyler verdi bana.
Sonra ise browni yapmıştı içine şeker yerine tuz koymuş. Sonra bana birkaç kez vurdu bağırdı çağırdı. Sonra...

Sesi titremeye başladı Hyunjinin gözünden bir damla yaş aktı.

Hyunjin;
Sonra beni o adam gibi tecavüz etti. Bende gece dayanamadım ve öldürdüm.

Hüngür hüngür ağlamaya başlayınca sıkıca sarıldım Hyunjine. Felix bunu yapar mı? Yalan mı söylüyorsun Hyunjin? Yoksa doğru mu? Ama sana inanacağım Hyunjin sen sevdiğin birini kolayca öldürmezsin. Özellikle zor zamanında yanında olup sana evini açan birini.

Hyunjini teselli etmeye çalışıyordum fakat olmuyordu. Felixi öldürdüğü için kendini affetmiyordu Hyunjin sorunda bu.

Hyunjine sıkıca sarıldım ve saçlarını öptüm.
Teselli olmuyordu. İlaçları düzenli alıyor fakat duyguları gram değişmiyordu. Keşke Felix bir güç olsada burda olup Hyunjine onu affettiğini söylese yalandan bile olsa?
İyileşir mi hyunjin?

Hyunjine ağrı kesici yalanı ile uyku ilacı verdim ve içti. Ben masaya geçtim o ise karşımdaki koltukta uzanıyordu.
Kafamı kaldırdığımda uykuya çoktan dalmıştı.

Yejiyi çağırdım ve birkaç şey rica ettim. Hemen getirdi hepsini.
Getirdiklerinden alarak Hyunjinin yanına minik bir masa ve sandalye çekip oturdum.
Getirdiği bezi ıslattım ve alnına koydum. Diğer bir bez ile el bileklerini okşuyordum.
Aynı zamanda karın ağrısı için karnına sıcak su torbası koymuştum.
İyi hissetmesi için bileklerini ıslatarak okşarken bir yandan saçlarını okşayarak güzel sözler söylüyordum. Bu beynine bir oyun gibiydi. Onu iyi hissettirecekti.

Hyunjin yaklaşık 5 saat sonra uyandı. 5 saattir aynı şeyi yapıyordum. Hiç durmadım.
Hyunjin uyandığında Yejiye seslendim ki oda işareti almıştır. Hyunjin bana yorgun gözler ile bakıyordu konuşmuyordu. Bense hala aynı şeyleri yapıyordum.
Yeji bir bardak sıcak süt  su ve kek getirdi. Birde Hyunjinin sevdiği bir poğaça çeşidinden.
Hyunjini koltukta dikleştirdim ve sıcak su torbasını yenileyip geri koydum. Alnındaki bezi aldım ve suya bıraktım bileğindekini de. Saçlarını sıkı olmayacak şekilde hafif topladım ve sıcak su torbasını alta koyarak üstünü örttüm. Hyunjin sakin bakıyordu ve huzurlu.
Hyunjine kekten veriyordum o ise yiyordu.
Sonra biraz su ve süt içirdim.
Tabaktaki herşeyi itiraz etmeden yedi ve ilaçlarını da içti. Sıra vitaminde.
Masamdan Hyunjin için aldığım 3 vitamini getirdim. Birini dilinin altına sıktım 3 defa.
B12.
Birini hap olarak verdim.
Depresyon.
Diğeri de haptı ama büyüktü.
Kalsiyum.
Hyunjin birşey yemiyordu. Bu yüzden kemikleri hissediliyordu.
Hyunjin yaptıklarıma itiraz etmiyordu. Çünkü o uyurken ona iltifat etmem ile ruhu sakinleşmişti. Bunu yejiye de yaptım çok kez. Onu tekrar yatar pozisyona getirdim ve sıcak su torbasını daha Karın kısmına koyup kollarını dışarı çıkardıp örtüyü çektim. Diğer bileğini okşamaya başlamadan önce saçlarını açıp bezi geri koydum ve bileklerini okşamaya başladım.
Rahatlıyordu. Tekrar iltifat etmeye başladım sevildiğini hissediyordu. Sonra gözlerini kapatıp huzurlu uykusuna devam etti. Sakinleşmesi için artık bunu yapacaktım.
Bileğindeki bezi aldım ve suya geri bırakıp ellerini sıcak su torbasının üstüne koyup örtüyü boynuna çektim. Gözüne de uyku bandı takıp masama geri geçtim.
Melek gibi uyuyordu.
Kulaklığı taktım ve müzik açtım bana en büyük huzur veren şeydi müzik.
Müziği sessizce söylemeye başladım
(Ill be your man)
I'll be your man 다신 너를 놓지 않을게
두 번 다신 널 그렇게 둘 순 없어
제발 내 이름을 불러줘
너 없이 살 수 없는 걸
다시 내 품에 안겨줘
더는 널 혼자 둘 순 없어 (없어)
Baby, I just pray

Bir anda koluma dokunulması ile kulaklığı çıkardım ve kim olduğuna baktım. Yejiydi.

Yeji;
Baba biraz sessiz ol sesin evde yankılanıyor abim uyanıcak.

Seungmin;
Hah ne? Fark etmedim tamam.

Yeji gitti bense kulaklığı geri taktım. Başka bir müzik açtım ve Hyunjinin yaptığı gibi resim çizmeye başladım. Güzel çizmiyorum.
Hyunjin mükemmel çiziyor...
Gözlerim kapanırken kafamı sandalyeye yasladim ve gözlerimi kapadım.

Uyandığımda Hyunjin uyanmıştı. Tavanı izliyordu.
Sandalyeden kalkıp yanındaki sandalyeye oturdum. Bana bakmıyordu.

Seungmin;
Hyunjin? İyi misin?

Hyunjin;
Hah pardon dalmışım doktor. Günaydın.

Seungmin;
Günaydın nasıl hissediyorsun?

Hyunjin;
Neden bilmiyorum ama iyi hissediyorum içim kıpır kıpır böyle sıcak içim böyle mutluyum yani!

Evet sana bu yaptığım işe yaradı Hyunjin. Bunların devamı gelmeye devam edecekte.

Kızıl Deniz~Where stories live. Discover now