Bilgisayara o kadar odaklanmıştım ki artık başım beynim ağrıyordu. Ayağa kalkıp biraz ayakta dolaşmaya başladı sonra kapı çaldı gelen Elifti.
Elif: Ayça hanım Ayaz bey sizi çağırıyor.
Ayça: Beni mi çağırıyor?
Elif: Evet efendim.
Ayça: kendisi gelemiyor mu?
Elif: bilmiyorum efendim ben sadece çalışanım patron ne derse onu yaparım.
Ayça: sen Ayaz beyin asistanımısın?
Elif: hayır efendim
Ayça: güzel bundan sonra benim asistanımsın şimdi çıkabilirsin.
Elif odadan çıktıktan sonra bende telefonumu alıp odadan çıktım ve Ayazın odasına doğru ilerlemeye başladı.giderken de herkes bana bakıyordu galiba bana alışmaları biraz uzun sürücek. Odanın önüne geldiğimde ise kapıyı tıklatıp girdim o sırada içerde sarı saçlı zayıf benim boyumda kendini beğenmiş süslü püslü bir kız vardı odaya girdiğimde kızı iyice süzdü sonra da bakışlarımı Ayaza çevirdim.
Ayça: Beni çağırmışsınız Ayaz bey bir sorun mu var?
Ayaz: bir yanlışın olmalı ben çağırmadım!!
Damla: Ayaz değil ben çağırttırdım tatlım.
Ayça: Ne münasebet sen kimsin?
Damla: ben Ayazın sevgilisiyim tatlı bu şirkette çalışıyorum seni çağırmamın sebebi ise nasıl biri olduğunu öğrenmekti,ilk günden herkesi etkilemeyi başarmışsın aferin.
Ayça: yanlış anlamadıysam şirkette sadece çalışansın ha bide AYAZZZ beyin şımarık sevgilisi.
Damla: Ne diyorsun sen be laflarına dikkat et.
Kızın üzerine doğru yürüyüp karşısına geçtim ve öfkeli bakışlarımla ona baktım.
Ayça: 1.si Laflarına dikkat etmesi gereken biri varsa oda sensin. 2.si bir daha beni ayağına çağırırsan o ayaklarına yazık olucak 3.sü değil çalışan! ayaz beyin sevgilisi olsan dahi seni bu şirketten atarım hiç kimse de bana engel olamaz anladın mı?
Damla: Bu ne cüret ben Ayazın sevgilisiyim benimle bu şekilde lonuşamazsın. Ayaz sende bir şey desene?
Ayaz: Ayça hanım sence de ileri gitmiyor musunuz.
Ayça: Aksine az bile yapıyorum, burası bir iş yeri Ayaz bey cilvenizi dışarda yapın,benim şirketimde çalışanlar bana hesap soramaz siz bile soramazsınız. Bu olayı görmezden geliyorum ikinci bir hatasında biricik sevgilinizi kovarım bilmiş olun.
Odadan çıkıp kapıyı sertçe çarptım,öfkem gözlerimden okunuyordu çalışanlar birden işlerini bırakıp bana bakmaya başladılar,her an birini boğabilirdim. Hızlı ve sert adımlarla odama doğru yürüdüm çalışanların bana baktığını farkedince duraksayım bağırdım.
Ayça: ne bakıyorsunuz dönün önünüze,hayret bir şey ya sanki maskot oynatıyoruz.
Herkes önüne dönünce odama girip kapıyı çarptım.
Ayça: küstah!! Sanki karşısında çocuk var bide utanmadan ben çağırttırdım diyor hatsiz.
O sırada Elif kapıyı çalıp içeriye girdi.
Elif: ayça hanım bir isteğiniz arzunuz var mı?
Sinirimden ayağımın üzerine sertçe bastığım için ayak bileğim sızlıyordu sandalyeye oturup ayakkabımı çıkardım, sabahki kazadan sonra şişmiş ve morarmıştı.