2️⃣

330 31 7
                                    

"Alp bir şey sorucam."

Akşam yemeğini yapan ikizime sordum.

Yaptığı domates çorbasını karıştırırken bana baktı.

"Bu gün başka bir şeyde oldu dimi.

Sadece Haklılar yüzünden bu kadar dağılmış olamazdı. Öncesindede keyfi yerinde diğildi. Başka bir şey daha olmuştu.

Karıştırdığı çorbayı bıraktı.Altını söndürdükten sonra masada karşıma geçti. Saçlarını karıştırıp iç çekti. Nereden anladığımı sormadı. İnkarda etmedi. Etmezdide zaten. Bakışlarından anladığımı biliyordu.

"Yine sen haklı çıktın."

"Alp ben her şeyde haklı olduğumu biliyorum zaten. Neyde haklıydım onu söyle. Ve bu çok kafısyık kelime oldu. Haklıyı ne anlamda söyledin?"

Kollarmı masaya koyup yaklaştığımda söylediklerime gülüp konuştu.

"Ela konusunda. Benimle oynadığını söylediğinde haklıydın. Görmezden gelmemeliydim. Sabah evine gittiğimde beni aldattığına tanık oldum."

Sessizce bekledim. Listeye biri de eklendi anlaşılan.

Masadan kalkıp dolaptan tabak alıp çorbadan içine koyerlen cevap verdim.

"Kaşarın tekiydi. Sevmiyordun zaten çokta. Ama kalbini kırmamak için ayrılmamakta senin geri zekalılığın. Şimdi yemekten sonra belki biraz içe biliriz kutlama olarak."

Yüzünü buruşturduğup önüne koyduğum çorbadan bir kaşık alıp söyledi.

"İçmediğimi biliyorsun. Ve sende bırak. Sağlığına zararlı."

"Zararlı olmayacak kadar içiyorum bir kere. İstersem her an bırakabileceğimi sende biliyorsun. Ama istemiyorum."

Kafasını onaylamazca salladığında sırıttım.

Telefonuma arama geldiğinde ikimizde durduk. Alp saate baktığımda yutkundu.

Ne çabuk geçmişti beş saat.

Telefonu çıkartıp tuşa basıp hoperlöre aldım.

"Acar Karanlamı görüşüyorum?"

Yekta beyin sesini duyduğumda Alpe bakıp cevapladım.

"Evet benim. Dinliyorum."

"Test sonuçları çıktı."

Alple bakıştık. Aramalarının tek sebebi vardı. Benim bildiğim Alpinse tahmin ettiği.

"Anlıyorum."

Söylediği de bir iç çekme sesi geldi diğer taraftan. Sonra ise yine Yekta beyin sesi.

"Olanları yüz yüze konuşmak istiyorduk. Yarın akşam yemeğine gelme ihtimaliniz varmı?"

Sorduğu soruyla Alpe baktım. Direk reddede bilirdim. Bir daha iletişim kurmamalarını sağlaya bilirdim de. Ama Alp isterse oraya gitmeye katlana bilirdim de.

Alp anlamış gibi iç çekti. Bir kaç saniye düşündükten sonra bıkkınlık ve sinirle onayladı.

Hala bizden cevap bekleyen Yekta beye onayladığında cevap verdim.

"Konumu bu numaraya atabilirsiniz. İyi akşamlar."

"Teşekkür ederim ve sizede iyi akşamlar oğlum."

Telefonu kapattığında iç çektim. Sondaki oğlum kelimesi gereksizdi. Artık mutlu edemezdi o kelime beni. Sadece trajik geçmişimi hatırlatırdı.

Acar/erkekversiyon-gerçekailemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin