2

399 33 4
                                    

üç şey uzun süre saklanamaz ; güneş , ay ve hakikat ! '

- 2 bölüm-

Gök yüzüne doğru derin bir nefes daha verdim ve ipleri dahada kavradım " git git hadi karaca git güzel kızım koş

Özgürlüğümü elimden aldılar sen beni özgürleştir tüm midyata göster kızım " dedim bağırarak

Koca arazinin içinde etrafta kimse olmamasına rağmen deli gibi
bağırıyordum uçuruma doğru gidiyordum korkusuzca

karacanın her koşuşunda soğuk hava yüzümü bir bıçak gibi delip gidiyordu yola beraber

Her koşuşta daha çok bırakıyordum kendimi havanın soğukluğuna ve olamayan özgürlüğüme

Boynumdaki beyaz şal rüzgarla beraber uçuşuyordu havada canımı yakmıyor aksine beni daha çok yükseltiyordu bu rüzgar

Daha çok mayıştırıyordu bedenim kuş misali uçuyordum sanki bu kır topraklarda kendi özgürlüğünü ilan etmiş biriydim ben

Hava daha yeni yeni doğuyordu yavaş yavaş güneş kızılığını ortaya koyuyordu bütün çıplaklığıyla birlikte

Büyük uçurumu görünce durdurdum atımı son anda yoksa ikimizin sonu olucaktı bu özgürlük feryadı

Saçlarını sevdim biraz sonrada indim atan uçuruma doğru ilerledim en son ne zaman gelmiştim buraya bilmiyorum

5-6 kaç yaşımdamıydım sanırım hatırlamıyordum ama bu manzarada asla kafamdan silinmemişti

bu güzel ve eşsiz manzaraya dalıp gitmişken telefonum birden ortamı mahvedip çalmaya başlaması bir oldu

bütün konsantrasyonum bozulmuştu sinirle arkamı dönüp telefonu açıcaken

Bir ses duydum ve başımı kaldırdım telefondan onun sesiydi bu 40 yıll geçsede tanırdım

" demek burdasın küçük bey "

Mervandı...

Küçüklüğümü gençliğimi herseyimi çalan adamdı o hayatımı yakan insandı o

benim biricik abimdi...

Yüzüme bakıyordu gülümseyerek hiç utanması yoktu beliki ben ise dişlerimi sıkıyordum sinirle

Hala bana bakıp konuşmaya nasıl yüzü oluyordu hangi yüzle benim karşıma geliyordu

Ve benimle neden konuşuyorduki aa doğru ailenin göz bebeğiydi değilmi o

Mervan ağa mardinin soylu aile çocuklarından biriydi kendi suçları yüzünden başkalarını ateşe atıran ağa

Ne kadar büyük adam ne kadar cesur adam değilmi utanmasam abim olmasa tükürürüm yüzünede

Olmayan şerefine tükürsemde fayda etmezdi onca yıl adam olmayan bu çocuk şimdimi adam olucaktı

Hayır ondan ne adam olur nede başka birşey yanıma gelmek için bir adım atıcaken elimle durdum onu

" bana sakın yaklaşma seni ordan görünce bile midemi bulandırıyorsun birde yanıma gelme yüzsüz gibi "

Yüzüne tükürürcesine her lafımı bir iğne misali gönderiyordum ona haketmişti çünkü

Sırf çocuk doğura bildiğim için kendi suçunu bana atmıştı ve babamda ona ortak olmuştu

Merwanın bu sözlere karşı yüzü düştü beklemiyordu bunları küçük kardeşinin onu affettiğini düşünmüştü oysaki

Ama bilmediği bişey vardı küçük kardeşi ondan öyle nefret ediyorduki öyle bir nefretiki onunki

Aşk-ı  mardin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin