ÇALAN TELEFON

1 0 0
                                    

Bir ay önce

Gelen bildirim sesine en ters bakışını attı duru, Sevgilisi kerem aldatmıştı duruyu. Bugün evine uğramak için gitmişti ama hiç beklemediği bir manzara ile karşılaşmıştı. Aslında üzülmemişti duru çünkü zaten kereme karşı hiç bir şey hissetmiyordu. Kerem aldatmayı geçmiş, sürekli duruyu ya arıyor yada mesaj atıyordu. Tam o anda tekrar telefonu çaldı durunun. Tam sövecekti ki arayan kişinin ismini görünce tebessüm etti abisi Yiğit arıyordu. Yiğit askerdi. Abisini görmeyeli uzun zaman olmusti durunun. Hızlıca telefonu açıp abicim diyecekti ki tanımadığı bir ses buna engel oldu

"Merhaba, yiğitin kardeşiylemi görüşüyorum" dedi yabancı bir erkek sesi.

Duru abisi dışında başka bir adam telefonu açınca şaşırmıştı. Üstelik adamın sesi kısık ve titrek çıkıyordu.

"Evet benim. Sizde kimsiniz? ayrıca abimin telefonunun ne işi var sizde" dedi duru kaygılı bir sesle.

"Ben abinizin arkadaşı emre. A-Abiniz şuan hastanede, çatışma sırasında vuruldu.."

Sadece abiniz vuruldu cümlesini seçip almıştı duru başka hiç bir ses duymuyordu kriz geçirecekmiș gibi atan kalbinin dıșında o an Bi anısı belirdi zihninde

Abisi ile telefonda görüntülü konușuyordu beş ay olmuştu gideli duru çok özlemişti abisini. Bi an konuşurken gözünün önünde belirdi korktuğu şey. Düşünüyordu abisi şehit olmuş. Ve uğurlanacağı yerde bir sürü asker, albay, çavuş hepsi burada dizilmişti annesi Mine ağlıyor, babası hasan zorla ayakta duruyor ablası beliz ise kriz geçiriyordu. Tüm bu şeylere karşı gözleri kıpkırmızı, morarmış görünsede yinede dik duruyordu duru içinden defalarca şunları söyledi.

"Benim abim ölmedi. Şehit olmak ile ölmek arasında çok fark var. Vatanı için ölmedi. Vatanı, milleti için şehit oldu"

Korktuğu ve bunca zaman düşündüğü şey şimdi olmuştu. Boğuluyormuș gibi hissediyordu.
Yapmazdı abisi bunu duruya, ölmezdi söz vermişti duruya.

"H-hangi hastanede?" diye sordu duru. Ya yetişemezse diye düşündü

"... Hastanesinde ameliyata aldılar, annenize ve babanıza haber verildi" dedi emre hıçkırıklarını zorla tutarken.

"Tamam. Haber verdiğiniz için teşekkür ederim" Deyip hızlıca telefonu kapattı duru ailesiyle ayrı bir evde yaşıyordu en yakın arkadaşı Meryem ile beraber yaşıyorlardı evde. Üstüne bir şeyler giyindikten sonra telefonu ve anahtarı alıp hızlıca çıktı evden. Arabasını çalıştırıp hızlıca hastaneye yola çıktı duru.

***

Hastaneye vardığında ameliyat kapısının önünde ailesini gördü duru hızlıca onlara koştu.

"Duru.." diyen annesi daha fazla dayanamad> hızlıca yere düştü.

Onların yakınında duran emre hemen hemşire ve doktorlara seslendi.
Duru emreye doğru döndü incelemeye başladı evet abisinin arkadașı bu olmalıydı bal rengine doğru ela ile karışık gözlerinde oyalandı. Hızlıca onun yanına gitti.

"abimin arkadaşı. Emre sen olmalısın dedi" Duru çatallasmıș sesiyle.

Emre hızlıca yanında duran kıza baktı gözlerin deniz rengindeydi. Hızlıca başını salladı.

"Evet benim"

"Abim.. Abim neresinden vuruldu?"

Onu izleyen deniz gözlü kıza başını çevirdi emre.

"İki tane... Sırtından bir tane göğüs kısmından"

Emrenin yanına çöküp oturdu duru. Demek böyle bir şeydi acısı. Okuduğu Kitap da şehit olan karakter içinde ağlamıştı. O an gerçekten ölmek istedi duru hani ölmeyecekti abisi söz vermişti duruya sözünü tutmak zorundaydı içindeki düşüncesini kısık bir sesle dile getirdi.

"Bana söz verdin abi ölemezsin,beni bırakamazsın. Sözünü tutmak zorundasın abi..."


***

Ameliyathanenin kapısı açılmasıyla hızlıca koştu duru doktora.

"Abim, abim nasıl doktor bey, Hı yaşıyor değil mi ölmedi değilmi?"

Doktor duruya döndü bu sırada ailesi ve emrede gelmişti. Doktor gülümsedi.

"Abiniz tehlikeyi atlatmıştır ama yinede bir hafta burada tutmamız gerekiyor tekrar geçmiş olsun"

Doktor hızlıca uzaklaştı duaları kabul olmuştu abisi onu bırakmamıştı tutunmuștu hayata.
Herkes birbirine sarıldıktan sonra emreye doğru ilerledi duru. Duru zamanında burada olmadığı için emre kanını vermişti Yiğite.

"Ben.. Ben teşekkür ederim. Abimi kurtardığın için ölmesine izin vermediğin için"

Gözlerini deniz gözlü kızla buluşturdu emre.

"Rica ederim. Her zaman..." Sonrasında uzaklaştı emre time haber vermeliydi. Hızlıca dıșarı çıkıp merti aradi.

"Oğlum.. Ölmedi değil mi lan yaşıyor değilmi

Mertle birlikte haberi bekleyen tim arkadaşları, Yusuf, ali, Serkan, Seray vardı.

" Sus lan tabiki yaşıyor "dedi Yusuf arkadan.

" Yaşıyor.. Yaşıyor ölmedi "dedi emre büyük bir sevinçle.

" Demiștim sana nur gözlüm ölmez demiştim "diyerek seraya sarıldı Serkan.

"yinede önlem amaçlı kalmak zorundaymış. Ben yanına gidiyorum kapatıyorum"

"tamam kardeşim hadi görüşürüz" dedi mert "

" Görüşürüz "diyerek sonlandırdı aramayı emre...

...

O günden sonra ikiside bilmiyordu kalplerinin birbirine bağlandıklarını ama ikiside bunu er ya da geç fark edecekti..

...


İlk bölüm bu şekildeydi nasıl buldunuz en uzun yazdığım bölüm kitap buydu. Yarın yeni bölüm atmaya çalışacağımmmm

676 kelime 💙🎀







Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 25 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAYIP KAÇIŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin