Önceki Bölümde
"Bir seyi merak ediyorum: Luhan ile ne zaman bu kadar yakın oldunuz? Biliyorsun, onda anlamadığım bir şey var ve bu yüzden onunla yakın olmanı iyi bulmuyorum." diye sözlerine devam etti.
"Anlamadığın şeyi anladığın zaman bu konuyu konuşalım" diyerek geçiştirdim.
"Asıl sen beni bırak da büyük bir cezaya hazır ol! Tae Woo' dan sonraki en gaddar öğretmene bulaştın! Bir ilksin! "
diyerek gülmeye başladım.
Dediğimin aksine JuHyun'un ifadesi hale ciddiyetini koruyordu.
Sorun ne? der gibi suratına baktım.
"Bu arada.."
"Sen gerçekten iyi misin? Yani panikleyip hemen yanına geldiğim için soramadım Luhan'a ne olduğunu "
"Ah o mu?" Luhan konusunu kapandığı için memnundum.
" Panikleyecek bir şey yok. Sadece... Ufak bir baş dönmesi. Artık iyiyim. Dinlenmek iyi geldi."
"Ama JuHyun şunu söylemeliyim ki galiba anılarım geri geliyor..."
*
*
*
"Ne? Cidden mi?!" JuHyun'un gözleri her geçen zaman biraz daha büyüyordu ve aniden
"Ne hatırladın?! Ne hatırladın?!" diyerek aynı şeyi tekrar edip duruyordu ve çok mutlu görünüyordu.
"Yoksa beni mi gö-"
"Korkuyorum JuHyun. Ilk defa bir anı hatırladım ve o da kendisiyle dalga geçildigi için ağlayan bir kızdı."
"O kızı... ağlayanı... Biraz daha iyi tarif edebilir misin?" JuHyun aniden ciddileşmişti.
"Şey..." hatırlamaya çalıştım.
"Yüzünü görmedim. Ama siyah saçları vardı. Ve şey... sanırsam.." Tekrar düşündüm.
"Ah hatırladım. Hani senin ve senin olanı kıskanan biri demiştin.(y/n: birinci bölümde kıza çarpıp giden kız) O da oradaydı ve gülerek ağlayan kızla dalga geçiyordu. Ve tahmin et ne oldu? Bugün o kızla tartışma yaşadım... Aslında Luhan.. Herneyse"
"Tartışma yaşamamızın nedeni onun bana çarpması olması. Ve... o bana çarptıktan sonra o anıyı hatırladım."
JuHyuna cevap beklercesine baktım.
O ise çok ciddi gözüküyordu ve... Sanki ağlayacakmış gibi.
"O dediğin kızın adı... Wendy"
"Peki onun sorunu ne? Hem ilk günde yaptıkları, hem de bugün bana çelme takması ve onu anımda görmem? Bu mantıklı mı? Ne oluyor JuHyun?!"
Sinirle soludum. "Deli olacağım cidden!!"
JuHyun bunun aksine... fazla sessiz görünüyordu. Biraz önce önümde "hatırlıyor, hatırlıyor!" diye dans eden kız gitmişti.
"Bak... Bu... Fazla uzun bir hikaye." JuHyun yavaş bir nefes aldı ve sözlerine devam etti.
"Bunu başka bir zaman konuşsak olur mu? Yani-" sözlerini benim kaldığım yerin perdesini açan hemşire kesti.
"Çocuklar zil çaldı. Haydi. Evlerinize artık"
Daha ne tepki vereceğini bilemeden JuHyun tarafından yataktan yavaşça kaldırıldım. JuHyun bunu yaparken dudaklarının titrediğini farkettim.
"Sen iyi misin?" diyerek endişeli bakışlarımı ona yönelttim. Oysaki az önceki tamamlayamadığı şeyi sorma fırsatım bile olmamıştı.
* *
JuHyun eşyalarımı toparlarken aynı zamanda da söyleniyordu. "Hemşire'ye bak. Ne kadar da gaddar! Senin bayıldığını ve halsiz olduğunu bilmiyor mu?! 'Haydi evinize' demeden önce 'nasılsın?' diye sormayı akıl edemiyor mu?"
Onun bu tepkisine "Biliyordu belki ama konuştuğumuz onca şeyden sonra bizden sıkılmış ve hemen eve göndermeye çalışmış da olabilir" diyerek sırıttım.
"Ne kadar da iyimsersin" diyen JuHyun'a sırıttım ve cevap verecekken kapının sesli ve hızlı bir şekilde açılmasıyla yerimden sıçrayıp cümlemi tamamlayamadım.
"Bugün için bu kadar heyecan fazla" diyerek kendi kendime söylendim ve kapıyı kıracakmış gibi açan kişiye baktım. Bu kişi Luhan'dı.
Aniden yanıma gelip bana sarıldı ve yüzümü sağa sola çevirip bir şeyimin olup olmadığına baktı.
Geldiğinde ona kızgın gözlerle bakmış olsam da sarıldığında kızgınlığım yerini şaşkınlığa bıraktı.
Tamam... 1 haftada iyi arkadaşlar olsak da 1 hafta sonuçta. Bu kadar yakınlık da fazla... diyerek içimden geçirdim. Bu sırada tam onu ittirecekken yüzümü incelemeye başladı.
"N- Ne yapıyorsun sen?" diyerek kocaman gözlerle ona baktım. Bir dakika... kekeledim mi ben?
Beni düşüncelerimden sıyıran Luhan'dı.
"Bir şeyin var mı diye bakıyorum." O hale yüzümü kontrol etmeye devam ediyordu.
O yüzüme bakarken ellerini ittirdim ve ondan biraz uzaklaştım. Bu afallamasına sebep olmuştu.
" Bir şeyim yok. Bıraktığın gibiyim Luhan." diyerek nefesimi bıkkınlıkla dışarıya verdim .''Sadece uyudum ve yarım saat önce uyandım. ardından JuHyun ile biraz konuştuk. Ve işte... Burdayım.'' diyerek gözlerimi devirdim.