"Kimden diyorum canımın içi? Söyle valla kızmayacağım."
Abim yüzünde güller açıyor gibi bir ifadeyle beni tehdit edıyordu. Bilmiyorduk sanki yedi ceddini araştırıp bana soru soracağını.
"Ya Mert Hakan almış abi. "
Mert Hakan ile yakınlığımı bence burada kullanabilirdim. Hem o da yalanımı sürdürebilirdi.
"Mert sana neden çiçek alıyor?"
"Abim, genelde alıyorlar zaten. Mert, Doruk, Kerem, Talha.. Yani Semih bile arada tesislerdeki papatyalardan koparıp uzatıyor. Ama sen alışkın değilsindir malum göremedik. "
"Şu durumda bile laf sokabiliyorsun, iyi al çiçekler senin olsun. " oflayarak mutfağa doğru giden abime güldüm. Keşke storyi gizleseydim diye düşündüm ama her türlü haberi olurdu.
Birkaç dakika sonra Nur Abla ve Duru geldi. Bir tanecik yeğenimi öpüyordum.
"Ulan 24 yıllık abinim bir kere şöyle içten öpmedin!"
"Yoo, 2016-17 Beşiktaş şampiyon olduğunda öpmüştüm iki kere hem de! "
"Kral Allah razı olsun.. " diyerek göz devirip kucağımdaki kızını öpmüştü.
"Aşkım biz gidiyoruz. Hemen geliriz, sen halayla kal tamam mı?"
1.5 yaşındaki Duru, kafasıyla onay verip gülmüştü.
"O da dünden istiyor.. Biz hemen döneriz Selen."
"Keyfinize bakın abla. " diyerek kapıyı kapattım.
"Evet Duru Hanım, ben sana mama hazırlarken sen içerde oyuncaklarla oynuyorsun tamam mı?" deyip benim evimdeki oyuncaklarının yanına oturttum. Tv'de de çizgi film açtım en azından ben gelene kadar uslu dururdu.
Mutfakta hazırlarken benim beyefendi arıyordu.
"Efendim?"
"Nasılsın napıyorsun?"
"İyiyim, abimler yemeğe çıktı, Duru bizde ona bakıyorum. "
"Vay, çocuk bakmaktan anlıyorsun yani?"
"Fena sayılmam." dediğim anda arkadan gelen Duru'nun ağlama sesiyle oraya döndüm.
"Duru, halam? Noldu?" Bir eline bir ona baktım. Eli, oyuncağa sıkışmış ağlıyordu.
Düğmesi olsa da sustursam diye içimden geçirirken, telefonu kapatmadığımı fark ettim. Ama önceliğim çocuktu.
"Yardıma ihtiyacın var mı?"Diye bağırdı telefondan.
"Ben hallederim." dediğimde bebeğin çığlıkları daha çok yükseliyordu. Telefondan da kıkırdama sesleri.
"Emirhancığıııım, yardım teklifin hala geçerli mi?"
"Tabii ki." deyip gülmüştü.
"O zaman ben konum atayım."
Telefonu kapatır kapatmaz sesini düşüren ve susan Duru'ya döndüm.
"Kızım sen beni rezil etmek için mi ağladın ya? Ben bakamıyorum sancak adam şimdi. Neyse gelecek he, yakışıklı adam. Sen büyüyene kadar aileye damat olarak gelmiş olur zaten. "
Duru hiçbir şeyden anlamayıp, doğal olarak, öylece bakınca halime güldüm. Ne salağım.
Birkaç dakika sonra kapı çaldı. O an zil sesini duyunca ilk kez evime geldiğini fark ettim. Daha yeni garip gelmişti ve ben Bjk şort siyah crop ve dağınık topuz saçla salak gibiydim.
Bu düşüneceğim son şeydi ve koşarak kapıyı açtım.
"Hoş geldin!"
"Hoş buldum.. "
"Geç bakalım, hanımefendi orda. İnşallah sinir hastası olmazsın. "
"Olmam ben.." gülerek Duru'ya doğru gitti. Önce uzaktan selam verip sonra kucağına aldı.
Duru.
Duru gülüyordu.
VE ÇOK İÇTEN.
Ulan 1.5 yıldır halalık yapıyorum yazıklar olsun sana.
"E bu gayet sevimli bi bebek.." yanağından öperek devam etti. "Nesi zorladı seni?"
"İnsan seçiyor o. Bak seni sevdi şimdi nazlanır."
"Halasına çekmiş."
"Ben ne zaman nazlandım ya?"
"Hiçbir zaman canım tabi."
Duru bir anda Emirhan'ın koynuna kafasını yerleştirdi.
Yeğenim hayalimi benden önce yaşadı helal olsun kirvem.
Emirhan gülümseyerek kafasını eğdi ve Duru'ya baktı.
"Uyutmalı mıyım yoksa yine mi nazlanıyor?"
"İnan hiç anlamıyormuşum. Baksana koydu kafasını, oranın hayalini kuranlar var."
İç geçirirken söylediğim şeyi dıştan söylediğimi fark ettim.
Emirhan ise gülerek bana bakıyor ve yüzünü yaklaştırıyordu.
"Kimmiş o hayali kuranlar?"
"Yani bilmem.. Fanların falan vardır.. " Hızlı adımlarla koltuğa koşup oturdum. O da gayet farkındaydı doğrunun da benim ağzımdan çıkmazdı.
"Duru'nun nazlanma konusunda kime çektiği çok belli be güzelim, inat etme bence." diyerek tekrar güldü.
Bu çocuk hep gülüyor.
3 Ağustos 21.46'dan beri aynı ben.
"Tamam canım etmem, sen ne dersen o olsun paşam benim." diyerek öpücük attım. Şizofren gibi davranmamı belki severdi. Gözünde daha kördüğüm bir kişilik olucam oğlum.
Bu sırada Duru'yu uyutmayı başarmıştı, ben de kucağından alarak odama götürmüştüm. Ağlarsa sesini duymak için telsizi açmıştım.
Salona geri döndüğümde Emirhan telefonla ilgileniyordu. Beni görünce kenara koyup düzeldi.
"Valla ben uyutsam uyumazdı, nasıl teşekkür ederim bilmiyorum."
"Aslında ben biliyorum." deyip tüm gülüşünü gösterdi.
"Hm, nasılmış?" onun deyimiyle nazlı halimle bu soruyu sorup tıpkı onun gibi gülümsedim.
Birkaç saniye aynı gülerek bakarken, yanıma sokularak dudağımdan öptü.
Bölüm Sonu
arkadaslar oguzhan ozyakup emekli olmus, cenk desen fenerde necip sakat dorukhan eyupte takıliyo olcay teknik ekiplerde.. izninizle biraz depresyona girecegim diger Bjk macina kadar duzelmem dilegiyle
adimi kalbine yaz dinlicem tum gece.
oguzhan ozyakup seni cok seviyorum be adam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
her işimiz ofsayt, emirhan topçu.
FanfictionFanatik Beşiktaşlı Selen, izlediği maça sinirlenip attığı Tweetlerle gelecekteki aşkını kendine çağırır.