0.4

403 30 124
                                    

Öpüşme faslı uzayıp giderken, ellerini belime doladığında kapının çalmasıyla geri çekildim.

Kısık sesiyle, "Siktir" dediğinde tepkisi beni güldürmüştü.

"Açma Selen boşver." deyip yeniden öpmeye devam ettiğinde kafamla reddettim. Ofladı.

Bence de siktirsin Emirhan'ım ama şimdi bakmamız lazım.

Semih, Mustafa ve Talha.

"Gençler? Bu saatte?"

"Ya yürüyüş yapıyorduk, bu salak tutturdu Selen ablaya bakalım. " Talha, Semih'i gösterdiğinde hiç şaşırmadım.

"İyi yapmışsınız aslında ya, gelin gelin." Gerçekten de iyi yapmışlardı çünkü öpüşme faslından sonra ben ne yapardım bilmiyordum. O kadardır yalnızdım ki, unuttum.

Muhtemelen Allah kabul etsin falan derdim.

"Girebilir miyiz ablaların güzeli?" diyen Semih'e kafamla onay verdiğim sırada Emirhan'ın gelmesiyle hepsinin gözü dört açıldı.

"Oha! Bomba! Olay! Şoklarca!" diyen Semih, Talha'dan tokatı yiyince susmuştu.

"Sandığınız gibi bir şey yok çocuklar. "

"Biz bir şey sanmadık ki abla?" Mustafa, beni zor durumda bırakma.

"İyi o zaman canım. Hadi gelin. Siz takılın, ben bir şeyler hazırlayayım. "

Mustafa ve Emirhan tüm nazikliklerini kullanıp gerek yok derken Semih ve Talha çoktan koltuğa atlamış kıçlarını yaya yaya oturarak, masanın alt rafındaki oyun konsollarını almışlardı.

Emirhan peşimden mutfağa gelmişti.

"Neden sandıkları gibi bir şey yokmuş?"

"Ne deseydim? Siz gelmeden önce öpüşüyorduk mu?"

"Yakında öğrenirler. "

"Orasını bilemem."

"Burada mı devam etsek ya?" deyip tezgaha eğik suratımı kaldırmak için eliyle çenemden tutup burun buruna gelmemizi sağladı. Geri çekildim.

"Görecekler şimdi. Hem sen de git içeri."

"Böyle iyiydi ya. "

"Emirhan!" dediğimde kabullenmek zorunda kalarak salona yol aldı.

Elimde içecekler ve yiyeceklerle Semih'n yanına oturduğumda konuları karman çormandı. Hiçbir boktan anlamadığım için ilk sessizlik olduğu anda lafa atladım.

her işimiz ofsayt, emirhan topçu. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin