Hava soğuktu sigaramı ağzıma götürdüm çakmağı kaldırıp sigarayı ateşe vericekken birisi sigarami ağzımdan çekti. "Çok içiyorsun kızım" kafamı kaldırdığımda başımda hakan vardı.
Hayır babam.
Yanıma salıncağa oturdu. "Neye canın sıkkın senin gene güzel kızım anlat bakalım baba kız uzun zamandır sohbet etmiyorduk." Sigarayı masanın üzerine atıp bana baktı. Gülümsemeye çalıştım. "Her zamanki işler işte." Yağan yağmura baktım balkondaki camlar kapalı olduğu için cama sertçe vuruyorlardı. "Son bir haftadir çok cinayet işleyip içiyorsun ve hiç kimse ile muhattap olmuyorsun kızım." Bir hafta önce olanlar aklıma geldiğinde gözlerimi sıkıca yumdum. Yıllar sonra o depoya gitmek can yakmıştı. Beni kendine çekip kolunun altına aldı ve kafamı göğsüne yaslamamı sağladı. Eli saçlarımı okşamaya başladığımda gözlerimi kapattım. "Gene o tilki denen herifmi canını sıktı?" Kafamı iki yana salladım. Yalan sayılmazdı bu sefer onun suçu yoktu. "Rıza ile konuştuk biraz can sıkıcıydı." Onun adını anmam ile vücudu kasıldı. Elleri saçımı okşamaya devam etti. "Ne konuştunuz anlatmak istermisin?" Omuz silktim. "gereksiz şeyler" gereksiz olmadığını biliyordu ama beni zorlamayı sevmiyordu. Kafamın üstüne öpücük kondurdu. "Hadi annen yemek yapmış yemek yiyelim sonra eskisi gibi film izleriz." Güldüm.
Eskisi gibi.
Ayağa kalktım ve elimi uzattım. Onlarla vakit geçirmeyeli çok olmuştu. Elimi tutup kalktı elini omzuma atıp beni içeri soktu. Enes ve İrem masada kart oynuyorlardı annem ise onlara kızıyordu. "Yemek yicez şimdi kaldırın bakayım kartları" yanlarına gittiğimde Enes'in elinden kartları çekip aldim. "Hile yapma lan " dediğimde gözlerini devirdi İrem ise kaşlarını çattı "hilemi yaptın lan?" Enes kahkaha attı "şu üç turdur hep hile yapıyorum İrem ondan hep alıyorum" İrem kartları bıraktı. "Gel lan buraya" demesi ile Enes gülerek yerinden kalktı. "Dövüş" demesi ile İrem sırıttı. "Hey hey burda dövüşmiceksiniz" dedi annem. İrem surat astı "gelin salonda masa yok orda dövüşürsünüz" dedim İrem heycanla salona ilerlerken Enes'le bende peşinden gittik. Karşı karşıya geçtiklerinde ortalarına elimi uzattım. "Üç diyince. Hile yapan yemekten sonra tatlı yiyemez." Hakan mutfakta sandaliye ye oturmuş onaylamayan bakışlar atıyordu. "Bir,iki üç başla!" aralarından çekilip kendimi L koltuğa attım. Enes iremi çıldırtıcak hareketler yaparken. İrem sakince Enes'in karnına yumruk attı ve dövüş başladı bir ara İrem Enes'in altındaydı. Bir ara İrem Enes'in sırtındaydı. İki ikiye kalmışlardı son maçı kim alırsa o kazanacaktı İrem Enes'in dizinin altına tekme atıp yere düşürdü ve üstüne çıktı.
Yakışıyorlar
Saçmalama ege abi kardeş onlar
Öz değil ama
Kes sesini
İrem kazanmıştı alkışladım boğuşurken yere düşürdükleri yastığı eline aldı ve ireme vurdu Enes. İrem neye uğradığını şaşırdı yanımdaki yastığı ireme attığımda yastık savaşına girmişlerdi. Bir ara Enes durdu ve iremin kulağına eğilip bir şeyler söyledi sonra ikiside sırıtarak bana döndüler. İkiside üstüme aniden atlayıp yastıkla vurmaya başladıklarında ellerimle kendimi korumaya çalıştım. "Destek istiyorum! Hile var ikiye bir!" Diye bağırmamla Enes ve İrem aynı anda ah diye inlediler ellerimi yüzümden çekince hakan ikisinin kafasinada yastıkla vurmuş bir yastığa bana atınca dövüşmeye başlamıştık. Ortalığı dağıttığımız için zehradan azar yemiştik
Annemden
Salonu toplayıp yemek yemek için mutfağa geçtik mutfak ve salonun arasında duvar olamadığı için rahatça geçe biliyorduk. Enes ve iremin arasına oturdum. Karşımada Zehra ve Hakan oturdu. Yemek boyunca İrem ve Enes'in atışmalarını dinledim. Yemekten sonra bir tatlı savaşı oldu iremin in yüzü çikolatalı tatlı olurken Enes'in üstü portakalı içicek olmuştu aralarına oturduğum için bana hem çikolata hemde portakallı içecek bulaşmıştı.
Neydi günahımız dicem say say bitmez günahlarımız var amına koyayım.
Hepimiz sıra sıra duşa girdik ve en sonunda ailecek salondaydık İrem ve Enes yere oturmuşlar ve sırtlarını koltuğa yaslamışlar, Zehra ve Hakan L koltuğun bir bölümüne sarılarak yatmışlar ben ise L koltuğun diğer bölümünde oturmuştum animasyon açtık. Beyaz ejderhayı ve siyah ejderhayı esir almışlardı ve viking ler başka bir ejderhalara binmiş ve ikisini kurtarmaya gidiyorlardı. Enes ve İrem tam beş dakikadır kavga etmedikleri için onlara baktım İrem Enes'in omzuna kafasını yaslayarak uyuya kalmış enesde İrem in kafasına kafasını koymuş ikili çok tatlı bir şekilde uyuya kalmışlardı. Bakışlarım Zehra ve hakana döndüğünde onlarında uyuya kaldığını fark ettim. Zehra kafasını Hakan'ın göğsüne koymuş hakanda kafası Zehra'nın saçları arasındaydı. Oturduğum yerden kalktım ve üst kata giderek iki tane pike ile geri aşşağıya indim son bahar ayında olduğumuz için birazcık soğuktu havalar birini zehraların diğerini eneslerin üstüne örttüm ve televizyonu kapatıp koltuğa uzandım. Gözlerimi huzurla kapattım. Aile demek kavga gürültü değildi aile demek huzur demekti mutluluk demekti ve ben bunu öz ailemden değil de beni evlatlık alan aileden görüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz çığlıklar
Science FictionBabası tarafından sevilmeyen bir kız'ın yaşadıklari.