Sessiz adımlarla ilerledim toplantı kapısının önündeki korumaların bakışları bana döndü ve ellerini kaldırıp beni durdurdular "efendim toplantı çoktan başladı. Ve bu sadece büyük üyelerin arasında olucak o yüzden sizi alamayiz." Korumasız geldiğim için beni savunucak birisi yoktu adama baktım. "Ben Cüneyt Ateşkıran'ın varisi Gece Ateşkıran. Şimdi çekil önümden" koruma güldü. "Parmağınızda Ateşkıran yüzüğü taşımıyorsunuz. Dalga geçmeniz bittiyse gidebilirsiniz." Burdaki çoğu kişi beni tanırdı bu eleman yeni olduğu için bu kadar rahat konuşuyordu bakalım birazdanda bu kadar rahat konuşabilecek miydi? Derin bir nefes verdim. "Aç kapıyı" dediğim de bana küçümseyici bir bakış attı. Derin bir nefes verdim ve telefonumu çıkartıp Ateşi aradım. meşgule atıldı ve iki dakika sonra kapıya çıktı. Bakışları bana dönünce kaşını kaldırdı. "Şunlara söyle beni içeri alsınlar." Ateş adama yandan bir bakış atınca adam kafasını eğdi. "Özür dilerim efendim ben dalga geçiyorsunuz sandım.." kafamı yana yatırıp onun bana yaptığı gibi küçümseyici bir bakış attım. "Ateş arkadaşı alalım." Çocuğun gözleri korku ile genişleyip bana dönünce sırıtışım daha da genişledi toplantı kapısından içeri geçerken ateş'de korumayı götürmeye başlamıştı. İçerideki herkesin bakışları bana döndü. Andrei'nin yüzünü buruşturduğunu görünce gülümsemem daha da genişledi. Ve tilkiye döndüm. "Kapıdaki sikik koruman beni içeri almadı ben onu depoma aldım haberin olsun." Tilkiye doğru ilerleyip yanındaki boş sandaliyeye oturdum. "Ne zamandan beri büyük üyelerle olan konuşmalarımıza varislerimizi sokuyoruz Ateşkıran?" Dedi Andrei arkama rahatça yaslandım ve bacak bacak üstüne attım. "Ben normal bir varis değilim hatırlatayim bende bir üyeyim yıllar önce Alfalığı kazanan sadece benim" omuz silktim ve masaya eğilip Andrei'ye baktım. "Ve farkında isen benim yokluğumda bile Alfanin koltuğuna kimse oturamıyor." Güldüm. "Senin karşında sadece bir varis yok aynı zamanda bir koltuk sahibi var Andrei ve unutma sizin yaptığınız ürünler ve deneylere ben izin vermeden kullanamıyorsunuz bile." Kafamı yana yatırdım. "Bu masada liderden sonra en önemli kişi rolündeyim ve ilerde lider koltuğu bile bana ait olucak yani senin yerinde olsaydım benimle iyi geçinirdim sonuçta liderlik bana verildiğinde çok üzülürsün." Masumca gülümsedim ve tekrar arkama yaslandım. Etraf gene sessizliğe gömülmüş herkes liderden bir söz veya hareket bekliyorlardı. Ama ben son sözü çoktan söylemiştim. Bir adama doğru koltuğumu döndürdüm. "Matthew toplantı sonu odama gelebilirmisin?" Kafasını salladı. 30'lu yaşlarının sonlarındaydı Andrei ye göre beyefendiydi ama dış görünüşe bakmamak lazım değil mi? Yediği bokları nasılda kapatıyordu beyefendi yüzü. Gülümsedim ve önüme döndüm toplantı devam etti. Toplantı sonunda çoğu kişi bana teşekkür ederek toplantıdan ayrıldı. Çünkü onların deneylerini ve ürünlerini kabul ettim. Bunu tabiki kendi çıkarım için yapmıştım ama bunu bilmeselerde olurdu. Ayağa kalktım. "Ben harinç herkes'in ürünü ve deneyi kabul niye Alfa?" Dediğinde omuz silktim. "Bu sadece bir uyarı Andrei beni ne kadar küçük görürsen seni o kadar küçültürüm" sinsi bir gülümseme oluştu dudaklarımda. "İzninizle Matthew ile bir toplantım var" masadan kalkıp toplantı kapısından çıktım ve asansöre ilerledim. 25. Tuşa bastım arkadaki manzaraya yandan bir bakış atıp asansörün kata gelmesini bekledim. Asansör kapıları açılınca odama ilerledim ve sandaliyeme oturdum. Bir kaç dakika sonra masanın üzerindeki telefon gibi olan alet konuştu. "Gece hanım Matthew bey sizinle görüşmek istiyor." Kafanı salladım ve karşımdaki dosyaya baktım. "Gelsin" bir kaç dakika sonra asansörün kapıları açıldı ve Matthew içeri girdi. Ve karşımdaki koltuğa oturdu. "Beni çağırma sebebini öğrenebilirmiyim alfa?" Gülümsedim ve öne eğildim. "Bir şeyler içer misin Matthew?" Gülümsedi. "Bir şarap alabilirim alfa" kafamı salladım ve az önce konuşan aletin tuşuna bastım. "Ethan bir viski ve bir şarap benim odama" elimi geri çekip ellerimi masada birleştirdim. "Nasılsınız?" Kasılmış olan vücuduna baktım. "Rahat olun sizi buraya iyi bir şey için çağırdım" derin bir nefes aldı kasılmış olan vücudu az da olsa gevşemişti. "Peki beni ne için çağırdınız?" Kafamı yana yatırdım. "İçkiler gelsin konuşuruz" kafasını salladı içkilerimiz gelmişti konuşmaya başladık aklına girmeyi başarmıştım Matthew odadan çıkınca yüzümdeki masum gülümseme tehlikeli bir hal almıştı. Bir kadına güvenmek aptallıktı özellikle o kadın bensem güzel yüzümün arkasında yatan canavarı kimse bilemezdi. İyi niyetine ve güzelliğime güvenmeyin sonuçta şeytanda bi aralar melekti. Melek yüzümün altında çirkin bir şeytan yatıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz çığlıklar
Ficção CientíficaBabası tarafından sevilmeyen bir kız'ın yaşadıklari.