GÖLGELERİN İÇİNDE

6 0 4
                                    

Lara Aydemir, Türkiye'nin ilk kadın piyade komandosu olarak tarihe geçmiş, aynı zamanda MİT'in en başarılı ajanlarından biriydi. Disiplini, zekâsı ve cesareti ile bilinen Lara, sayısız görevde yer almış, ancak bu seferki görevi diğerlerinden farklıydı. Tek başına çalışacaktı ve hedef, uluslararası bir terörist grubunun lideri olan ve yıllardır peşinde oldukları Adam Kowalski’yi yakalamaktı. Bu adam, sadece Türkiye için değil, tüm dünya için büyük bir tehdit oluşturuyordu.

Lara, Londra’nın karanlık sokaklarında sessizce ilerliyordu. Karanlık, onun en iyi dostuydu. Kendisini bu şehre getiren uçak, gece yarısından sonra inmişti. Sokaklar neredeyse boştu, ama Lara her an tetikteydi. Hedefin yerini bulmak, girdiği sayısız bilgi savaşından sonra mümkün olmuştu. Kowalski, eski bir sanayi bölgesindeki terk edilmiş bir binada saklanıyordu. Yanında yalnızca birkaç adamı vardı, ama hepsi ölümcül derecede tehlikeliydi.

Lara, binanın dışına geldiğinde kısa bir süre durdu ve binayı gözlemledi. İçeriden ışık sızmıyordu, bu iyiye işaretti. Gölgeler içinde kaybolarak sessizce ilerledi. Gözleri, her köşeyi dikkatlice tarıyordu. Binanın arkasındaki dar bir pencereden içeri süzüldü. Burada yaşadığı eğitimlerin hakkını veriyordu; ses çıkarmadan ilerlemek, Lara'nın bir sanatıydı.

İçeride karanlık, Lara avantajına çalışıyordu. Duyduğu en ufak bir ses bile, harekete geçmesi için bir işaret olabilirdi. Sessizce ilerleyerek Kowalski’nin bulunduğu odanın kapısına yaklaştı. Kalbinin ritmi, tamamen kontrol altındaydı. Kapının hemen arkasında bir adam duruyordu, soluk alıp verişini net bir şekilde duyabiliyordu.

Lara, hızla karar verdi. Sessizce kapıyı araladı ve anında adamın üzerine atıldı. Boğazını kavrayarak onu yere serdi, ardından bayılttı. Bu, Kowalski’ye daha yaklaşması için bir adımdı. İçeriden gelen hafif bir ses, hedefinin hemen ileride olduğunu doğruluyordu.

Odaya girdiğinde Kowalski’yi bilgisayar başında gördü. Onu fark etmesi bir saniyeyi almadı, ama Lara ondan daha hızlıydı. Elindeki susturuculu tabancayı doğrulttu. Kowalski, paniğe kapılmadan ona doğru döndü.

“Beni öldürecek misin?” diye sordu alaycı bir gülümsemeyle.

Lara soğukkanlılığını koruyarak cevap verdi, “Seni Türkiye’ye götüreceğim. Suçların orada hesap verecek.”

Kowalski, kaçmanın bir yolu olmadığını biliyordu. Sessizce Lara ‘ya teslim oldu. Lara, onu kelepçelerken gözlerinden yayılan kararlılığı fark etti. Kowalski, beklemediği bu kadın ajanın karşısında şaşkındı.

Görev başarıyla tamamlanmıştı. Lara, bu zaferin sadece kendisine ait olmadığını biliyordu; bu, Türkiye’nin ve eğitiminin bir zaferiydi. Şimdi, bir sonraki görevi beklemeye hazırdı.



İlk bölüm sonu...

Lara?

Acaba neler olacakk?

Diğer bölümler daha uzun olacak

Tanıtım bölümü gibi birşey bu.

GÖLGELERİN ARDINDAKİ FIRTINA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin