ARKADASSSSLAR MERHABAAAAA
Nasılsınızz?
Ben çok iyiyim.
Uzuunca bir aradan sonra tekrardan buluştuk.
HADDİİİİİ BÖLÜME
Şarkı- Müslüm Gürses, Hangimiz Sevmedik
İyi okumalaaarrr🎶
~~~
Üzerime siyah, dizlerimin biraz üstünde biten, uzun kollu ve boğazlı bir elbise giyinmiştim. Siyah bir spor ayakkabı giyindim. Siyah bir çanta alıp kulağıma gümüş rengi, orta büyüklükte bir halka küpe taktım. Hazırdım.
Telefonuma gelen bildirime baktım.
Alt Komşu: Hazır mısın?
Ben: Hazırıım, ineyim mi?
Alt Komşu: Bekliyorum.
Ben: Geliyorum.
Kapıyı açtım ve kilitleyip anahtarı çantaya koydum.
Aşağıya merdivenlerden indim ve dış kapıyı açıp binadan çıktım. Karşı kaldırımda, bir arabanın önünde, gökyüzüne bakan Pamir Atalay'ı görmemle ona doğru yürüdüm. Gözleri bana çevrildiğinde gülümsedi. Gülümsedim.
"Çok güzel olmuşsun," dediğinde gülümsemem büyüdü. "Teşekkürler." dediğimde sürücü koltuğunun yanındaki yolcu koltuğunun kapısını, binmem için açtı. Bindim ve ardımdan o da sürücü koltuğuna bindi.
Arabayı çalıştırdı ve gitmeye başladık.
"Şarkı açayım mı?" diye sordum. Bana baktı. "Müslüm Gürses?" Güldüm. "Hemen."
Telefonuma bağladım ve Spotify listelerimden sadece Müslüm Gürses'e özel olan listemi açtım ve bir şarkı seçtim.
Gülümsedim ve eşlik ettim.
"Hangimiz düşmedik, kara sevdaya?Hangimiz sevmedik, çılgınlar gibi?
Hangimiz bir kuytu köşe başında,
Bir vefasız için yol gözlemedik?"
Bana baktı gülümseyerek.
"Herkesten bir anı saklar bu yollar.
Herkesin acısı, sevgisi kadar.
Güzelmiş, çirkinmiş ne fark eder ki?
Deli gibi sevmek, ruhumuzda var."
Gözleri bendeyken, o da söyledi.
"Deli gibi sevmek, ruhumuzda var."
Açık camdan gelen rüzgar, saçlarımı uçuşturuyordu.
"Aşığın gözü kör, kulağı sağır.
Doğruyu, yanlışı ondan görmedi.
Yakıldı, yıkıldı yine de sevdi.
Ah, o vefasız da kıymet bilmedi."
Biraz daha bağırarak eşlik ettim.
"Herkesten bir anı saklar bu yollar.
Herkesin acısı sevgisi kadar.
Güzelmiş çirkinmiş ne fark eder ki?"
Pamir Atalay'a baktım.
"Deli gibi sevmek, ruhumuzda var.
Bana baktı.
"Deli gibi sevmek, ruhumuzda var."
Şarkı bittiğinde, yol da bitti.
Arabadan inip benim kapımı açtı ve bende indim.
İçeriye girdiğimizde bir elini usulca belime dokundurdu ve beni yönlendirdi. Bir kapıyı açıp içeri girmem için kapıyı tuttu. İçeriye girdiğimde arkamdan girip kapıyı kapattı.
İki tane tekli koltuk vardı. Ortasında da bir sehpa. "Oturabilirsin." dedi bir koltuğu göstererek. Oturduğumda o da diğer koltuğa oturdu ve konuştu. "Normalde maçtan önce analizleri falan yaparım ama," dedi ve derin bir nefes aldı. "Zaten az bir zaman kaldı. Biraz konuşalım istiyorum." Gülümsedi ve konu açtı. "Yarın akşam, komşularımıza çaya davetliyiz." Kaşlarımı kaldırdım. "Bana söylemediler." Konuştu. "Sana söylememi rica ettiler." Öne doğru eğildi. "Gelecek misin?" Dudağımı büktüm. "Bir işim çıkmazsa, gelirim." Gülümsedi ve duvardaki saate baktı. "Saat geldi." O kalktığında, ben de kalktım. Kapıya doğru yürüdüğümüzde kapıyı açtı ve yol verdi. Çıktığımda ardımdan o da çıktı.
Bana oturacağım yeri gösterdi ve daha sonra uzaklaştı. Birkaç dakika sonra iki rakip sahnedeydi. Pamir, sahneye çıktığında çok kısa bir an gözlerini bana değdirdi ve çekti.
Maç bittiğinde, kazanan Pamir'di.
Büyükçe bir gülümsemeyle onu izledim. Bana doğru adımladı. Kaşı patlamıştı, kaşından çenesine doğru kan süzülüyordu.
"Tebrik ederim." dediğimde gülümsedi. "Teşekkürler." Sordu. "Gidelim mi?" Kafamı salladım. "Gidelim." Konuştu. "İlk önce odaya gitmemiz gerek." Kaşına baktım. "Revire gitmeyecek misin?" Odaya girdik. "Gerek yok. Evde hallederim." Çantasından bir kısa kol tişört çıkardı ve giyindi. Odadaki lavaboya girdi. Çıktığında kanları temizlemişti. Odadan çıktığımızda çıkışa doğru adımladık. Sordum, "Ne zamandan beri boksla uğraşıyorsun?" Çıktık. "13 yaşımda başladım."
Biraz yürüyüp arabanın yanına vardık. Tam konuşacaktım ki bir ses beni durdurdu.
Çok tanıdık ama yabancı olmasını istediğim bir ses.
"Asude Aksu..."
•••
Ucundan bir kaosumuz var.
Sizce bu sesin sahibi kim?
Diğer bölümü hızlı hızlı yazıp en yakın zamanda yayınlamaya çalışacağımm.
GORUSURUUZ💋