Sunoo'dan devam
Kilometrelerce yolu etrafımdaki güzelliklere bakarak koştum. Sonunda sahile vardım. Bu sahilin ayrı bir havası vardı. Bu denizle aramda ayrı bir bağ vardı, sanki burası benim arkadaşımdı. Bu sahile her geldiğimde ya üzgün ya kızgın yada birşeyler kaçmak istiyor oluyordum ama her seferinde buradan gülümseyerek ayrılıyordum. Bu sahile pek fazla insan gelmiyordu o yüzden tüm düşüncelerimi sesli söylüyordum, bu da bana iyi geliyordu.
Denize iyi yaklaştım ve ayakkabılarımı çıkarıp yere oturdum ve ayaklarımı dalgaların erişebileceği bir yere koydum.
○○○
Sunghoon'dan
Sabah erkenden babam tarafından uyandırıldım.Normalde bu saatlerde 15.rüyamı falan görüyor olurdum. Babama beni bu saatte uyandırmasının nedenini sorduğumda Bay Kim'lere gidip onunla kahvaltı yapmamı istediğini söyledi. Başta red etsemde sonra tek başıma kahvaltı yapmaktansa 'kayınpederim'le kahvaltı yaparım daha iyi diye düşündüm ve ayağa kalkıp banyoya gittim. Ayılmak için soğuk suyla kısa bir duş aldım ve sonra giyinme odama gidip günlük birşeyler giydim. Üstüme siyah, arkasında beyaz desenler olan oversize bir tişört giydim altımada baggy bir jean giydim. Fakat daha sonra kahvaltı için jean giymeme gerek yok diye düşünüp eşofman giydim.
Güneş gözlüğüm ve araba anahtarımı alıp evden çıktım. Garaja gidip arabalarımdan en sevdiğime bindim. Daha sonra Bay Kim'in evine doğru arabayı sürmeye başladım. Bu arabaya her bindiğimde mutlu oluyordum. Bu arabanın içi beni rahatlatıyordu. Genişti, ferahtı, beyaz deri koltukları göz yormuyordu, içerisi bile güzel kokuyordu.
Bir süre yol kat ettikten sonra gideceğim yere yani Bay Kim'in evine vardım. Arabamı güzelce park ettim ve araban indim. Bu evi çok beğenmiştim. Bizim malikanemizde bunun kadar büyüktü evet, ama bu kadar güzel gözükmüyordu.Benim geldiğimi gören güvenlik hemen kapıyı açtı ve beni içeri aldı. Bana malikanenin kapısına kadar eşlik etti.
Kapıyı çaldığımda biraz bekledim ama sonra kapıyı genç güzel bir kız açtı. O da burada hizmetçiydi. Büyük ihtimalle annesi falan burda çalışıyordu.
Mutfağa doğru ilerledim ve içeri girmeden önce kapıyı çaldım. Zamanlamayı tutturmuştum. Bay Kim'in masaya yeni oturduğu belliydi.
"Merhaba efendim"
"Sabah sabah hayırdır?"
Bu uyuz moruğa zaten hep sinir oluyordum. Ama katlanmak zorundaydım.
"Sizinle kahvaltı etmek için geldim"
Dedim ve masada bir sandalyeye oturdum.
"Peki"
Dedi Bay Kim.
Birlikte biraz havadan sudan konuştuk, konuşma ortasında mutfağın kapısı açıldı. Fakat Bay Kim fark etmedi. Bende sadece göz ucuyla baktım. Sunoo'ydu. Kapıdan bize bakıyordu fakat bir saniye bile beklemeden hemen çekildi ve kapıyı yavaşça ve sessizce kapattı.
"Efendim, Sunoo hala uyuyor mu? Uyandıysa o da bize eşlik edebilir"
Dedim gülümseyerek.
"O uyuyo olabilir. Gidip bakabilirsin. Odası 3. Kattaki ilk oda."
"Ah buna gerek yok. Siz bana numarasını verirseniz mesaj atıp öğrenebilirim."
"Tamam. Söylüyorum. Yaz. 10xxxxxxxxx "
"Teşekkür ederim efendim."
Telefon numarasını kaydettim ve ona mesaj atar gibi yaptım. Ama atmadım.
