Hay bi salın.

47 5 9
                                    

Pablo Gavi eye

Gelen ses Joao Felixden başka birine ait değildi.

Ember hızla kollarımdan çıkmış ve Joao ya taraf gitmişti.

Tabi ya Barcelonada kalacağından haberi yoktu.

Son anda deyişiklik olmuş Joao yu tuta bilmişdik.

Joaonun yanında utangaçca duran kıza dikkatle bakmıştım.

Bu kız bana bir yerlerden tanıdık gelmişti ama tam çözememiştim.

Joao tanıştırmaya akıl etmiş ki,

-Oh bu klubumuzun yeni piskolok adayı İrene ben getirdim çünki ikimizinde canı çok sıkılıyordu

Tabi ya, daha bu gün sabah tanışmışdık. Aklımdan çıkmıştı tamamen.

Ember sıcak kanlılıkla ona sarıldığında, gülümsiyerek ona bakmıştım.

Nasılda her duruma uyum sağlıyordu ama.

-Hoşşgeldin ben Ember

-Hoşbuldum bende Irene bu arada doğum günün kutlu olsun buda minikde olsa benden sana

Ember hediyye paketini almış aynı şekilde İreneye sarılmıştı.

-Hiç gerek dahi yoktu teşekkür ederim tatlım

-Rica ederm ne demek

Ember İreneden ayrılmış Joaoya dönmüştü

-İyi yalan atdın tebrik ederim

Elini uzatmış ve sahte kızgınlıkla Joao gülerek elinden tutmuş onu kendine çekere sarılmıştı.

-Hadi ama Emb düşman degiliz

-dosmon dogoloz aynen kesin

-Tamam tamam özür dilerim acaba nasıl kendimi affetdire bilirim madam?

Ember sol yanağını gösterdiğinde Joao yanağını öpmüştü.

Hayır Gavi sakinsin sadece arkadaşca bir öpücüktü.

Sakinsin.

Sakinsin.

Sakinsin.

-öhm, hadi aşağıya inelim

Aşağıya inmiş Jude sohbet ediyordum.

-Ee varmı hayatında birileri

Dedi bana göz kırparak goz devirdim. Muhtemelen  Emberi sevip sevmediğimi sorgulamaya çalışıyordu.

-Yani şimdilik yok yani kısa bir süreliyine diyelim

Başını sallamış ve yanındaki telefonu eline almıştı.

Sanirım durmadan bildirim geldiği için böyle yapmıştı.

-Hey! Emb senin telefonun Tirent diye biri arıyor

Tirentmi? Oda kim? Ember yanımıza gelmiş telefonu açarak bahçeden çıkmıştı.

Pekiala son umut Jude sormakti.

-Jude Tirent kim?

Bana bakmış ve omuzunu silkmişti

-Embn nerdeyse tüm arkadaşlarını tanırım fakat ne yalan atıyım Tirent kim ve neyin nesi hakkında hiç bir fikrim yok

Başımı sallamıştım. Ayaklarımı gerginlikten sallarken aklıma tek çözüm Hectora yada Baldeye sormak gibi geliyordu fakat

Hectora sorarsam direk Emberin ağzına yemi atacağı için soramıyordum.

Balde desen onunlada çocukluk arkadaşıydı sorsam onunda gidib Embere söylemesi yüksek ihtimaldi.

-Dostum sakin ol belkide okuldan yada unversiteden bir arkadaşıdır

-Söylemek kolay tabi Jude

Demiş ve ayağa kalkmıştım. Tam adım atıcakken Balde ve Emberin bahçeye girmesiyle adımlarım duraksamıştı.

Ember Baldenin sırtına çıkmış kahkaha atıyordu.

Sadece çocukluk arkadaşı Gavi bu kadar kiskanc olma..

-Hoşgeldin Balde

-Asıl sen hoşgeldin Jude ne yalan söyliyeyim bazen sanki ben degilde senmişsin gibime geliyor Emberin çocukluk arkadası

İkili bir birlerine bakıb güldüklerinde Balde bana bakarak elini uzatmıştı.

-Pabloito dostum

Eline 5 lik çaktıktan sonra sarılmıştık.

-Hey selam sen yeni stajcı kız değilmisin İrene olmalıydı değilmi?

-Ah evet ben İrene

Balde samimice gülümsemiş ortamı bozan içeriye giren Pedri olmuştu.

-Bir kavalye olarak prensesimi burdan alıcağim dendi bana?

-Pepii

Ember onada sarıldığında

-Artık her kes geldiğine göre pastamızda gele bilir değilmi Emb?

Jude araya girdiğinde Ember hızlıca başını sallamıştı.

-Evet evet gelsin merak ediyorum 1 haftadır benden desenini sakladığın o pasta ne?

Jude pastayı getirdikten sonra Ember pastaya bakmış ve gür kahkaha atmıştı.

-Jude!

-Ne? Çocukken en cok izlediğin çizgi fillimmiş Ogi bende sana böyle süpriz yaptim işte

-Teşekkür ederrim 18 yaşım için fazlasıyla güzel bir pasta

Judenin yanaklarını öptüğünde yumruğumu sıkmıştim.

Tamam ben fazlasıyla bu kızı kıskanıyordum. Hemde fazlasıyla!

Pasta kesilmiş ve yenilmişti Ember  kalan pastayı alarak  mutfaga doğru gitdiğinde onu takip etmiş  sesizce mutfağa girerek kapıyı kiylemiştim o kadar sesiz yapmışdım ki, Ember bunun farkında bile olmamıştı.

Pastayı parmakladığını gördüğümde gülümsemiştim.

Tanrım dudaklarının kenarına bulaştırmıştı.

-İhmm

Yalandan boğazımı temizlediğimde irkilerek arkasını dönmüştü.

-Gavira! Ödümü patlatdın aptal!

Gülerek ona sarılmıştım. Kollarını sesizce belime doladığında çenemi omzuna yaslayarak öyle kalmıştım.

-Ne istemiştin

-Seninle yanlız zaman geçirmeyi

-Ha ve ha bende buna inandım gerçekten

Tam bir şey diyecekken kapı kolu indirilmiş ve kapı zorlanmıştı.

-hey çocuklar! Içerde ne yaptığınızı sora bilirmiyim?



Hay bi salın ama!

Pablo Gavi [Tal Vez]Donde viven las historias. Descúbrelo ahora