Hayattan fazla bişey bekleyen delidir!
~Sabahattin Ali
^_________^^_________^^_________^^_________^Kapıyı açtığımda "Eyşan" diye bağırıp resmen üstüme uçmuştu. Kollarını bana sıkıca dolamıştı, bende aynı şekilde karşılık veriyodum. Birkaç saniye sonra ayrılmıştık. Canım arkadaşım yanaklarını öpmeye başlamıştı bu seferde. "Umay'ım ayrılsan mı acaba?"
"Ay nedenmiş o, arkadaşıma sarılamaz mıyım ben?"
"Dalga geçiyorum balım ama yoruldum oturmam gerek." Konuşurken bi yandan da gülüyordum da.
Yüzü telaşlı bi hal alırken benden hemen ayrılıp hastane yatağına oturmamı sağladı. "En başta söylesene yorulduğunu, ben bazen unutabiliyorum. Biliyosun beni"
Elinden tutup yanıma oturttum. "Bu kadar endiselenmene gerek yok. Hem gel bakalım nerdesin iki gündür onu anlat sen bana."
Konuyu değiştirmek için böyle söylemiştim sadece fakat o ciddiye almıştı beni. Yüzü kızarmaya başlamıştı. Sanki. Sanki utanmıştı. Gözlerini kaçırınca anlamıştım.
"Sen.. Sen Eren ile buluşmaya gittin ve bana haber vermedin mi?" Gözlerim Irice açılmış bi şekilde ona bakıyordum çünkü Umay bi süredir üniversite arkadaşı olan Eren'e platonik aşıktı. Son zamanlarda bizim kız gitmiş açılmıştı ve Eren ile konuşuyorlardı. Çok tatlı bir ilişkileri vardı. En son akşam yemeğine çıkacaklardı fakat tarihi henüz belirlenmemişti. Şimdi anladığım kadarıyla dün gece Eren ile buluşmuşlardı. Umay 1.65 boylarında kumral ve çok güzel bi kızdı. Ela gözleri ve hafif çilli yanakları vardı ve bu onu çok tatlı ve çocuksu gösterivodu.
"Balım ben sana demeyi unuttum ama ya." Ona kızmamıştım çünkü herşeyi unutabilme potansiyeline sahip birisiydi. Bu kafayla nasıl avukat olduğu da merak konusuydu ama neyse.
Yüksek sesli bi kahkaha attığımda bana dönüp koluma vurdu. "Ya gülmesene"
"Ama Umayım nasıl bu kadar unutkan oluyosun valla anlamıyorum ha, sen boşver onu nasıl geçti buluşma onu söyle?" Yine aptal aşık gibi sırıtmaya başlamıştı ve ne kadar tatlı göründüğünden haberi var mıydı acaba.
"Eysan" Uzata uzata ismimi söylemişti. "Çok güzel geçti. Eren çok kibar birisi ve çok yakışıklı. Ve galiba artık sevgiliyizz. Ve bir de dün beni öptü."
"Ay sonunda." Kocaman sırıtarak ona bakıyodum. Yanakları gittikçe pembeleşiyodu ama bi yandan da sırıtıyordu. Tam tekrar konuşacakken telefonum çalmaya başlamıştı. İkimizin de gözü telefona kaymıştı. "Umayım telefonu verir misin?"
"Tabi veririm balım." Komudinin üstündeki telefonu alıp bana getirdi. "Numara arıyo bak bakalım."
Telefonu elinden alıp açtım ve kulağıma götürdüm. "Alo?"
"Merhabalar Eyşan Hanım ben Ankara Özel Baykara Hastanesi'nden arıyorum. Adım Bahar."
"Buyrun Bahar Hanım, sizi dinliyorum." Kadını dinlerken Umay da gelip telefona kulağını yaklaştırmıştı, beraber dinliyorduk kadını.
"Eyşan Hanım sizi hastanemizde olan bi karışıklık için aramıştım. Görünüşe göre 1998 yılında bebeklerin karışması gibi bi durum söz konusu. Hastanemize gelip DNA testi yapmanız gerekiyor. Bu hafta içinde müsait olduğunuz bi gün hastanemize gelmeniz mümkün mü?"
Kafam karışmıştı ve ne diyeceğimi bilemiyordum. Kadının hatta olduğunu hatırlayıp "Tam olarak durumu anlamadım fakat DNA testini şuan bulunduğum hastanede yapabilirim sadece."
"Durumu doktorlar size anlatacaktır. Bulunduğunuz hastanenin adını verirseniz biz sizinle ilgileneceğiz. Lütfen hangi hastanede olduğunuzu söyler misiniz?"
"******** Hastanesindeyim."
"Tamamdır. Teşekkürler. Biz sizi haberdar ediceğiz." Ve telefon kapandı. Şuan kafam oldukça karışıktı ve karşımda duran Umay'ında kafası karışmış gibi duruyordu.
"Ne olmuş, ne olmuş?"
"Yani anladığım kadarıyla hastanede karışmışım." Şuan üstümdeki sakinlik pek hayra alamet değildi ama nasıl hissetmem gerektiğini bende bilmiyordum.
"Eyşan bana bak." Kafamı Umay'a çevirdim. Tam konuşacağı sırada telefonum tekrar çaldı. İsme bakmadan direk açıp kulağıma götürdüğümde onun sesini duydum.
^_________^^_________^^_________^^_________^
Yavaş yavaş konuya giriyoruz hadi bismillah..
Kısa bölüm oldu ama sadece aktiflik için atıyorummm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eyşan/Gerçek Ailem
ChickLitBu bir gerçek ailem kurgusudur. Fakat alışılmışın biraz dışında