Minho (b³)

88 20 53
                                    

"Özür dilerim jisung özür dilerim.. affet beni.."

"Yoruldum artık Minho canımı çok yakıyorsun... Dayanamıyorum her gün öldürüyorsun beni..."

Minho, jisung'un gözyaşlarına karşılık dudaklarına özür öpücükleri bırakmaya başlamıştı.

Dudaklarından boynuna inen dudaklar gözlerinin kapanmasına ve kalp atışlarının hızlanmasına neden oluyordu.

Gözünden bir damla daha gözyaşı düşmüştü. Minho'nun nefesi her saniye ısırık, öpücük izleriyle dolu tenine işliyordu. Jisung birazdan olsa huzurlu hissediyordu. Sevdiği adamın hep böyle kalması için herşeyi verebilirdi.

Kendini her zaman olduğu gibi Minho'ya bırakmıştı. Artık güvendeydi.

"Seni seviyorum özür dilerim..."

Artık kocası da ağlıyordu. Minho ister miydi sevdiği adamın canını alacak gibi ağlatmayı? Jisung ister miydi canından çok sevdiği adamdan kaçmak istemeyi?

"Jisung destek alacağım"

"Hiç bir zaman o desteği almayacaksın Minho... Bunu bile bile canımı yakarak söz verme artık bana"

Jisung'u kucağına alıp tıpkı onun gibi gözyaşlarını serbest bırakmıştı.

Yatağa bıraktı ve yavaşça üzerine çıktı kocası artık ağlamıyordu. Tombul ve kırmızı yanaklarını üzerinde kurumuş gözyaşları.

Kocasının dudaklarına, gözyaşı dökerek yönelmişti. Kendinden kaçmak istiyordu Minho. Uzaklaşmayı en çok istediği en çok nefret ettiği kişi kendiydi.

Jisung git gide derinleşen öpüşmeye ayak uydurmaya çalışıyor diğer yandan Minho'nun gözlerini siliyordu.

Nefes almak için ayrılmışlardı. Sanki son kez sevişeceklermiş gibi bir hissiyat vardı Minho'nun içinde.

Jisung kocasını itip kucağına uzanmıştı. Kalbini dinliyordu. Minho'yu seviyordu, Minho'ya aşıktı, Minho'nun olmak istiyordu... Lino'nun değil...

Jisung kucağında oturarak kendine bakıyordu ve gözünden akan her yaşı öpüyordu.

"Minho'm lütfen ağlama... Sen ve ben herşeyi aşabiliriz bilmiyor musun? Hadi ama umutsuz olma, el ele düşe kalka 20 tane köpekten kaçmıştık bunu mu aşamayacağız?"

Kocasına neşe katmaya çalışıyordu ama Minho'nun ciğerlerine oturan bir okuz vardı. Ne kadar nefes alsa da ne kadar Jisung'u öpsede gitmiyordu.

Hafifçe ıslak gözlerle jisung'u öpmeye başlamıştı. Elleri arsızca küçüğün kazağı altında dolaşıyordu.

Yeniden nefes almak için ayrılmışlardı. Minho'nun gözlerini silip avuçlarını yeni evine yani Minho'nun yanağına sabitlemişti.

Yeniden derin bir öpüşme başlamıştı. Hızlı ve birbirlerine senkronize şekilde öpüşüyorlardı.

Az önce evin içinde kıyafet kopartmamış gibi derin, tutkulu ancak acılı şekilde öpüşüyorlardı.

Jisung'un boynuna inip birkaç ısırık arından beyaz boynu jisung'un ağız sıvısı bulaşmış dudaklarınıyla uzunca öpmüştü.

Minho'ya küçük bir inilti armağan etmişti. Gözlerini zevkle kapatmıştı. Arsızca belinde dolaşan eller bu zevki iki katına taşıyordu.

Minho yavaşça küçüğün kazağını çıkarıp odasının bir tarafına atmıştı.

Pembeleşmiş dudaklarına yeniden sarılmıştı. Kendi ağzına alıyor zedeliyor ve bırakıyordu.

Ellerini geniş omuza sabitleyip kocasının göğüslerine inmesine izin vermişti.

Peki Ya Kimsin Sen....? | MinSungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin