Hande'den
Hep birlikte ofiste oturmuş yeni ekip "arkadaşlarımızı" bekliyorduk. Yarım saat içerisinde burada olacaklarını söylemişlerdi ama söyledikleri sürenin üzerinden bir saat geçmişti. Beklemekten sıkılan Saliha söylenmeye başladı.
"Nerede kaldı bunlar? Görevde de böyle yaparlarsa ayvayı yedik valla. Benden söylemesi."
Bu dediğine güldüm. Çok güzel isyan ediyordu ve dediklerinde çok haklıydı. Tam odama gitmek için ayağa kalktığımda ofisin kapısı açıldı.
"Çok bekletmedik umarım sizi."
Yok canım altı üstü bir buçuk saattir sizi bekliyoruz.
"Yok canım ne beklemesi bir buçuk saatçik bekledik o kadar."
Yasemin'in bu dediğine gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım
İçlerinden sarışın olan öne çıktı."Kusurumza bakmayın lütfen. İstanbul trafiğini biliyorsunuz."
Az önce söylenen Saliha değilmiş gibi sorun olmadığını zaten o kadar beklemediğimizi söylemişti. Hepimiz şaşkın bir şekilde Saliha'ya baktık. İçlerinden kırmızı saçlı olan kız konuştu bu sefer.
"Biz çok yorgunuz da odalarımız ne tarafta acaba? Dinlenmemiz gerekiyor."
Kızların hepsi bana bakınca konuşması gereken kişinin ben olduğunu anladım.
"Her odada iki kişi kalacak. Kaynaşmamız için bir kişi bizim ekipten bir kişi de sizin ekipten olacak şekilde kalacağız."
Arkama dönüp Elif'e baktım.
"Elif isimlerin yazılı olduğu kutuyu getirir misin?"
Elif başıyla beni onaylayıp kutuyu getirmeye gitti. Geri geldiğinde kutuyu bana uzattı. Kutuyu alıp diğer ekibe döndüm.
"Evet sırayla gelip isim çekebilirsiniz."
Elif sayesinde adının İlkin olduğunu bildiğim kız geldi önce. Bir kağıt aldı kutudan, açıp okuduğunda yüzünde bir gülümseme gördüm.
"Elif çıktı."
Arkamdan bir inleme sesi duydum. Büyük ihtimalle Elif tepki verecekken Saliha onu dürtmüştü.
"Elif sana odanı göstersin."
İkili birlikte Elif'in odasına geçerken bu sefer sarı saçlı olan geldi. Kağıdı çekip açtığında meraklı gözlerle bize baktı.
"Yasemin."
"Gel civciv odanı göstereyim sana."
Onlar gittikten sonra aralarından en kısa olan geldi. Oda bir isim çekip bize baktı.
"Simge."
"Gel kader ortağım gel."
Aralarında kırmızı saçlı ve kısa saçlı olan kızlar isim seçmek istemediğini birlikte kalacaklarını söyledi. Sorun olmadığını söyleyip Saliha'ya odalarını göstermesini rica ettim. Meryem abla zaten Eda abla ile kalacaktı. Geriye bir tek Zehra kalmıştı.
"Çek bakalım Güneş."
Zehra kutuda olan iki kağıttan birini seçti. Yüzünde hafif bir tebessümle kağıdı açarken gördüğü isimle gülüşü anında soldu.
"Sen çıktın."
Bu söylediğine sırıttım.
"Çok şanslısın."
"Ya yaaa ne demezsin."
Söylediği alaylı cümleye sadece gülerek karşılık verdim. Elimle odamı işaret ettim.
"Bak şu sağda ki benim odam gidip yerleşebilirsin. Senden tek isteğim eşyalarımı dağıtma lütfen."
Zehra göz devirdi.
"Emriniz olur Hande hanım."
Zehra odama doğru yönelirken bende kızların acıkmış olma ihtimallerine karşı yemek hazırlamak için mutfağa geçtim.
*
Yazar'dan
Hande duş alırken birden banyonun kapısı açıldı. Hande gelenin kim olduğuna bakmak için duşa kabinin kapısını açtı. Gelen kişinin Zehra olduğunu görünce kaşlarını çattı.
"Zehra senin burada ne işin var?"
"Şey...Ben.. şey yapmak için gelmiştim."
Hande sorgularcasına tek kaşını kaldırdı.
"Ney yapmak için geldin Zehra? Açıkça söylesene!"
Zehra derin bir nefes alıp verdi. Kendini toparlayıp hızla duşa kabine yöneldi. Kapıyı açıp içeri girdikten sonra Hande'nin konuşmasına izin vermeyip dudaklarına kapandı.
"Seni seviyorum Baladın."
Yasemin Saliha'nın onu dürtmesi ile kafasında düşünceleri hemen dağıttı. Ne saçma şeyler düşünüyordu öyle. Boğazını temizledikten sonra konuşan Hande'yi dinlemeye başladı.
"Saçma sapan şeyleri düşünmeyi bırak Yasemin!"
Yasemin kendine kızarken Hande konuşmayı bitirmişti.
"Odalarınıza gidip dinlenin yarın çalışmalara başlarız."
Herkes Hande'yi onaylayıp odalarına dağıldı.
*
Zehra çok yorulduğu için odasında gözlerini dinlendiriyordu. Odanın kapısı açıldığında bunu pek umursamadı. Bir süre sonra gelen sesler kesilmişti. Zehra uyumaya devam ederken Hande'de o sırada duşa girmişti.
Acil lavaboya gitmesi gereken Zehra yataktan kalkıp hemen banyoya gitti. Kapıyı açıp içeri girdiğinde Hande'nin üstünün yarı çıplak olduğunu üstünü yeni giyiyor oluşunu gördü.
"Napıyorsun be!?"
"Asıl sen ne yapıyorsun burada?!"
"Zehracım burası benim odam ya hani. Bu banyoda benim banyom. Kendi banyomda duş alıyorum. Sen, ayıptır söylemesi ama hayvan gibi kapıyı açıp içeri girersen böyle şeyler olması çok normal."
Zehra'nın gözleri Hande'nin söyledikleriyle şaşkınlıkla açıldı.
"Asıl hayvan sensin be al odan senin olsun! Ben Saliha'nın odasına gidiyorum."
"Güle güle canım güle güle."
Zehra banyodan çıkarken banyoda bulunan Hande'ye bağırdı.
"Üstüne de birşeyler giy o kötü manzarayı bir daha görmek istemiyorum."
***
İyi okumlar dilerim efenimm.. yazım hataları varsa kusuruma bakmayın kontrol etmeden atıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suç Ortağım
FanfictionÜlkenin iki büyük suç çetesi büyük bir soygun için bir araya gelmek zorunda kalırsa ne olur?