"Gidelim o zaman!!" Hyunjin gülerek zıpladı ve Chan'a sarıldı. Minho ister istemez gülümsedi tatlılığa. Annem sever diye düşündü, annem sever. Chan aynı şekilde gülümsedi."Herkese söyle arabaya binsinler."
"Tamam." Minho gidip adamları toplarken arabalara tekrar aynı düzende bindiler. Chan, Hyunjin'i kucağına alıp aşağı inip evden çıktılar. Tabiki ondan önce Hyunjin'in götürmek istediği oyuncakları, kıyafetleri ve s. toplayıp kendileriyle beraber götürdüler. Minho, Chan'ın elinden bavulu alıp bagaja koydu. Daha sonra kapıyı açtığında Hyunjin'i kucağından indirecekken, Hyunjin sıkıca tuttu yakasından. Chan derin nefes alırken kendide onunla arkaya oturdu. Kucağındam inmeden ona sıkıca sarılarak kaldı öyle. Chan onun saçlarını okşarken aynadan Minho'yla göz göze geldi.
Hyunjin uyurken çoktan eve varılmıştı. Önce evin yanındaki küçük evde Minho ve Chan adamlarla aydın bir konuşma çıkarmıştı. Chan eve girmeden önce maskesini çıkardı tabiki. Fakat, Hyunjin uyanmamıştı. Kucağında uyuyordu hâlâ. Minho da eldivenlerini falan çıkarmış, birlikte büyük ana eve geçtiler.
Herkes merakla bekliyordu ikiliyi. Fakat Chan'ın kucağında çocuk beklemiyorlardı.
"Çocuğun mu vardı lan?"
"Şş, uyancak çocuk sevgilim." Felix, Changbin'i azarlarken, Chan derin nefes aldı.
"Odama bırakayım geliyorum." Herkes onayladıktan sonra odasına çıkarıp yatırmıştı çocuğu. Hyunjin bu sefer bir şey yapmamıştı. Derin uykudaydı. Ve bir şey farketmezdi. Üstünü değişip aşağı indi. Minho'da değişip Jisung'un sorularına maruz kalmamak için aşağı inmişti. Herkes salonda Chan'ı bekliyordu. Chan gelip koltuğa geçip anlatmaya başladı.
"Hwang'ı ararken, bizde beklemiyorduk. Oğlu olduğunu hiç bilmediğimizden şaşırdık tabii. Dediğine göre annesi istemiş, babası almamış."
"Kendine baba diyor birde." Diye sistem edi vermişti Jeongin.
"Tabii, Chan'da bizimle getirdi çocuğu. Ne yapıyorsun amk? Arabada uyuyordu diye konuşamadım ama alıp getirmek nedir ya?" Minho dayanamayıp konuşurken Chan ne diyeceğini bilemedi.
"Napayım orda mı bıraksaydım?"
"Oğlum olsun de birde, tam baba oğul olursunuz." Minho salonu terkedip bahçeye çıkarken Jisung gülümseyip arkasından gitti.
"Kardeşimiz gibi olur, bizde sıkılıyorduk." Jeongin bunu söylerken Felix onayladı. Changbin ve Seungmin birbirine bakıp rahatlamış gibi nefes aldılar. En azından kafaları karışırdı, çocuk diye tutturmuştu ikiside.
"Nerde kalıcak?"
"Benim odamda kalır Felix, herkes çift zaten. Bende koltukta uyurum."
Birden yukarıdan çığlık sesi duyunca herkes odaya koşmuştu. İster istemez Minho'da koştu Jisung'la beraber.
"Senin kardeşin onun yerinde olsa böyle bir anda bir şey yapmaz mıydın?"
Chan herkesten önce odaya girdiğinde Hyunjin'in yatakta kenara sıkıştığını gördü. "Yardım edin! Yaratık, yaratık!" Berry'ye bakarak söylediklerine herkes gülmeye başlarken ortamdaki gerginlik gitmişti. Hyunjin kaşlarını çattı.
"Neye gülüyorsunuz be!"
"Hyunjin o benim köpeğim."
"Çok tüklü!"
"Berry gel bakalım babaya!" Berry Chan'a koşarken Hyunjin kollarını birbirine geçirip kaşlarını çattı. "Sen benim babamsın, o gitsin!"
Minho gülerken yatağının yanına gitmiş, Hyunjin'i kucağına almıştı. Çok hafifti, yemek yemiyordu sanki.
"Sen benim babam değilsin! Bırak beni!"
"Bak o seni aldatıyor, Berry var kucağında." Hyunjin tekrar Chan'a baktığında haklı olduğunu görür görmez ağlamaya başladı.
Felix, Changbin'in elinden tutup Minho'nun yanına giderken kucağına aldırttı Changbin'in. Kendi odalarına götürdükleri zaman Chan'ın yanından geçerken Hyunjin ağlayarak ona yaklaşmak isteyen Chan'a tekme atmıştı. Buna yeniden gülerlerken Jeongin, Felix'in yanına geçti. Jisung sinirle Minho'nun kafasına vurmuş, azarlamaya başlamıştı bile.
"Çocuk o! Öyle yapılmaz, Allah'ım napcam bu adamla ben."
"Ama aşkım."
"Aşkım deme bana." Kulağından çekip odalarına çekerken Seungmin merakla Chan'a sordu. "Gerçekten onu buraya niye getirdin?"
"Bırakamazdım onu, bize koz o."
"Babası istemiyordu ama?
"Ama annesi onu istiyor, babasının illa başını yiyip getirecek buraya. Koz olacak bize. O pisliği öldürelim, sonrasına bakarız." Sırıttığı sırada gözü kapıda onları izleyen küçük bedenin gözleriyle birleşti. Arkasında ise onun peşinden telaşla gelmiş, 3'lü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
him and i | Hyunchan
Teen Fiction10 yaşında Hyunjin ve onunla başa çıkmaya çalışan 24 yaşında Christopher Bang Chan. "Sen benim çocukluğumdun." mpreg