aşk-5

89 17 0
                                    

Multimedia:Savaş
iyi okumalar :D

______

"Ya itiraz istemiyorum geleceksin. " dedi Zeynep itiraz istemeyen bir ses tonuyla. "Of. Belki gelmem yani. Zorla mı götüreceksin?" Diye sordum.

Ofladı ve telefonunu çıkardı. Ada Ile beraber sinema biletini seçmeye başladılar internet sitesinden.

Birden bir çocuk geldi ve karşımdaki panoya bir kağıt astı .Ada ile zeynep'in beni takmadığını görünce gidip panoya baktım kütüphanede ücretli eleman aranıyor diye bir yazı görünce aklından vay be dedim.

Hemen Zeynep'in ada'ya" bye bye" dedim. Onlarda" ne "dedi. "Bi işim var ."dedim .Çantamı omuzuma aldım ve kantinin girişinden dışarı doğru çıktım. Yukarı kata çıkarken Rüzgar'ı yanında bir kızla gördüm ve gözlerimi devirdim. Yanlarından geçtim .

Kütüphanenin girişinden içeri doğru ilerledim, kimse yoktu . Nedense hiç de şaşırmamıştım. Görevliye "Ben ilkim acar" dedim görevli durumu anlamış gibi bir yüz ifadesi takınarak yanıma geldi ve işi anlatmaya başladı:

"Yapacağın iş çok basit ,zaten buraya gelen pek olmuyor o yüzden biraz tozlu raflar ve kitaplar var. Sadece onlara el bezi ile sileceksin. Yerler arada bir tozlanır arada silersin. Bu kadar, temizlik malzemeleri arka odada.
Onaylar bir şekilde başımı salladım.
Kadın arkasını döndü ve kütüphaneden çıktı. Hemen işe başlamak için arka taraftaki odaya gittim ve malzemeleri çıkarttım küçük bir merdiven aldım ve ilk rafın önüne koydum. Elime temizlik bezi alarak kitapları bir bir temizlemeye başladım.

Acaba burada ne kadar çalışacaktım hiçbir bilgim yoktu. Keşke sorsaydım pişman olmuştum. Babamın babamın işi nedeniyle bu şehre taşınmıştık ama hala bu şehrin bir kere olsun gezememiştim.

Aklımda biri daha vardı Rüzgar o kahverengi gözlerini görünce içim bir tuhaf oluyordu. Demin bir kızla görmüştüm, acaba o kız kimdir kız kardeşi olabilirdi veya sevgisi. Bir an duraksadım.

Kapı açıldı. Sırtımı kapıya dönmüştüm bu yüzden başımı geriye doğru çevirdiğimde kaslı bir çocuk gördüm. Egoist bir şekilde bana doğru yürüyordu.

Gözleri Rüzgarın ki gibi kahverengi idi ama rüzgarın gözleri bir farklı bakıyordu. Boş ama farklı. Beni görünce birden "burada ne işin var?" diye sordu. Ona bir 'sanane' diye bağırmak istesem de yine de sabrımı zorlamaması için dua ederek "burada çalışıyorum" dedim bunu sabır dilercesine söylemiştim.

Tavır takınarak " ya ben genelde burda yalnız kalırdım. Bilirsin şu zenginlikler fazla ders çalışmayı sevmezler..." alaycı bir şekilde güldüm. "Niye sen onlardan değil misin?" diye sordum.
" he he onlardanım ama kitapları ve çalışmayı seviyorum."
Çene ucuyla büyük masayı işaret ettim ve "orada çalışabilirsin seni rahatsız etmem." dedim o da başını onaylarcasına salladı bana doğru bir adım attı ve "Ben Savaş senin adın ne?" dedi samimi bir şekilde gülümsedim. "Ben ilkim" dedim ve elini sıktım. Tebessüm ederek bana baktı ve "ILKIM güzel isimmiş." dedi şaşırmıştım bugün ikinci olurdu demek ki dünya kıt beyinlerle dolu değilmiş.

Telefonuna bir mesaj geldi telefonuna baktı ve "Neyse sonra görüşürüz." dedi ve kütüphaneden dışarı çıktı ne olduğunu merak etmiştim ama yine de işime devam ettim.

Yine kapı açıldığında umursamadan işime devam ettim. Bu kadar arkadaş bana yeter "Burada ne işin var?" soru karşısında donakalmıştım kim olduğunu bile bilmiyordum ki bu salakta beni tanıyor olamazdı.

Zaten bende arkamı dönmeye tenezzül bile etmedim. "Hey" Bir ses daha duydum aslında sesi biraz tanıdık geliyordu. Arkamı döndüğümde "sanane" diye çıkıştım. Oydu kaslarıyla siyah tişört ile dar kesim kot pantolon ve kahverengi gözlerin hele o dağınık saçlarıyla sanki buraya doğru... ne diyorum ben ya kendine gel sen böyle biri değilsin kendine gel... " sadece sordum" dedi ve ellerini havaya kaldırdı.

"Niye buraya geldin? kitapları çok mu seviyorsun?" diye sordum." ilk önce ben sordum." dedi ve sorusunu tekrarladı "Burada ne işin var?" ona alaycı bir şekilde gülümsedim. Bir tahmin yürüttü ve" dur tahmin ediyim ceza aldın." diye devam ettirdi ona tekrar alaycı bir şekilde gülümsedim.

"Hani bazı insanların paraya ihtiyacı olur ya o yüzden böyle yerlerde çalışır. tabii sen bunu anlar mısın ben bilemem." dedim.

Yüzümde en ufak bir his yoktu Sanki beni taklit ediyormuş gibi alaycı bir şekilde sırıttı.

"Zengin ve egoist çocuğun ağzının payını veren fakir ama gururlu kız. Çok duygulandım biliyor musun?" dedi ve yalandan gözlerini sildi şu anda onunla ağzının payını vermek istiyordum ama ben öyle biri değilim. "Aslında ben senin zengin olduğunu bilmiyordum şimdi öğrendim ya kucağına atarım ben senin" dedim alaycı bir şekilde. Arkama dönerken ayağım bir yere takıldı ve geriye doğru savruldum ağzımdan çığlık koptu birden biri beni tutmuş gibi hissettim şu anda kahverengi gözleri ile bana bakıyordu kucağındaydım resmen adamın kucağındaydım.

Utancımı gizleyemedim. kızarma lan adamın önünde kızarma. gözlerimi kaçırdım. Ne yapacağımı bilemiyordum"Ö-öz- özür dilerim." dedim kekeleyerek. Güldü ve "cazibeme dayanamadın da mı atladın kucağıma Maviş." sinirli bir bakış attım. Ne zannediyordu bu kendini. sinirlenmiştim ve "egoist" dedim. Güldü ve "Ne kadar acayipsin demin daha kızarmiştın." Dedi ne devam ettirdi. " eee yerini begendin mi?" diye sordu ,bende yavaş yavaş kizarirken hemen indim ve "egoist ,pislik" diye mirildandim.

" Adın ne?" diye sordum. Biliyordum ama yine de yeni başlangıçları severim. Bana "sanane" dedi şimdi sinirlenmistim .Bana yaklaştı ve yanağını öptü "ne yapıyorsun be pis sapık" dedim ve onu ittim yine kizariyordum işte... kahretsin..
"Kızınca çok tatlı oluyorsun." dedi. Yine öpmek için yaklaştı onu hemen ittim ve tokadı yüzüne geçirdim. Bana sinirle baktı. İlkim kaç yoksa bu seni döver diye geçirdim içimden ve hızlı hızlı koşmaya başladım... İşte kaçan kovalanır...

ADI AŞK HİKAYESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin