Yeniden

5

Jisung Minho'yla beraber olan Seungmin ve Chan'ı da gördü. Seungmin'e doğru kafasını 'ne alaka?' der gibi salladı. Seungmin de ona doğru kafasını salladı. Min Sung Jisung'un baktığı tarafa bakıp konuştu.

"Aa! Seungmin ve Chan da buradaymış. Hadi yanlarına gidelim."

"Hayır hayır, biz başbaşa yiyelim. Hem başka arkadaşları var yanlarında. Rahatsız etmeyelim."

"E bu Minho değil mi? Hani uzun zamandır görmediğin. Beraber yemek yiyelim hadi, hem özlemişsindir."

"Min Sung gerek yok ikimiz geldik buraya."

"Hadi hadi itiraz yok." Min Sung Jisung'un elinden tutarak onu kaldırdı. Beraber Seungmin'lerin yanına gittiler. Minho anlamıştı sevgili olduklarını. Jisung'la Min Sung'un eline baktı, gülümsedi. Ne bekliyordu ki? 6 yıl boyunca onu bırakan birinin yasını mı tutacaktı?

"Merhaba, oturabilir miyiz?"

"Tabi tabi oturun."

"Min Sung hiç gerek yoktu beraber geldik buraya. Hadi masamıza dönelim."

"Niye? Rahatsız mı oldun benden?" Jisung Minho'ya bakarak iç geçirdi.

"Niye senden rahatsız olayım? Sevgilimle geldim buraya, arkadaşlarımla oturmak için değil. Hadi Min Sung." İkili tam kalkacakken Minho konuştu.

"Bi dakika, Min Sung mu?" Minho anlamıştı, Jisungla isimlerinin birleşimi MinSung'tu.

"Hmhm Min Sung memnun oldum." Min Sung elini Minho'ya uzattı. Minho da gülerek Min Sung'un elini sıktı.

"Minho, memnun oldum bende."

"Tanıştığınıza göre artık biz kalkalım, hadi Min Sung."

"Jisung otursanıza beraber yiyelim."

"Yok Chan benim iştahım kaçtı. Biz eve gidelim, hadi diyorum Min Sung kalksana."

"Ama Jisung.."

"Min Sung. Hadi." Jisung hiç olmadığı kadar sinirliydi. Sesini duymaya dahi tahammül edemediği kişi şu anda karşısında oturuyordu. Seungmin ve Chan'a da ayrı sinir olmuştu.

"Min Sung sen arabaya git ben geliyorum." Min Sung kafasını sallayıp arabaya doğru ilerledi.

"Ne yapmaya çalışıyorsun ya sen?"

"Jisung sakin ol."

"Ne sakin ol ya? Bir de bununla oturup yemek yemeye mi geldiniz? Taşşak mı geçiyosunuz benimle? Bir de gelmiş sevgilimle tanışıyor. Cidden şaka gibisiniz."

"Jisung bi dur, Minho bize her şeyi anlattı. Bizim bildiğimiz gibi değil hiçbir şey."

"Neyi anlattı, benden nasıl kolay bir şekilde vazgeçtiğini mi?"

"Jisung Minho'ya inanmıyorsan bize inan."

"Siz hala buna inanıyor musunuz asıl? Ben ona inanmayı 6 yıl önce bıraktım, daha doğrusu güvenmeyi. Sizde güvenmeyin derim. Hadi afiyet olsun." Jisung arabaya doğru yürüyecekken Minho kolundan tuttu.

"Jisung lütfen, inanmak istemiyorsan inanma ama bir kere dinle, lütfen." Jisung düşündü, ne diyeceğini merak ediyordu ama ona güvenmek istemiyordu. "Tamam, ama sana güvendiğimden değil ve şuan olmaz daha sonra konuşuruz."

"Tamam, görüşürüz." Jisung arabasıns doğru gitti. Arabaya bindiğinde Min Sung konuştu.

"Ne oldu ne konuştunuz bu kadar?"

"Bir şey olmadı, başka zaman buluşuruz gibisinden konuştuk işte."

"Anladım, nereye gidiyoruz."