Asi Kız (DÜZENLENİYOR)

Bölüm-9

 Biliyorum uzun zamandan beridir bölüm yazmıyordum.Ama beklediğinize değecek bir bölüm hazırladım fazla uzun olmadı ama idare eder herhalde.İyi okumalar. :) :) ;)

 Austin

Sabah kalktığımda mışıl mışıl uyuyan bir adet Zena gördüm diyemeyeceğim.Neden bırakın mışıl mışıl uyuyanını ortada Zena bile yok.Kim bilir yine hangi cehennemde.Aslında Zena benim kardeşim değil. Mike  Zena'ya deliler gibi aşıkmış.Tabii Zena'nın haberi yok.Mike benden Zena'nın her bir bokunu öğrenmemi istedi bunun karşılığında bende ondan bir miktar para alıcaktım.

İlk görevim Zena'nın evine yerleşmekti.Nedendir bilmiyorum ama ben  onun evinde kalmak istediğimi söyleyince uygun bir dille onda kalabileceğimi söylemişti.Neden beni öylece eve aldı?Babasıyla numaradan annemin iniltilerinden bahsettiğimde neden sinirlendi?Bu yalandan hayatım yine nedenlerle doluydu ve acilen nedenlerin sonuçlarına kavuşması gerekiyordu. Zena oldukça akıllıydı.Bu yüzden eğer ona yakalanmak istemiyorsam benim ondan daha akıllı olmam lazımdı bu oyunda.İlk önce Mike hakkında araştırma yaptım biraz:

"# Zena ile boks kursunda tanışmış ve Zena'nın güvendiği kişilerden biri olmayı, bir kavgada abisi ve Zena dövüşürken ,kavgada Zena haklıyken ne olursa olsun sürekli yanında olan ve olduğu abisinin değilde Zena 'nın yanında olmasına borçlu.Ve tahmin edin bu kavgada Mike'ın Zena'ya aşık olması ve Zena'nın kendisine güvenmesini istediği için yapılan bir oyun. Zena normalde bu oyuna asla kanmaz ama Mike'ın dediğine göre o zamanlar Zena çok kötü bir olay yaşamış ve sigaraya başlamış.Normalde de içiyormuş ama içkiyi daha da arttırmış. Mike'nin benden öğrenmemi istediği ilk şey bu.

# Annesi ve babası birbirlerine delicesine aşık olup evlenen çiftelerden.Evliliklerinin ikinci yılında babası trafik kazası geçiriyor ve ölüyor. Mike altı yaşına geldiğinde Annesi başka bir adamla evleniyor.Ama adam annesi yanlarındayken Mike'ı kendi oğlu gibi severken annesi yanlarında değilken Mike'ı dövüyor ve çalıştırıyormuş. Mik'ın işten kazandığı parayı da karısına hediyeler almakta kullanıyormuş. Mike 12 yaşına geldiğinde üvey babası annesine 'ya ben ya oğlun' demiş.Tabi sapık karı düzleşecek birini kaybetme korkusuyla kocasını seçmiş ve Mike'ı çocuk esirgeme kurumuna vermişler.

# Daha 14 yaşındayken babasından tırtıkladığı,işten kazanıp babasına vermediği,annesinden harçlık olarak aldığı paraları , çocuk esirgeme kurumunda bütün veletleri ailelerini görmek için saldıklarında çalışıp kazandığı ve annesinin her ay ona yolladığı paraları biriktirince ortaya baya büyük bir para çıkmış.Tanıdığı olan ve barını borçlarından dolayı ödeyemeyen bir adama borç para vermiş ve bara ortak olmuş.Yine annesinin her ay gönderdiği ve kurumdan kaçıp çalıştığı işten aldığı paraları da paraları ortağına veriyor böylece istediği zaman bara gidip,istediği kadar içip,istediği kadar orada kalıyordu.Daha küçük yaşta kendini herkese sevdirmişti.

# Kendi gibi 14 yaşında bir kız geldi bir gün bara.Diğer kızlardan çok farklıydı.Bir masaya geçti,oturdu.Uzun bir müddet içti.Çok içmesine rağmen hala kendindeydi o kız.Arkasını dönüp barmene seslendi ve kısık sesle konuşmaya başladı.Saat daha 12:00 gibiydi.Bar çok sakindi tanımadığım bir adam slow bir şarkı çalıyordu.Barmene döndüm ve arkamdaki masayı göstererek konuştum'  o kız kim?'barmen biraz tırsarak cevap verdi 'O kız Zena çok tehlikeli bir tiptir her zaman o masaya oturur kendinden başka biri oturamaz.Oturursa da Zena kavga çıkarır.Ah!nasılda unuttum kavga karşılıklı olur değil mi?Ama Zena bir adam döverken kavga olmuyor.Sadece Zena vurabiliyor.Ne diyim abi kız çok iyi dövüşüyor.Laf attıklarında,ona baktıklarında,ona içki falan yolladıklarında sinir olur onları bayılana kadar döver.Diğer patron ona hiç bir şey demez çünkü o buraların tehlikeli sular olmasını seviyor,ona göre daha çok müşteri çekiyormuş.Bir ara parayla adam tutup Zena'ya sapıklık yaptırıyordu. Zena en son bir tanesini bıçaklayıp komalık edince bu saçma oyunu bıraktı."

İşte Mike hakkında öğrendiğim bazı bilgiler bunlar.Hepsini saysam çok uzun tutar.Şimdi gelelim asıl konuya, ben bunları nerden öğrendim. Meke'ın günlüğünden.İlk başlarda yazısı o kadar karışıktı ki okumakta baya zorlanmıştım.Ama kendimi zorladığıma deydi doğrusu.Şimdi sırada Zena'nın gerçeklerini öğrenmem gerekiyor.İlk önce dün Zena'nın adam getirip dövdüğünü öğrendiğim için bugün o depoya bakmam gerek.Daha sonra da Zena'ya yakalnamdan o depodan çıkmam.Tabii yakalanmadan girmek ve yakalanmadan çıkmadan önce ASİ KIZımızın o depoyu nasıl koruduğunu öğrenem gerekiyor. Laura'yı uyandırmamak için sessiz adımlarla bahçeye çıktım.

Deponun kapısının önünü gören iki tane kamera vardı ve kapanma tuşları arkalarındaydı.Bir tanesini kapatsam diğer kamera beni çekicekti ve bu tür kameralar saat başı cep telefonuna görüntü yolluyorladı(gerçekte böyle bir kamera icat edildi mi bilmiyorum bu kamera kısmını tamamen salladım).Zeki kız ne diyim.Bir süre ne yapmam gerektiğini düşünüp daha sonra dudağımı patlattım sonra dasaçımı başımı dağıtıp tişiörtümü hafifçe yırttım. Fazla abartmayım dimi?Daha sonra eve elektrik gelmesini sağlayan ana direğe tırmanıp bizim evin kablosunu kestim.Daha sonra dponun giriine geldim tekrar.Kameraların çalıştığını gösteren kırmızı ışıklar artık yanmıyoru.Ama acele etmeliydim.Bu akerlar çalışamadıkları zamanlarda telefona mesaj atıp çalışır durumda olmadıklarını anlatıyorlardı(yine sallladım:).Elimi kapı kulpuna uzattım tam kulpu aşağı eğeceğim sırada zil çaldı.Laura uyanmasın diye koşarak kapıyı açtım.Kapı önünde bir gazete vardı.Ama hatırladığım kadarıyla Zena gazete okumayı sevmezdi.Gazeteleri de sevmezdi.Karakola düştüğünde bekleme yarinde beklerke bir gazete görüp,küfredip gazeteyi parçalar haline ayırmıştı.Acaba neden böyle birşey yapmıştı.Bunu daha sonra düşünmek üzere beynimin en ücra köşelerine yolladıktan sonra gazetenin sayfalarını karıştırmaya başladım.İçerisinden bir zarf düştü.İçinde bir not yazıyordu.İlk başlarda notun Mike'dan bana geldiğini düşünmüştüm ama sanırım not Zena'ya gelmişti.Notta'Gazeteleri benim yüzümden sevmediğini biliyorum,kendimi hatılatmak dileğiyle...'yazıyordu. N'oluyo amk!Ben bu nottan hiçbir şey anlamazken hemen depoya gitmem gerektiğini hatırladım.Hızlı ve sessiz adımlarla depoya girdim.Bayat kan kokusu başımı döndürürken gördüğüm şey karşısında dehşete düşmüştüm.Zena'nın götüne levye soktuğu adam baygın bir halde yatıyordu.Bu adam beni burada görmemeliydi bu yüden hemen depodan çıktım ve o notu düşünmeye başladım.Tanrım!Sanırım bu kızdan öğreneceğim çok şey var.

...

Doğrusunu söylemek gerekirse bu bölümü yazmak için çok uğraştım.Sürekli yazdığım cümleler birbirleri ile çelişiyordu.Sildim sildim baştan yazdım yani.Bu emeğimin karşılığında sizden ufacık bir şey istiyorum.İki saniyenizi alacak bir oy ve ötü veya iyi düşüncelerinizi içeren bir yorum.Çok şey istemiyorum.