4

130 12 1
                                    

Semih'e birşey olmuş olmalıydı. Sanırım yine kendine zarar verdi. Kapıyı açıp içeride neler olduğunu öğrenmek istedim. Ama kapı kilitliydi. Açılmıyordu. Diğerleri de birşeyler olduğunu anlayıp yanıma geldi.

Mertg: "Noluyo Barış? Napıyosun?"

Barış: "Semih'e birşey olmuş olabilir. Kanları görmüyor musun?"

Abdülkerim: "Açılın, kapıyı kırıcam"

Aramızdan en güçlüsü oydu. Hepimiz geriye doğru adımlamıştık. İki-üç adım geriden koşarak kapıyı açmıştı.

Semih yine kanlar içinde yatıyordu. Biliyordum. Hepsi benim yüzümdendi. Ona birşey olursa kendimi asla affetmezdim.

***
Herkes gitmişti. Buz gibi hastane odasında yalnız kalmıştık. Semih ve ben. Montella benim burda olduğumdan habersizdi. Diğerleri antrenmana gitmişti. Ben Semih'i yalnız bırakmak istemediğimden gitmemiştim.

Semih uyuyordu. Bu hali bana oldukça şirin gelmişti. Yanakları şuan çok öpülesi duruyordu. Yumuşak ve beyaz. Bu görüntü beni deli ediyordu. Öpmeden rahat edemeyecektim. Ayağa kalktım yavaşça. İyice yaklaştım. Üzerine eğildim ve dudaklarımı usulca yanağına değdirdim. Bunu neden yaptığımı bilmiyordum. Ama bana çok iyi hissettirmişti.

Dudaklarım hâlâ yanağındayken gözleri açıldı. Hemen kendimi geri çektim. Umarım anlamamıştır.

Semih

Gözlerimi açtığımda gördüğüm ilk şey Barış abinin dolgun ve pembe dudaklarıydı. Neden bana bu kadar yakındı? Yoksa öptü mü beni? Saçmalama. Bunu neden yapsın?

Doğrulup kekelemeye başladı. Gözlerinden korku ve heyecanı okuyabiliyordum.

Barış: "Şey y-yanlış anlama. B-birşey yapmadım"

Semih: "Napıyordun?"

Barış: "S-sadece öptüm"

Semih: "Sadece öptün mü?!"

Barış: "A yani şey yanağından"

Semih: "Neden?"

Barış: "Hiç. Öylesine"

Semih: "Öylesine mi?"

Barış: "Evet. Öylesine"

Semih: "Öylesine biri öpülür mü?!"

Barış: "Öpülür"

Semih: ...

Barış: "Tamam. Çok tatlıydın çünkü. O yüzden öptüm. Oldu mu?"

Semih: "Ne? Tatlı mı? Gerçekten tatlı mıydım?"

Barış: "Evet. Hemde fazla. Çok fazla. Çok, çok fazla tatlıydın"

Siktir. Bu neydi şimdi? Kalbim yerinden çıkıcak. Çok hızlı atıyor. Durduramıyordum. Engel olamıyordum. Ama neden?!

Semih: "T-teşekkürler"

Barış: "Kıpkırmızı oldun. Utandın mı yoksa sen?"

Semih: "Ne? Yo. Utanmadım"

Barış: "Aynen kardeşim. Aynen"

Semih: "Aşkolsun Barış abi. Şu haldeyken bile dalga geçiyorsun"

Barış: "Puahahah.Tamam lan. Ağlama hemen"

***

Semih: "Yine mi sen?"

Barış: "Ha?"

Gizli KoruyucuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin