Bölüm 1

1 0 0
                                    

(...)

Yazlıktan geleli tam bir ay oldu, Ekim Ayı içerisindeydik ve Okul üzerimize karabasan gibi çökmüştü. Normal Dersler devam ederken, Pandemi süresince yeterince etkin olamadığını düşündükleri eğitim öğretimin acısını çıkartıyor gibiydiler. Bizim okulda pek görülmemiş düzeyde ekstra ödev, rapor ve dosyalarla canımıza okuyorlardı. Yani Okul 15:30 gibi sona eriyordu, eve dönüyorduk ve en az iki saat daha, verilen ödevleri tamamlayabilmek için çalışmaya devam etmemiz gerekiyordu. Şehir hayatı her zaman olduğu gibi çepeçevre bizleri sarmıştı. Herkes kendisine ve önünde ki okul işlerine odaklanmış, yoğunlaşmış, adeta kendi kabuğuna çekilmişti. Tam bir ay olmasına rağmen, okul harici sadece Ardayla sürekli beraberdim, onun dışında Tuna ve Yiğit ile de sürekli iletişim halindeydim. 

Arda, Yazlıkta Güvenlik Müdürü ve Şoför olarak göreve başlamıştı ama Şehir hayatında bunların hiç bir tanesine ihtiyaç yoktu. Ben halen güzel giden havalar yüzünden Okula yürüyerek gidip gelmekten hoşlanıyordum. Arda 'da boşuna kira ödemekten vaz geçmiş, Annesiyle beraber 2+1lerde ki bize ait olan katta ki eve geçmişlerdi. Annesinin çalıştığı Hastaneye yakın olan bu 2+1ler aynı zamanda Okulun da tam karşısındaydı. Kuzey'in Yönettiği iki binadan kendisine yeni yani Pandemiden önce verilen binaydı. Arda, sabah erken evden çıkıyor ve bizim eve geliyordu, beraber kahvaltı ediyorduk ve daha sonra da Çağan ile beraber okula yürüyerek gidiyorduk. Rüzgar, Batu ve Tuna'yla sürekli beraberdi ve onlarla beraber arabayla gidip geliyordu. Yiğit zaten kendi evinden Ahmet Bey ile gelip gidiyordu. Ryan, kendi evinde kalan Mert ve Egemen ile ve kendi arabasıyla gidip gelirken, Sarp ve Poyraz, Okulun hemen karşısındalardı, yani dediğim gibi herkes kendi halindeydi. Çağan, Arda ve ben, okuldan sonra eve beraber geliyor, dersleri hallediyor, bazen beraber akşam yemeği yiyor, ardından da genellikle evlere dağılıyorduk. 

Üniversitede okumakta olanlarımızla daha da seyrek görüşebiliyorduk, çünkü onların programları bizimkinden de daha ağırdı. Arada bir Ufuk ve Koray ile Kafeterya'da karşılaşıyorduk. 

Ev düzenlerine gelince; Pandemi öncesi Şehir hayatımıza çok benziyordu. Yiğit kendi evinde tek başına kalıyordu. Tuna kendi evinde kalıyordu. Ryan kendi evinde Mert ve Egemen ile kalıyordu. Çağan kendi evinde, Rüzgar kendi evinde, Poyraz ise Sarp ile beraber 1+1Dairesinde kalıyordu. Ufuğun ev arkadaşlarıysa Koray ve Batu'ydu. Arda kendi 2+1 Dairesinde Annesiyle kalıyordu. Kuzey de Jake ile beraber kendi 1+1Dairesinde kalıyordu. 

Çok ama çok uzun bir zaman sonra ilk defa Evimde, Odamda benimle kalan kimse yoktu. Annemle Babam bunu fırsat bildiler ve benim odayı tekrar dizayn ettik. Yiğit benimle kaldığı zaman değişen oda düzenini yeniden yaptık. Fazla dolapları odadan çıkarttık, Yiğit'in tarafını olduğu gibi boşalttık, odanın sağ tarafına "L"Şeklinde bir oturma grubu yerleştirdik. Sol tarafta olan iki kişilik yatağı büyüttük, benim gömme dolap aynen kaldı ve oraya gündelik kıyafetlerimi yerleştirdik, kalan herşey şifonyerler falan odadan çıktı. Pencerenin önünde ki çocukluğumdan kalma çalışma masasını yeniledik, odadaki herşey yenilendi. Arda ders çalışmaya geldiği için iki büro sandalyesini korudum, onun dışında gece lambalarıyla çalışma masası lambasına kadar her şey yenisiyle değişti. Odamın yenilenmesi tamamlanınca daha huzurlu, daha rahat ve daha kullanışlı bir hale geldi. Geniş Pencerenin eni kadar olan çalışma masasına oturup çocukluğumda yaptığım gibi sokağı izlemeye başladım. Burada otururken fark ettim ki hiç sol tarafa Rüzgar'ların evine doğru bakmamıştım ama sağ tarafa Çağan'lara doğru çok bakmıştım. Bunun sebebini çok düşündüm ama makul ve mantıklı bir açıklama bulamadım. 

Kasım Ayının sonlarıydı. yazlıktan geleli tam üç ay olmuştu. Şehir düzeni tam gaz devam ediyordu. Herkes yoğun ve derslerine gömülmüş vaziyetteydi. Hava buz gibi giderken ben halen Okula yayan gidip gelmekte ısrar ediyordum. Okul çıkışı herkes o kadar hızla evlerine dağılıyordu ki biz Arda'yla daha Okul Binasından Bahçe kapısına varmadan okulun önü boşalmış oluyordu. Bizimkiler bile bizi beklemeden Yiğit'in, Tuna'nın yada Ryan'ın Arabasına atlayıp adeta kaçarak uzaklaşıyorlardı. Serdar bile okula arabasıyla gidip gelmeye başlamıştı. Halen Okul çıkışı Kafeteryaya çalışmaya gidiyordu.

O gün; Çağan ile Ryan Okulun Yüzme Takımı denemelerine bir defa daha girmişlerdi, herkesin işi gücü olduğundan yada herkes başka yerlerde olmayı tercih ettiğinden diyelim biz ona sadece ben ve ben de katılmak istedim diye Arda'da seçmeleri izlemeye Okulun Havuzuna gittik. Hayat Yeni Normale dönmeye başladığından, seçmelere katılan çok olmuştu. Seçmelere katılan çok olunca da seçmeler epey uzun sürdü, hava karardıktan sonra, Havuzdan çıktık. 

Okulun Binasından, Bahçe Kapısına varana kadar Arda'ya yalvarmak zorunda kalmıştım. Bugün Annesinin izin günüydü ve Okuldan doğru eve gitmesini ve Annesiyle zaman geçirmesini yada ne bileyim beraber bir şeyler yapmalarını falan istiyordum, Ardaysa benimle beraber eve kadar yürümesi gerektiğini söylüyordu ki sonra da buraya tekrar geri yürüyecekti çünkü artık Araba, Okulun hemen karşısında ki 1+1 Dairelerin olduğu Apartmanların açık otoparkında duruyordu.  Biz arabayı kullanmayınca orada durması, Arda'ya olan yakınlık dolayısıyla daha mantıklıydı. Hava karardı, Arda'ya eziyet olmak istemiyordum. Çocuk beni hiç yalnız bırakmak istemiyordu. 

FIRTINA, Sezon XIIIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin