Yeni bölümle tekrar karşınızdayım. Umarım yeni kurgumu beğenmişsinizdir. İyi okumalar ballı peteklerim...
✨
Canım kankamla yukarı mahalleye doğru koşuyorduk. Şu anda annemgil yakalanmamamiz lazımdı. Ama bu yolun bir sonu vardı. Eve mecbur dönüp terlik dayağından geçecektik. Annemin bu terlik sevdası beni bitiriyor... Tabii terlik dayağına da abimi katacaktık. Ayağımda kısa topuklu ayakkabı olmasına rağmen bizim mahalleye kadar gelmiştik. Önde canım kankam vardı. O da soluklanmaya karar vererek birkaç adım önümde durdu ve bana seslendi.
" Kanzi ya şimdi zaman var bakkala gidelim mi? Hazır annemgilden kurtulmuşken . " Bu çocuk annemgilden kaçarken bile yemek düşünüyordu. Ama bir yandan da doğru söylüyordu. Bende nefesimi düzene sokmaya çalışarak biraz bekledim. Ardından konuşmaya karar vererek konuşmaya başladım.
" Tamam daha 5 dakikalık yolumuz var. Bakkal Hüseyin Amca'ya gidelim. " Arkasını dönüp bana bakıp başını salladı. Bu arada Şirinciki sorarsanız. Çok üşüdüğü ve uyuduğu için onu arabada bırakmıştım. Zaten abime de annemgil bizi yakalamadan Şirincike arada bir bakmasını söylemiştim. O da gülerek onaylamıştı. Neredeyse 5 dakikalık bir soluklanmadan sonra oturduğum kaldırımdan kalktım. Birkaç adım sonra ise canım kankama elimi uzatıp
" Hadi kalk da annemgil gelmeden yiyecekleri alalım. " Elimi tutup oturduğu kaldırımdan kalktı ve poposunu sirkeledi.
" Tamam hadi gidelim. " Diyip tekrardan koşmaya başladık. 5 dakikalık bir yoldan sonra sonunda bakkala gelebilmiştik. Canım kankamla bakkala girip önce Hüseyin abiye iyi akşamlar diyerek reyonlara baktık. Tabii ki canım kankam da önüne gelen herşeyi alıyordu. Sonuçta hesabı abime kitleyecektik. En sonda aldıklarımızı alıp Hüseyin Abinin önüne bıraktık. Hüseyin Abi ödememiz gereken miktarı söyleyince ufak çaplı bir kriz geçirdik.
" Kızım tam tamına 355 lira tuttu. "
" Tamam Hüseyin Abi. Bunları abimin üzerine yaz. O bakkala gelince öder. " Hüseyin Abi onaylayarak
" Tamam Kızım. " Dedi. Tekrardan iyi akşamlar diyerek canım kankamla kol kola bakkaldan çıktık. Dondurmada almıştık. Eve gidene kadar bitirebilirdik. Canım kankam çenesini tutamadı ki
"Kız bu bizi düpedüz kazıkladı. Olum kaç şey aldık ki. " Elindeki büyük 3 poşete bakıp tekrar canım kankama baktım.
" Kanka 3 büyük poşet aldık. Tabii biraz kazıkladı. Ama yani şimdi 3 büyük poşet ne diyim "
" Bok de kanka " Allah'ım bu çocuk niye böyle.
" Harbi şimdi ağzının ortasına çalacağım. O zaman boku göreceksin. "
" Tövbe de kız. "
" Tövbe tövbe " Bu çocuk iyice sinirlerimle oynuyordu. Bu çocuğa eve gidince anneme ve Yeliz Teyzeye söyliyeyim de double terlik dayağı uygulasinlar. Elimle Dondurmalarimizi alıp açıp yemeğe başladık. Eve gitmemeye karar verip mahallemizin bir alt katındaki parka doğru yol aldık. Canım kankama bakınca birşey söylemek için ağzını aralıyordu fakat geri söylemekten vazgeçip susuyordu. Ağzındaki baklayı kesin parka gidince çikaracakti.
*
Sonunda park'a gelip boş bir banka oturmuştuk. Tam sokak lambası oturduğumuz banka vuruyordu. Önümüze aldığımız çekirdekten ve koladan koyduk. Şimdi dertleşme seansına başlayabilirdik. Canım kankam ağzındaki baklayı çıkartıp konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUTSUZ MAHALLE
Aktuelle LiteraturFeride, dışarıdan her ne kadar mutlu biri olarak gözükse de içinde yaşadığı çığlıkları dışa vuramıyordu. Hergün kendinin tükendiğini göz göre göre görüyordu. Bir bir umutları sökülüp toprağın altına gömülüyordu. Ama bilmediği birşey vardı. Hayatının...