1.geceden sonra

17 3 0
                                    

Sabah Alvin'in öksürük sesine uyanmıştım. Sonra dikkatimi ikinci bir şey çekmişti. Harry'nin cesedindeki sinekler. Babamda annemin cesedini bizim odadaki yatağa bırakınca aynı böyle sinekler annemin cesedinin üstüne konmuşlardı.

Gözlerimi cesetten Alvin'in güzel yüzüne çevirdim. Gözleri ağlamaktan şişmiş ve kızarmıştı. Ona bir günaydın öpücüğü verip mutfaktan kendime bir çay yaptım ardından ılıklaşan çay torbalarını onun gözüne koydum ve ağzındaki bantı canını acıtmadan çektim. "Belki ileride bebeklerimiz olursa sen hâlâ bu yatakta böyle mi kalıcaksın? "

"Tanrı seni lanetlesin. " dedi.

"Sen tanrıya ne zamandan beri inanıyorsun? "

"Lütfen bana zarar verme. "

Daha fazla ağlıyamıyor sanırım. Güzel bu mutlu günlerimizin birer başlangıcı olabilir.

"Telefonunun şifresi ne? "

"Bilmiyorum."

"Tamam ben içeriden telefonunu getireyim beraber parmak iziyle kilidini açalım. "

İçeriden telefonu getirip parmağını telefona dokundurmaya çalıştım ama avuçlarını çok sıkı yumruk yapmıştı.

"Eğer uslu bir çocuk olursan sana yemek bile veririm ama eğer böyle yapmaya devam edersen ikimizide öldürürüm. " zar zor sonunda avucunu açtı. Ona sarılarak bir fotoğraf çekildim.

Harry'nin kelepçelerini çözüp onu mutfağa sürükleyerek götürdüm. Bu gün için özel hazırlamış olduğum baltayı buzdolabından çıkardım. Boğazına saplamış olduğum bıçağı çıkarıp bulaşık makinesine attım. Baltayla önce kafasını gövdesinden ayırdım ardından bacaklarını ve kollarını. Gövdesini minik parçalara ayırdım. Keşke gece sevgilimle sarılıp uyiycağıma ceset daha tazeyken ondan kurulsaydım. Özenle giydiğim giysilerim kan olmuştu bile. Kahrolası hayatım. Gözlerim yine yaşlandı. Etleri tencerenin içine koyup kaynaması için kendi haline bıraktım. Geri kalan kemikleri sonra kazanda haşliycaktım. Birden aklıma Alvin geldi hemen koşup odamıza gittim.

Yatağın üstüne çıkıp, onu yanağından öptüm. Benden tiksinmiyordu. Bilgisayarı getirip ona film açtım.

"Sen şimdi çok acıkmış olmalısın. Aferim uslu ol. "

Gözlerinden çay poşetlerini çıkardım.

"İyi geldi mi? "

Ağlamaktan acıyan boğazıyla "evet" dedi.

Telefonumdan hamburger sipariş verip yemeği beklemeye başladım. Sadece bi tane sipariş vermiştim.

***

"Kurye birazdan burada olur, sakın bağırma tamam mı? "

"Zaten kelimelerim boğazımdan çıkmıyor. " dedi boğazının acıdığını belli edecek bir ses tonuyla.

    Kapı çaldı ve ona güvenerek ağzını bantlamadan kapıyı açıp yemeği aldım. Aslında tedbirliyimdir ama bu sefer kaçanak yapıp bantlamadım işte. Evden leş gibi gelen ceset kokusana aldırış etmeden çekip gitti.

    Alvin'in yanına dönüp yatakta açık kalan bacaklarının arasındaki boşluğa oturdum karşısında hamburgerden bir ısırık aldım. Sonra yemeği onun ağzına doğru tutup "al ye" dedim. Birazcık yedirdikten sonra patates kızartmalarından da ketçaba batırıp ona yedirdim.

   "Burada benimle güvendesin korkma. "

   Hiçbir şey demedi.

   "Eğer buraya polis gelirse... " dedim ve dudaklarını ısırarak öpmeye başladım. Sadece korktuğu için minik öpücüğüme karşılık vermiyor. "Koladan içmek ister misin? "

   Başını aşağı yukarı sallayarak onayladı.

   O koladan içerken "buraya polis gelirse yine ikimizde ölürüz. Ne benim onlarında elinde kalmaya niyetim var nede seni başka kızlara kaptırmaya niyetim var. "

   Yemekleri kaldırıp komidine koydum ben açlığa alışkındım zaten. Annem pek yemek yapmazdı. Erkek kardeşim beni hep korumaya çalışırdı. Eğer şuan yaşasaydı benim gibi 19 yaşında olucaktı.

   Tek abimle ben kaldık ve o da fazla eve uğramaz zaten. İkimizinde ağzına naneli şeker koydum ve kucağına oturdum. Sweatshirt'in altından ellerimi sokup memelerine dokundum ve dudağının hemen yanındaki bitiş yerini yaladım. Huylandı birazcık. İçeriden bebek kokulu saç spreyini alıp saçına sıkıp saçını taramaya başladım. Onunla romantik şeyler yaşayacağımız için içeriden elbisemi giydim ve saçlarımı düzeltip yanına geri döndüm. Mutfaktaki tenceredeki su taşmaya başlamıştı. Hemen koşup ocağı kapattım. Eldivensiz dokunduğum için elim yandı. Bağırmamak için kendimi zor tuttum. Elbeziyle tutup tezgahın üstüne bıraktım tencereyi. Tezgah yansa nolur? Kazanı ocağa koyup diğer etleri de onun içine doldurdum. Etlere dokunurken aklıma babam geldi... Kazanı kaynamaya bıraktım ve içeriden diş fırçası alıp Alvin'e geri döndüm. Dişlerini fırçaladım. Sonra onun diş fırçasıyla kendi dişlerimi fırçaladım. Bembeyazdı dişleri.

Alvin'in düşünceleri

   Bu ahmak kadın kimdi bilmiyorum. Yataktaki Harry'nin kanı... Onu özlüyorum ve umarım cennette beni bekliyordur şuan.

***

   "Alvin, sen olmazsan ben bir hiçim bebeğim. " ağlayarak ona sarıldım. Boynu boynuma değiyordu ve sıcacıktı bedeni. Günlüğümü getirip tekrardan. bacaklarının arasına oturdum.

   Günlüğüme yeni bir başlık attım; BUGÜN: 20 Ağustos 2024 "Adel'in günlükleri. " ve yazmayı kestim. Neyi yazabilirdim ki? Son 4 ayımın lanetini mi? Mavi mi yeşil mi çözemediğim gözlerinden başka neyim vardı ki? Bugün Alvin ile romantik bir gece geçiricez o burada. Onu dün kaçırdım ve sevgilisini (sanırım sevgililer bilmiyorum ama bence sadece o piçin fuck body si.) ne cehennemseler hiç umurumda değil çünkü artık tamamen benim malım.

   Şimdi günlüğü kapattım. "Kaçsan kiminle kalıcaksın ki? "

   "Yalnız başıma. "

   "Buraya geldiğinizi kim biliyor başka? "

   "Hiç kimsem yok. " diyerek ağlamaya başladı.

   "Ağlama artık hasta olucaksın. Başın ağrıyordur kesin ağrı kesici içmek istermisin? "

   Ağlamaktan titreyen sesiyle "evet lütfen. " dedi. O ağladıkça ben daha fazla duygulandım. İçeriden bir ağrı kesici birde libido yükseltici ilaç alıp yanına gittim. "Al bunları iç, sana iyi gelicek. " sonra cümleye ekledim. "sıcak bir banyo hepimize iyi gelicek. "

   Verdiğim ilaçları içti. Geriye beklemek kaldı. Bende o sırada mutfağa gidip ocağın altını kapattım. Kaynayan etleri poşetlere doldurup komşumuzun köpeğine hediye ettim. Tabi sadece küçük bir kısımını. Öbür kısmıyla napıcam sonra düşünürüm. İçeriden yatak rayı sesleri geldi. Bu 2. İlişkiye girişimiz olucaktı... Gecenin derin karanlığına rağmen ayın ışıkları perdenin arasından odaya vuruyordu. Sayısız kere öpüştük, sayısız kere...

  

  

//Kızın Esiri// +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin