Syrax bulutların arasında süzüldükten sonra yere indiğinde Rhaenyra eğerinden kalkıp ejderhasının kanadına basarak inmişti, eldivenlerini çıkarırken kendisini bekleyen muhafıza hitaben konuştu.
"Endişeli görünüyorsunuz Sör Harrold."
"Siz ve ablanız o yaratıklara bindiğinde oldukça endişeleniyorum Prenses."
"Visaenya daha gelmedi mi?"
"Hayır Prenses."Gölge düştüğünde genç kız kafasını kaldırıp gökyüzüne baktığında ablasının gelmiş olduğunu gördü, siyah ejderha yere indiğinde kendisini yönlendirmek için bekleyen insanlara doğru kükreyince sahibi gülerek onun sırtından indi.
"Biraz gergin, nazik olmayı unutmayın."
Kardeşine doğru ilerlerken onları bekleyen arabanın merdivenlerinde Alicent duruyordu, Visaenya konuşmaya başladı.
"Syrax biraz daha büyümüş."
"İki kişiyi taşıyabileceğini düşünüyorum."
"Bizimle gel."Genç kadın kız kardeşine yandan bakış atmayı ihmal etmezken ellerini belinin arkasında birleştirdi.
"Alicent'le olan konuşmalarınızı dinleyecek değilim, bedenim izin verdiği sürece gideceğim yere kendim gitmeyi tercih ederim."
Muhafızların getirdiği siyah atın iplerini tuttuktan sonra hızla üzerine çıkıp oturdu, dizginleri sıkıca tutarken son kez kardeşine baktı.
"Toplantıda görüşürüz."
Visaenya saraya girdiği gibi peşinden gelip bir şeyler söyleyen muhafızı umursamadan annesinin odasının önünde durup kapıların açılmasını bekledi, hızla içeriye girip annesinin yanına otururken kadın yüzünü buruşturdu.
"Ejderha kokuyorsun."
"O kadar yolu atın üzerinde gelecek değildim."
"Ben bu durumdayken ejderhaya binmen hoşuma gitmiyor."
"Başka bir durumdaykende hoşuna gitmiyor anne."Aemma gülerken elindeki yelpazeyi sallamaya başladı.
"Yaşın geldi Visaenya, akşam bunu konuşmalıyız."
"Akşam beni bulabilirseniz konuşursunuz anne, toplantıya yetişmem gerekiyor."Sinirle ayağa kalkıp odadan çıktığında eşlik eden muhafızlarla konsey toplantısının yapılacağı odaya girmişti, sandalyesine oturduğu gibi muhafızı topunu masaya koymuştu.
"Kardeşin nerede?"
Viserys konuştuğunda Visaenya arkasına yaslanırken omuz silkti.
"Yoldadır."
"Onlarla gelmeniz gerekiyordu Prenses."Lord El konuştuğunda Visaenya ona bakma tenezzülünde bile bulunmamıştı.
"Stepstone'daki savaş hala devam ediyor, filolarımız yok ediliyor ve düzinelerce adamımız kazığa çakılıp yengeçlere yediriliyor. Krallığın desteğine ihtiyacımız var."
Lord Corlys konuştuğunda Viserys derin nefes aldı.
"Krallığı savaşa sürüklemeyeceğim."
Orta yaşlı adam bıkkınca konuştuğunda Visaenya parmağından çıkardığı yüzüğü elinde çevirmeyi bırakıp konuşmaya başladı.
"Ejderhaları göndermeliyiz, böylece sorunu ortadan tamamen kaldırmış oluruz."
"Ejderhaları şu an bulundukları yerden savaşa götürmek oldukça riskli Prenses, tüm dikkatler bize dönebilir."
YOU ARE READING
Fire and Blood
Science Fiction"Bu savaşı yapacağım ve kazanacağımda." Gümüş saçlı kadın ellerini masaya koyarken konuştuğunda masanın diğer ucundaki üvey kardeşi kadehini kaldırarak alayla güldü. "Güzel, savaşa o zaman!"