2

6 3 0
                                    


14. Komando Tugayı (Midyat, Mardin)

Tuna

Neyseki sabah komutanı görmeden evden çıkmıştım. Ciddi anlamda onu görmek istemiyorum artık. Rütbelim olmasa çoktan o suratsız suratına yumruğumu geçirmiştim ama işte öyle bir şey olursa mesleğimi elimden alabilirdi. Bunları düşünerek askeriyeye doğru yürüdüm. İçeri girdiğim gibi yine görmüştüm onu. Bana doğru geldi. "Asker" dedi beyefendimiz. " Emret komutanım" demek zorunda kaldım.

" Derhal senin ve benim timleri toplantı odasına getir." dedi Altay komutan. Sinirden parlayan gözlerimi ona diktim. Bunu başka bir askere de söyleyebilirdi. Ama o bana emir vermeye bayılıyor. Ben içimden ona sövüp sayarken konuştu. " Asker sana diyorum. Beni dinlemiyor musun sen?". " Yok komutanım dalmışım sadece. Hemen topluyorum timleri. Müsaadenizle" diyip yanından ayrıldım.

Neyseki sakinim sakinim. Bu aramızdaki olay cidden artık beni bıktırdı. Bir son vermeliyiz. Düşüne düşüne odama geldim. Alp'i arayıp bizim time ve karga timine haber vermesini söyledim.

Altay

Büyük bir operasyona çıkacaktık. Albaydan gelen habere göre uzun bir süreç olacaktı. Böyle önemli bir operasyon için benim ve Tuna'nın timini istemişlerdi. Ne kadar Tuna'ya sinir olsamda o ve askerleri çok başarılıydı. Bu durumun tek sorumlusu Tuna'ydı. Ona sinir olmamın tek sebebi oydu.

Odamdan çıkıp toplantı odasına doğru yürümeye başladım. İçeri girdiğimde herkes toplanmıştı. Benim koltuğumun yanında Tuna oturuyordu. Gözlerini bana dikti ve sonra önüne dindi. Askerlere dönüp" Askerler!" dedim. Hepsi selam vererek yerlerine oturdular. Tabiki Tuna da selam vermişti. Rütbesi benden düşüktü. Çoğu zaman bana karşı diklensede ona cezalar vermiyordum. Yoksa rütbemi kullanarak onu bu Tugaydan yollayabilirdim. Silkelendim ve kendime geldim. Yerime oturup konuşmaya başladım. "Çocuklar bugün albayla konuştum ve büyük bir operasyona çıkacağımızı söyledi. Bu gizli bir operasyon olucak. Sadece albay ve bir kaç komutanın bilgisinde gerçekleşecek. Diğer komutanlara ve tugaylara eğitim operasyonu denilecek." derken benim timimden olan Balamir konuştu. " Komutanım neden diğer komutanların haberi yok?" "Çünkü bu operasyon küçücük bir ihmali bile kabul edemez. Çocuklar kimseye güvenmeyin. Başımızdaki komutanlara bile. Normal operasyonlar bile belirli sayıda insanın bileceği şekilde oluşturulur. Küçücük bir operasyon olsa bile. Böyle büyük bir operasyon için tabiki kimseye güvenemeyiz." dedim. Hepsi bir ağızdan "Haklısınız komutanım." dediler.

Tuna'ya kaydı gözlerim. Dikkatle beni izliyordu. Gözlerinde ufak da olsa bir parıltı görmüştüm. O parıltı yeşillerini daha da güzel yapmıştı sanki. Saçmalamaya başlamıştım. "Çocuklar şimdi size süreçten bahsedeceğim. Bu görevlerde genel olarak ajan eğitimi alanlar gönderilir lakin bu sefer olay çok farklı boyutta o yüzden askerlerin ajan olarak gitmesine karar vermişler. Aldıkları bilgilere göre teröristler belli başlı ülkelerden silah alışverişi yapıyormuş. Ve yakın bir zamanda çok büyük silah hazinesi alacaklar. Tabiki detayları bilemiyoruz. O yüzden operasyonumuzun ilk adımı teröristlerin içine sızmak." cümlemi tamamladığım an ortalık sessizleşmişti. Yanlış anlaşılmasın kimse korkmuyordu aksine herkes ajan olmak istiyordu. Onların inine girip onları mahfetmek istiyordu.

"Teröristlerin içine ben sızıcam gençler. Sizi Yüzbaşım Tuna komuta edicek." der demez Tuna sinirli gözlerini bana dikmişti. " Komutanım bunu neye göre karar verdiniz? Ben sızmak isterim onların aralarına." Ben askerlerimi onların inine gönderecek bir komutan değildim. Bu riskli bir görevdi. Belkide benim son görevim. " Tuna albaylarla konuşup buna karar verdik. Emrimin üzerine söz istemiyorum." Son noktayı koymuştum. Gözlerimi aslanlarımın üzerinde gezdirip " Ben bu akşam teröristlerin inine gitmek üzere yola çıkıcam. Uzun bir süre onların içinde olup bilgiler öğrenmem gerekiyor sizde 2 gün sonra yola çıkıp İran Suriye Afganistan ülkelerinde birer silah ticaretcisi gibi davranıp silah satan isimleri ve yerleri bulacaksınız. Benim aldığım bilgiler ışığında da diğer adımımızı belirlicez. Bu süreç uzun olucak çünkü bilgileri almak ve sizin toplayacağanız bilgileri almak bi hayli zor ve yorucu olucak. Şimdiden sevdiklerinizle konuşun ailenizden helallik alın. Şehit olmak herkese nasip olmaz. Siz yola şehit oluyorum ana baba diye çıkın. Onları her duruma hazırlayın." Son cümleleri söylemek her komutana zor gelir. Dayanamaz komutan özellikle o ailenin evinin önüne arkasında askeri araçlar ile gelip o haberi vermeye. Kimse anlamaz bu duyguyu. Bazı babalar gururla kaldırır omuzlarını vatan sağolsun der. Bazıları da o gururu sonuna kadar yaşar ama omuzlarını kaldıramaz. Analar hep yerle buluşur. İncilerini döker. Komutan içi yana yana döner arkasını o yanan evi bırakır arkasında. Kendisini veya başkasını şehit vermek için askeriyeye geri döner ayakları oraya ne kadar gitmek istemese de. Silah arkadaşlarımın hepsi gözlerinin içine bakıyordu. Hepsi aynı şeyi düşünüyordu.

"Aslanlar ben simdi gidip hazırlanıcam. Hepiniz Allaha emanet olun." Hepsi bir ağızdan Allaha emanet olun komutanım dedi. Ben arkamı dönmüş giderken sırtımı delen o bakışları hissediyordum.


Merhaba herkese bu kadar geç geldiğim için çok özür dilerim. Bazı sebeplerden ötürü gelemedim. Tekrar özürlerimi sunarım.
İyi okumalar...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: 14 hours ago ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İKİ DELİ - GAYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin