Artık 3. Günümüzdeydik. Bana cehennem gibi gelen olayın yaşandığı olayın üzerinden 2 gün geçmişti. Benim sunduğum fikir sayesinde tuvalet sonununu halletmiştik. Şu an ise jisung hariç hepimiz sınıfın bir köşesine oturuyorduk. Daha doğrusu yayılıyorduk. Jisung tuvalete gidecem diyerek sınıftan ayrılmıştı. Fakat aradan dakikalar geçmesine rağmen geri dönmemişti.
Gözlerim Minho'ya kaydığında ruhum sıkıntı ile doldu. Çünkü Minho telaşlı bir şekilde labaratuvarın kapısına bakıyordu. Korkuyordu. Evet Minho çok korkuyordu. Minho'ya dışardan bir göz ile baktığınızda fiziksel olarak çok güçlü göründüğünü inkar edemezsiniz. Ama Minho psikolojik olarak aramızda en güçsüz ve en korkak olandı.
Minho ile tanıştığımda ikimiz de 8 yaşındaydık. Minho parktaki bir bankta tek başına oturup hüngür hüngür ağlıyordu. Yanına gidip neden ağladığını sorduğumda komşusunun kendilerini öldürdüğünü söylemişti. O zamandan bu yana en yakın arkadaşımdı. Annem ve babam onu benden çok seviyor desem yalan olmaz. Arada sırada 'minhoyu örnek al' dediklerini bile hatırlıyorum. Ne yani bende onun gibi sabah akşam Jisung beni sevmiyor diyerek ağlayayım mı? İyyyyyyy
İlk önce kedilerini, sonra annesi ve babasını kaybetmişti. Şimdi ise burada kalbinde derin duygular hissettiği çocuğu kaybetmek istemiyordu. Eğer Jisung'a bir şey olursa tüm yaşam enerjisinin solacağını biliyorum.
Minho artık yerinden dayanamayarak kalktığında tam labaratuvarın kapını açacağı esnada Jisung adeta kapı kolunu kırmak ister gibi kapıyı açtığında yerinde sendeleyen Minho tam yere düşmek üzereyken Jisung, Minho'yu tutmaya çalışırken ikisi de yere kapaklandı. Daha doğrusu Minho yere kapaklandı. Jisung ise Minho'nun üzerine düştü. Jisung öylece donmuş bir vaziyette Minho'nun yüzünü incelerken yüzleri çok yakındı. Jisung bir hamlede bulunursa dudakları birleşebilirdi.
Jimin'den 'Ooooooooooo' sesleri gelmesi ile jisung bulundukları konumun farkına varıp Minho'nun üzerinden kalktı. Minho hemen yerden kalkarak
"Ben seni merak etme etmiştim de. Ay yani etmiştik te"
Dedi aptal aşık.
"Ha evet. Ben içerden sesler duydum da. Sanki birileri 'Yardım edin diyordu."
Hepimiz anlamsız bakışlar ile Jisung'a bakıyorduk. Minho hemen atılarak
"Ben bakmaya gidiyorum. Benimle gelecek biri varmı?"
Diyerek sorduğu soru ile Taehyung yanımdan kalkarak
"Ben gelirim."
Dedi. Minho kafasını sallayarak onu onayladığında beraber labaratuvara girdiler. Minho ve Taehyung'un gitmesi ile Jisung etrafına bir bakış attığı zaman bakışları benimle buluştuğu zaman yanıma doğru yürümeye başladı. Tam dibime oturunca
"Eee Jungkook nasılsınız?"
Sorduğu soruya göz döndürerek elimle sınıfı gösterdim.
"Bir zombi virüsü yüzünden koskoca bir okulda mahsur kalan biri olarak sence ne kadar iyi olabilirim?"
Tam cevap vereceği sırada labaratuvardan gelen yoğun gürültü ile herkesin bakışları oraya döndü. İçimde oluşan Minho'ya bir şey olduysa korkusu ile hemen yerimden kalktım. Tamam Taehyung'a da bir şey olmasını istemezdim ama Minho ile daha fazla yakındık. Tam o sırada labaratuvarın kapısı açıldı ve içeri 5 kişi girdi. Minho ve Taehyung dışında diğer üçünü tanımıyordum.
Minho herkesin kendilerine attığı anlamsız bakışların nedenini anlamış olmalı ki
"Bunlar üst sınıflardan üç öğrenci. Onlar da bizim gibi zombilerden kaçıyormuş. Kapıyı açmaya çalışan zombileri görünce içeride onlar gibi insanların olduğunu anlamışlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Escape//Taekook+Minsung
FanfictionSeul'u ele geçiren bir zombi virüsü ile okulda mahsur kalan bir grup genç