ayışığı

2.Bölüm

İyi okumalar......

"sakın" dedi adama uzandığım odundan elimi yavaşça çektim yavaşça arkama doğru döndüm ama adam kar maskeliydi "ne istiyorsun" dedim korkudan kaybolan sesim ile "yanlış yapıyorsunuz o kızı saklamak ile" dedi, kızla dertleri neydi bunların? Yada kız neden bu kadar önemli bunlar için "kimden bahsediyorsun" dedim geriye doğru giderek ben geriye doğru gittikçe o da üstüne doğru gelmeye başladı "benim kimden bahsettiğimi sen biliyorsun" dedi gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım kendime gelmem lazımdı, hal ve hareketlerin resmen evet kız bizde diyordu, gözlerimi yavaşça açtım ve bir çift deniz mavisi göz ile karşılaştım tahminen 30 yaşlarında biri

"bak kız falan bilmiyoeum ben ama doktor bey bir kız bulmuş sağlık ocağında saklayacağım demişti" dedim suçu doktora atarak salak adama bişe yaparlarsa ya banane ya bana bişe yapmasınlar yeter hem sen ne karışıyorsun benim iç sesimsin beni koruman lazım "demek sağlık ocağı" dedi adam onun sesi ile daldığım hayal dünyasından kaptum"hıı, evet evet o saklıyor askere demiş hatta "dedim askerlerle uğraşsın hadi götü yiyorsa" eğer ki yalan söylüyorsan seni bulurum sonra ne olur biliyor musun "dedi silahı şakağıma dayayarak" demedin ki nerden bilim "dedim

içime kaçmış bir ses ile" tak, anladın neymiş tak tak sıkarım silahı kafana sakın o küçük beyninle oyun oynamaya kalkma "dedi adam, bunun cidden şakası yoktu" yok yok ben hiç yalan söyler miyim? "dedim evet sen hiç yalan söyler misin aslaa sen söylediğin yalana inanan insansın iç ses sırası değil" kaybol "dedi silahı şakağımdan çekerek, hemen eve doğru koşmaya başladım cebimden anahtarı çıkarıp kapıyı açtım içeri kendimi nasıl attığımı bilmeyecek haldeydim kapıyı kapatıp kapıya yasladındım bir süre nefesimin düzene girmesini bekledim.

Nefesimin düzene girmesi ile yaslandığım kapıdan ayrıldım ve kanepeye doğru ilerledim ve üzerine oturdum, ben az önce ne yaşadım öyle ya resmen elma vurur gibi beni vuracaktı ayy herşeyi geçtim ya yalan söylediğim ortaya çıkarsa o zaman ne olacak tahtalı köye bilet alacaksın ne olacak sağol ya iç ses içimi ferahlattın, aklımdaki bütün düşünceleri atıp uyku moduna geçtim ve kendimi uykunun kollarına teslim ettim.

"Melike" sabahtan beri Berfin'in Melike demelerini dinliyordum neymiş kahvaltı hazırmış eee hazırsa sen yap ye beni ne bekliyorsum ki "uyanmayacak mısın?" dedi bu seferde "noldu Berfin" dedim kanepede oturdu vaziyete gelerek "şey sema dedi ki ben sağlık ocağına gidiyorum sen melikeyi de uyandır kahvaltı için o yemez yoksa bişe uyanmaz ise zorla uyandır dedi" diye açıklama yaptı Berfin "iyi demiş şimdi başımdan gider misin" dedim yorganı üzerime çekerek ama nafile olmuştu Berfin hala başımda konuşuyordu neymiş tek yapmak istemiyormuş yani banane "offf" dedim en son pes ederek yataktan çıktım ve hazır olan kahvaltı masasına ilerledim tam oturacakken çalan kapı ile yönümü değiştirdim ve direk kapıyı açtım.

"Buyur" dedim karşımda ki mert ve kağana bakarak, sabah sabah dertleri neyse artık gözlerini burda açmışlar "Buyur mu? İçeriye davet etmiyecem misin?" dedi kağan yavru köpek misali "hayır, buyrun dinliyorum? Sabah sabah bekar bir kız evine neden yolunuz düştü?" dedim kapıya yaslanarak "menemen mi koptu hemde bol soğanlı" dedi kağan, k9 mu ya bu nasıl anladı dememe kalmadan kağan kolumun altında içeriye geçti ve masaya oturdu.
"gelsenize kahvaltı çok güzel" dedi, gerçekten k9 köpeği hem koku alması hemde doymaz hali "buyrun mert bey, eliniz de boş gelmişsiniz de neyse" dedim kapıdan çekilip merte yer verdim "bir dahakine sözüm olsun elim dolu geleceğim" dedi mert, bu lafının altında nasıl biri ima yatıyorsa sinsi bir gülüş yüzüne yansıdı Melike çok yakışıklı değil mi kara kaşlı kara gözlü, kara çoçuk aynı iç ses susar mısın "bekliyorum o zaman" dedim ve bizde kahvaltı masasına oturduk.