Telefondan gelen bildirim sesiyle içtiğim kahveyi kenara bırakıp elime aldım.
Çağan mı ? Yanlış görüyorum ben !
"Ne alaka ," diye mırıldanıp ayağa kalktığımda karşımda oturan baba'mın bakışları bana döndü. Annem de aynı şekilde bana baktığında ikisi de gözlerini dikmiş beni izliyordu.
"Bir şey mi oldu ? " Dedi babam elindeki gazetesini sehpaya bırakıp.
"Yoo, bir şey mi olmalı? " Dediğimde omzunu silkti.
"Bu gün gittiğin yerde ne oldu? Ne konuştular seninle ? " Dediğinde geri yerime oturdum.
"Şey, hani bu Deha dizisi var ya , işte onun için oyuncu istemişler. Yani beni istediler, çok ısrar ettiler " dediğimde babam tek kaşını kaldırdı.
"Hani şu Çağan'ın da baş rolünde olduğu dizi ? Eee ne rolü teklif ettiler? " Dediğinde alt dudağımı dişledim.
Anneme bakışlarım döndüğünde o da bana bakıyordu merakla.
"Şey işte, şeyin partneri olmak için," diye gevelediğimde konuştu.
"Şeyin partneri mi olmak için? " Dediğinde yutkundum.
"Çağan'ın işte, Aras abi istemiş özellikle. Bizim sahneleri mi ne izlemiş. Üstüne üstlük kitle falan çok diye ," diye mırıldandığımda koltukta doğruldu.
"Demek o çocukla yine aynı projede olucaksın? Hemde partner olarak ? " Dediğinde başımı salladım.
"Bak kızım, seni ne kadar sevdiğimi biliyorsun. Çocukluktan beri emek veriyorsun sen bu işe. Bir ara bırakır gibi olduğunda seni zar zor toparladım ve bir daha böyle bir şeyin olmasını istemiyorum. O yüzden kendini bir şeylere fazla kaptırma. Çünki ne sen eskisi gibi çocuksun, ne de değer verdiğin insan eskisi gibi. Siz büyüdünüz , değiştiniz . Onun artık hayatında biri var . Bunu unutma ," dedi ve kalkıp salonda annemle beni yalnız bıraktı.
Söylediği şeylerin doğruluğundan ötürü ona karşı bir şey diyemedim. Ne derse hepsinde sonuna kadar haklıydı çünki.
"Kızım iyisin değil mi ? " Diyen anneme gülümsemeye çalıştım.
"İyiyim anne , zaten artık eskisi gibi hiss etmiyorum ki . Kaç zaman keçmiş üstünden, ben artık kariyerimi düşünüyorum sadece ve sizleri" dediğimde gülümseyip bana sarıldı. Saçlarımı okşarken, başıma öpücük kondurdu.
"Güzel kızım benim, her şeyim" dediğinde geri çekildi.
"En sevdiğin kurabiyeden yapmıştım , getireyim de yesin güzelim" diyip ayaklandı ve mutfağa girdi. Aklıma geldiğinde bende telefonu geri elime aldım ve ekranı açtım.
Bu çocuk numaramı hala silmemiş miydi ?
"Merhaba, nasılsın? " Diye yazmıştı ilk önce.
"Konuşmak isterdim ama gitmiştin. Yarın buluşalım mı? " Diye yazmıştı ardından.Buluşmak mı? Ne için?
Neyse , çok kafaya takmamaya çalışarak cevap yazmaya başladım.
" Merhaba iyiyim ,sen ? " Diye yazıp gönderdim ilk önce.
"Ne hakkında konuşmak istiyordun ? Ayrıca hayır, buluşamam . İşlerim var, ayrıca numaramı silmiştin en son ? Hemde benim yanımda, niye yazdın ki şimdi? "Yazdıklarıma bakıp derin nefes aldım. Tamam , o kadar da kötü değildi. En azından artık bunu yapmalıyım. Sevgilisi vardı ve ben onunla set dışı ne konuşmak nede görüşmek istiyordum. Tıpkı eskisinde olduğu gibi. Hiç yokmuşum gibi davranmaya devam etmeli.
Biraz geçtikten sonra yazdığında hemen bakmadım. Sonuçta ekran başında onun yazmasını beklediğimi düşüne bilirdi.
Zaten öyle değil miydi?
"İyiyim bende .Dizi hakkında konuşmak istemiştim, eğer müsait olursan diye ," diye yazdı.
Hala daha bir şeyler yazdığını gördüğümde ne yazıyor diye merak ediyordum açıkçası.
"Ne işin var ki ? Evet ama ezbere biliyorum zaten, silmekle olsaydı çoktan silinirdin zaten ,"
Ha ? Ne demekti şimdi bu ? Tamam sakin ol Tuana ! Bir şey yazmamak en iyisi. Belki de numara için yazmıştır. Seninle ne alakası olsun kj zaten . Sen yine salaklık yapıp kanma şöyle şeylere.
Dudaklarımı kemirirken o art arda bir şeyler yazıyordu ama bakmadan hemen WhatsApp'tan çıktım ve telefonu yatağın kenarına fırlattım.
"Sevgilin var be, yazma bana şöyle şeyler işte, yazma " diye söylenip başımı yastığa bastırdım. Kendimi boğmak istiyordum!
_________________
"Ya Çağan, bak bu güzel değil mi ? " Diyen sesle artık kafam şişmişti. Gerçekten yeterdi yani. Ben her gün buna katlanmak zorunda mıydım yani?
"Ecrin güzel, sana da çok yakışır," dedi Çağan biraz bıkmış ses tonuyla. "Artık izin verirsen bir kaç repliği okumak istiyorum " Dediğinde gözlerini önündeki kağıda çevirdi.
"Of , tamam. Anlaşılan artık eskisi gibi birlikte çok vakit geçiremeyiz artık. Malum senin dizin var ," dediğinde bakışlarını üstümde hiss etsem bile dönüp ona bakmadım.
"Setten sonra görüşürüz ," dedi Çağan başını sallayıp.
"Ben gidiyorum o zaman ," dediğinde ayaklandı ve Çağan'a yaklaşıp dudağından öptüğünde gözlerim şaşkınlıkla açılırken hemen bakışlarımı onlardan çektim. Benim önümde yapmak zorunda mıydı?
Senin inadına yapıyor Naz !
Dudaklarımı bir birine bastırdığımda duyduğum kapı sesiyle önümdeki kağıdı okumaya çalıştım .
"Ezber yapa bildin mi? " Dediğinde başımı iki yana salladım sadece. Yaptım yapmadım sana ne ! Kendine baksana.
"İyi misin ? " Dediğinde tekrar ofladım ve ona baktım.
"Sana ne ? Önünde duran senaryoyu okumak yerine ne diye benimle konuşuyorsun? " Diye çıkmıştığımda anlamazca bana bakıyordu.
" Neye sinirlendin bu kadar. Alt tarafı bir soru sordum," dediğinde ayağa kalktım.
"Sorma Çağan, sadece işini yap . Her kes gibi," dedim ve kapıyı açıp çıktım.
Soru sormuşmuş ! Sorduğun soru girsin sana Çağan! Allah belanı vermesin!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Özel
Teen FictionSet . Sadece üç kelime ama içindeki anlamları kelimelerle ifade etmek mümkünsüz...