•5•

64 10 12
                                    

Aşağıda biraz müstehçenlik var

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aşağıda biraz müstehçenlik var. :D

『••✎••』

Eve geldiğimde Isagi burda değildi. Muhtemelen kız arkadaşlarından birisinin evindeydi. Kendime bir kadeh şarap doldurup salondaki tekli koltuğa oturup onu beklemeye başladım. Altın takılarım her elimin hareketiyle bileğimde şıkırdıyordu. Beyaz saçlarım ışığın altında parlayarak omuzlarımdan dökülüyordu. Elbisemi henüz değiştirmedim için vücudum sıkı elbisenin içinde şekilleniyordu. Kocam olacak itin gülüşünü duyduğumda şarabımdan bir yudum alıp kırmızı boyalı dudaklarımı yaladım.

Isagi oturma odasına girdiğinde gülüşü soldu. Ciddi bir ifadeyle bana doğru yürüyüp yan tarafımda koltuğa oturdu. Şimdi ikimiz de cam kapıdan bahçeye doğru bakıyorduk. Sessiz kalarak bir şey söylememi bekliyordu galiba.

Topuklu ayakkabılı ayaklarımdan birisini ileri geri sallayıp şaraptan başka bir yudum aldım. "Şimdi de peşime birilerini takmaya mı başladın?" Konuya sert bir giriş yapmıştım.

Yutkundu. Biliyordu, bildiğini bildiğimi de biliyordu. Gergince başını bana çevirdiğinde hiç dönmeye tenezzül etmedim. Elimdeki şarap bardağını sıkmaya başladım. Cevap vermemesi sinirlerimi bozuyordu. "Bana cevap ver Isagi!" dedim öfkeyle.

Isagi yavaşça ayağa kalkıp önüme geçerek boştaki elimi tuttu. Dudaklarına götürüp üstüne bir öpücük kondurdu. "Karıcığım, hepsi senin güvende olman içindi." Önümde diz çöküp avcumu yanağına yasladı. "Shinichiro, eski çete lideri. Sana zarar verip vermeyeceğine güvenemedim." dedi yumuşak bir tonda.

Kısık, nefret dolu gözlerle ona bakıp hızlıca tokat attım. "Kendine gel." Yüzü yana savrulurken gözleri şaşkınlıkla açıldı. "Beni salak mı sanıyorsun bilmiyorum kocacığım ama bu numaraları yemem." Sert sözlerimle bana döndü, yanağı kızarmıştı tokadımdan dolayı.

Ayağa kalkıp elimdeki şarap bardağından bir yudum daha alıp bardağı onun eline tutuşturdum. "Al kocacığım." Eğilip kulağına sıcak nefesimi verdim. "Eşini başkasına kaptırınca iyi geliyormuş, sana lazım." Sesim alçak ve baştan çıkarıcıydı.

Olduğu yerde şaşkınlıkla bardağa baktığında parmaklarımı onun çenesine sürterek yanından geçip gittim. Merdivenleri çıkarken arkamdan beni izlediğini biliyordum. Bir an durup arkamı dönerek ona küçümser şekilde baktım. "Bu arada aşkım, bir daha böyle bir şey yaparsam sıkıntın yerinde kalabileceğine emin değilim." Yumuşak ve flörtöz şekilde konuşup arkamı döndürdüm. Yukarı çıktığımda derin bir nefes verip yatak odasına girdim.

Kıyafetlerimi çıkarıp takılarımı masaya koydum. Saçlarımı karıştırarak soğuk bir duş almak için banyoya girdim. Shinichiro ile bugün çok eğlenmiştim, sanki cennetteki en değerli şey ben gibiydim. Tam bir beyefendiydi, ayrılırken birazcık arabayı sallamış olabiliriz ama çok da detaylara girmeyelim.

Banyodan çıkıp saate bakınca gece yarısına yaklaştığını gördüm. Dudağımı ısırıp aklıma gelen fikirle sırıttım. Dantelli siyah iç çamaşırımı giydikten sonra bir elime telefonu, diğer elime iç çamaşırının takımı olan sütyeni alarak yatağa oturup bacak bacak üstüne attım.

Yüzümü kapatacak şekilde telefonu ayarladım, elimdeki süteyni kaldırıp hafifçe sallayarak bir fotoğraf çektim. Shinichiro'ya gönderip altına mesaj yazdım.

Cyra:
*Fotoğraf*
Seni özlemişler, sütyen senin kadar güzel tutamıyorum :(

Shinichiro fotoğrafı iki dakika sonra gördü. Bir dakika kadar bir şey yazmayıp sonra çevrimdışı oldu. Kaşlarım çatılmak üzereyken aramasını gördüm. Gülümseyerek açıp sütyeni kenara attım. "Tatlı çocuk?" dedim kıkırdayarak.

Shinichiro titrek bir nefes aldı. "Şu an bana ne yaptığın hakkında bir fikrin var mı?" dedi homurdanarak. "Az daha Manjiro görüyordu." Ardından bir inleme geldi. Mastürbasyon mu yapıyordu o?

Dudağımı ısırıp kıkırdadım. "Ne oldu? Kendine hakim olamıyor musun?" Sesimden alaycılık akıyordu.

Tekrar bir inleme geldi. "Olamıyorum sikeyim! Senin yüzünden zor durumdayım."

Dudaklarım keyifle yukarı kıvrılırken parmağıma saçımın ucunu dolayıp oynamaya başladı. "Aw! Tatlı çocuğumun bana ihtiyacı mı var?" Keyifle yatağa uzandım. "Bebeğim keşke yanında olsaydım. Sana yardım ederdim." Sesimi alçak ve baştan çıkarıcı tutmaya devam ettim.

Nefesini tuttu. "Nasıl?"

Sesimden de etkileniyordu. "Mesela şu an senin parmaklarının yerinde benim parmaklarım olabilirdi, nazik olurdum." Telefona doğru sızlandım.

Boğazından yüksek bir inilti kaçarken kesik nefesleri hızlandı. "Siktir, Cyra." dedi kesik kesik.

Hafifçe mırıldandım. "Shinichiro, seni istiyorum. Hemen şimdi." Yatakta dönüp yastığı karnıma aldım. "Tek eğlenen sensin, bu haksızlık." dedim tatlı tatlı. "Bende istiyorum, parmaklarımın senin etrafında dolanmasını istiyorum."

Shinichiro kısık bir küfür savurdu. "Siktir, geliyorum."

"İçime gelmeni isterdim Shin. Sensiz çok soğuk." Göremeyeceğin bilsem de dudak büzdüm.

Shinchiro'nun sesi kesilirken gülümsedim. Yarın, Shinchiro'nun dükkanına uğrasam iyi olacak...

***

Regliyim imdat.


Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 11 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Metres || S. SanoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin