Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𖨆
Bir süre daha camın arkasından izledikten sonra kapıyı açıp içeri girdim topuklularımın sesiyle. "Kapalıyız." Ağzındaki sigara ile boğuk bir tonda konuşmuştu.
Gülümseyip kapıya yaslandım. "Bana da mı?" Kıkırtılı sesimle başını hemen kaldırdı. Beni tanıması imkansızdı ama etkilenmişti. Gözlerinden görebiliyordum.
Elindeki aleti düşürüp ayağa fırladı. Eli ayağı birbirine dolanırken bana doğru geldi. "M-merhaba? Tanışıyor muyuz?" dedi heyecanını saklayamayarak.
Gülerek saçımı parmağıma dolayıp etrafa baktım. Basit bir dükkandı ama eminim ki Shinichiro burayı bütün kalbiyle seviyordur. "Tanışıyoruz ama yeniden tanışalım." Cam kapıdan sırtımı ayırıp ona ilerledim. "Corbin Cyra ben. Sen beni Maki Cyra diye tanıyorsun."
Gözleri hatırlamanın verdiği şokla parladı. "Cyra? Gözlüklü Cyra? Utangaç Cyra?" dedi inanamayarak.
Başımı yana eğip içkileri havaya kaldırdım. "Ve içmekten çekinen Cyra." Hafifçe gülerek elimin tersini göğsüne vurup içeri adımladım. "İstediğin gibi motor dükkanı açmışsın Shiny~"
Shinichiro arkamdan geldi. "Sana ne oldu böyle? Çok değişmişsin."
Ona cevap vermeden önce içkileri masaya koyup kendim için bir tane açtım. Koltuğa oturup bacak bacak üstüne attım. "Evlendim." dedim sakince.
Şok olarak bana baktı. "Evlendin? Sen mi?" İnanamıyordu hala.
Başımı sallayıp yanımdaki boşluğa vurdum. "Gelsene, kapatmamız gereken çok zaman var." dedim kıkırdayarak.
Yanıma oturup bir bira da o açtı. Birayı yavaşça içerken gözleri üstümdeydi. O hala değişimime şaşırırken ben elimdeki kutu biraya bakıyordum. Gözlerimi ona çevirdim. "Kocam beni aldatıyor." dedim hemen. Arkama yaslandım. "Ama bir şey diyemiyorum çünkü anlaşmalı evlilik yaptık. Hatta bana bugün bir sevgili yapmamı söyledi." dedim dürüstçe. Sonra biraz ona yaklaşıp tekrar konuştum. "Bu yüzden buraya geldim. Çünkü ilk aşkım sensin Shin."
İçtiği birayı tükürdü. "Ne dedin sen?!" Sesi heyecanla yükselmişti. "Bana mı aşıktın sen?" Üstüme doğru eğildi.
İşaret parmağımı onun göğsüne koyup daireler çizdim. "Evet, eğer sevgilin yoksa metresim ol. Seni reddeden kızlardan çok daha iyi olabilirim. Sende pezevenk olmaya meraklı kocamdan daha iyi olabilirsin."
Donarak bana baktı. Vücudu kasılmıştı, bunu kaslarında hissediyorum. Gülerek başımı yana eğdim. "Sevgilin mi var yoksa?"
Başını hızlıca iki yana salladı. "Ha-hayır yok." Yutkunup bana baktı. "Ama senin metresin olmam uygun olmaz." Yüzü kızarmıştı, başını yana çevirmişti.
Birayı masaya bırakıp diğer elimi de göğsüne yasladım. "Benden daha iyisini bulamazsın Shin. Para, aşk, yakınlık. Neye ihtiyacın varsa sana verebilirim." Geri çekilip saçımı geri ittim. "Wakasa ve Takeomi hala seninle dalga geçmiyor mu?" dedim kıkırdayarak. "Onlara ne kadar iyi olduğunu kanıtlayabilirsin." dedim flörtöz bir tonda.
Gözlerini sıkıca kapatıp bana bakmaktan kaçındı. "Bilemiyorum, evlisin sen."
İç çekip geri çekildim. "Evet, beni ev süsü olarak gören bir kocayla."
Benim için üzüldüğünü belli eden bir şekilde bana baktı. "Cyra, eğer mutsuzsan boşan." Ses tonu yumuşaktı. "Ona mecbur değilsin."
Masadan birayı alıp kafama diktim, rahat bir nefes verip ona döndüm. "Ve çıkarlarımdan vaz mı geçeyim? Hayır teşekkürler." Kollarımı göğsümde doladım.
Ellerimi göğsüne koyup onu koltuğa ittim. Koltuğun başına elimi yaslayıp onun üstüne eğildim. Eski Cyra bunu yapamazdı. "O zaman beni mutlu et, bana üç yıldır kocamın veremediği hazzı şimdi ver ve beni mutlu et Shin." dedim ona doğru fısıldayarak.
Gözleri kendisiyle savaşıyor gibiydi. Benden böyle bir hamle beklemiyordu kesin. O tam konuşmak üzereyken kapı açıldı. Üç yabancı olmayan adam içeri girdi.
Ağızları açık, şaşkınlıktan dilleri tutulmuş şekilde bize bakıyorlardı. Şu an yanlış anlayabilecekleri bir pozisyondaydık sonuçta. "Ne oluyor lan?!" Takeomi'nin konuşmasıyla Shin'e döndüm.
Acaba o mu konuşacak ilk yoksa beni mi bekleyecek?
