24

1.5K 321 246
                                    

Selaaaaam, nasılsınız bakalım?(yine biz geldik)

Yorumlarınızı bekliyorum kocamaaan öptüm🤍🤍

***

Jimin gözlerini Yoongi'nin odasında, Yoongi'nin yatağında ve Yoongi'nin kollarının arasında açtı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Jimin gözlerini Yoongi'nin odasında, Yoongi'nin yatağında ve Yoongi'nin kollarının arasında açtı.

Çoktan sabah olmuş, güneş gökyüzünde yükselmiş ve kapalı olan perdelere rağmen sıcak gün ışığı üzerlerine vurmaya başlamıştı. Etrafını saran kollara tutunarak doğrulup komidinin üzerindeki saate baktı ve neredeyse öğlen olduğunu gördüğünde bir an için paniğe kapıldı. Güne erken başlamaya alışmıştı. İzin günlerinde bile erkenden uyanıp ev işlerini ve diğer bütün angaryaları halletmek için koşturmaya başlardı. Gün yirmi dört saatti ve çoğu zaman Jimin'in yapılacak bir ton işi olurdu. Odasını temizler, mutfak alışverişine çıkar, ortak alanların temizliğinde ona yardım etmesi için Jungkook'la kavga eder, hafta içi işini kolaylaştırması için birkaç çeşit yemek hazırlayarak buzdolabına koyar ve günün sonunda da dolu dizgin ve fazlasıyla şehvetli aşkların anlatıldığı romantik bir kitapla yatağa girerdi.

Ama bugün farklıydı.

Bugün alfasının kollarının arasındaydı.

"Alfam," diye fısıldadı kendi kendine ve hemen ardından yüzünü Yoongi'nin boynuna gömerek kendi kendine kıkırdadı. "Benim alfam!"

Dünün hatıraları birer birer ziyaret etti zihnini.

Nişanları, ilk dansları, ilk öpücükleri, çiçeklenmeleri, bayılması, gözünü hastanede açması ve ardından Yoongi'nin onu alıp evine getirmesi. Her şey ama her birer birer geçti aklından. Sonra ikinci öpücüklerini hatırladı. Yoongi'nin aşk itirafının hemen ardından koridorun ortasında kucağına tırmanıp onu nasıl öptüğünü ve kırdığı potları.

"Of!" dedi yine kendi kendine mırıldanarak. "Onu ağzımdan kaçırmamalıydım."

Ancak zihni bu anının üzerinde daha fazla oyalanmadan onu önce mutfağa, sonra da salondaki kanepeye götürdüğünde yanakları pembeleşti, teni cayır cayır yanmaya başladı. Gerçek gibi gelmiyordu. Hayır, kesinlikle gerçek olamayacak kadar güzeldi. Eğer vücudunun her bir zerresi yorgunluktan sızlamıyor olsaydı bunun bir rüya olduğunu bile düşünebilirdi.

Ama değildi.

Kalbinde çiçeklerini taşıdığı adamla, ruh eşiyle, uzun süredir aşkını bir pelerin gibi omuzlarında taşıdığı Yoongi'siyle muhteşem bir gece geçirmişti.

Başını kaldırıp Yoongi'ye baktı. Dudakları hafifçe aralanmıştı ve yüzünde huzurlu bir ifade vardı. Jimin tek bacağını alfanın karnının üzerine atarak yarı yarıya üzerine çıktı ve çenesini ufacık bir öpücük kondurduktan sonra yüzünü izlemeye koyuldu. "Çok tatlısın," diye fısıldadı kendi kendine. "Ne kadar da tatlı bir alfasın."

dopamin : yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin