23

1.7K 235 37
                                    

(yorum🙏🏻)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(yorum🙏🏻)

Senin de benden hoşlandığını fark ettiğim zamanı hatırlıyorum.
Bir restorantta oturup, hesabı bekliyorduk.
O günün sonlarında koşulsuz sevişmiştik
Fakat şunu söyleyebilirim ki o günden sonra bana bakışında bir şeyler değişti.
Ve ben odamda yatan seni öpüyorum.
Sarılıyorum sana, uyuya kalıncaya kadar.
Bu tahmin ettiğimden de iyi.

geçmiş

- ilk yemek.

(jungkook'un ağzından)

"Buranın yemekleri gerçekten güzelmiş, Jungkook." Kahverengi saçları, alnına tel tel düşmüş cennetten gelmiş bir meleğe benziyordu. Gözlerim dudaklarına kayıyor, ruhum onu çekip öpmem için yalvarıyordu. Arada bir kuru dudaklarını, diliyle ıslatıyordu. Yemek yerken şişen yanakları ve utancından ağzını sakladığı zarif elleri. Bugün ölmezsem bir daha ölmezdim.
"Beğenmene sevindim, güzelim." Her güzelim dediğimde zaten titreyen elleri daha da titriyor, heyecandan nereye saklayacağını bilmiyordu.


Onun lacivert kazağı, tenine o kadar yakışıyordu ki yutkunmaktan boğazım ağrımıştı. İnce boynuna düşen inci kolyesine baktıkça, temiz boynuna türlü türlü izler bırakmak istiyordum. Onun büyüsüne nasıl kapıldım, bilmiyorum? Ama ona bakınca kalbime bir şeyler oluyor. İlk kez bu kadar garip hissediyordum.

Burası bir fransız restoranıydı. Onda bu tarz yerleri beğenen bir tip vardı. Beğenmişti üstelik, bu beni mutlu etmişti. Ellerini masanın altında gizleyip, gövdesini masanın üstüne yaklaştırıp bana baktı. Tatlı tatlı kıkırdadı, gülüşü de kendi gibi güzeldi. Dayanamayıp sordum.

"Ne oldu?"

"Avez-vous beaucoup réfléchi à cet endroit?"
(Burayı çok düşündün mü?)

Tıpkı bir fransız kadar akıcı bir şekilde fransızca konuştu. Belliydi, o bir melezdi. Sıra dışı bir güzelliği vardı.

"Cidden mi?"

"Annem fransız, babam koreli." Gülüşünü unutamıyorum. O kadar güzel gülüyordun ki, içime alıp saklamak istemiştim. Garson gelince oturduğun yerde dikleştin, gayet net bir tavırla hesabı ödememi bekledin. Gözlerini kaçırdın, dudağını ısırdın. Çekindin, ama yine de zoru oynamak istedin. Kendin gibi, zor insanları severdin.

***

- ruhların birleşimi.

"Yemekleri güzeldi, hakkını yiyemem." Koltuğumda yayılmıştın, kazağın katlanmış ince belin ağız sulandırıyordu. "Jungkook." Dikkatim dağılmıştı, o böyle gözükürken aklıma başka bir şey gelmiyordu. Dudakları büzülmüştü, yüzü solgun görünüyordu, yorulmuş olmalıydı. Saçları koltukta dağılmıştı. Güzel bir manzaraydı bu. Yakınımda olduğundan yüzünü çok rahat inceleyebiliyordum, uzun kirpikleri gözüme takılıp duruyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 22 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

kristenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin