Bölüm 8

68 19 42
                                    

Heeeyyyoooooo 🙋🏻‍♀️  beyz bir günde iki bölüm noluyoruz wlxmqşms

İyi okumalar diliyorumm

  ◌                             ◌                                          ◌          
       ✩               ✩                        ‧₊ *:       ◌          ✩               ☽︎       ◌
            ◌          ✩                       ✩       ・゚ *:                                    
                                ◌         ✩                    ✩                 ◌

                                              ♡


Jeongin-

Kameranın başındaki jisung, başında durduğu kameranın kadrajına giren en yakın arkadaşım, jisungun başka bir fakülteden olduğunu söylediği arkadaşı ve onları kenardan izleyen ben.

Jisung arkadaşının ne kadar profesyonel olduğunu, sırf bu rol için kızıl saçlarını siyaha boyattığını anlatırken onu zerre kadar dinlemiyordum. Gözlerim tamamen sahnede adeta parlayan arkadaşımın üzerineydi.

Elini kaldırıp yoshi denen çocuğun yakasına atıp kendine çektiğinde gözlerimi kapattım. Sevmemiştim, bu görüntü hiç hoşuma gitmemişti. Rol olduğunu biliyordum ama hiç rahat hissetmemiştim.

Seungmin ona yaklaştıkça nefesimin daraldığını hissediyordum. İçimdeki bu hissin ne olduğunu bilmiyordum ama kesinlikle kötüydü. Soğuk soğuk terler döktüğümün, yumruklarımı ve dişlerimi sıktığımın hiç farkında değildim.

Seungmin, onu kendine daha çok çekip küçümser bir bakış attı ona. Ardından repliğini söyledi. Yakınlıkları yüzünden biraz kızardığını görebiliyordum, çoğu kişi fark etmese de o yüzü defalarca kez o halde görmüştüm.

"Başkanlığı sana kaptıracağımı sana düşündüren ne Yoshinori." Gözlerim saniyeliğine dudağına kaydı ardından yoshi denen çocuğa baktığımda onunda oraya baktığını fark ettim.

Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldıktan sonra seungmine odaklanmaya çalıştım. Sikeyim, öfke tüm damarlarımda kol geziyordu sanki. Daha az önce söylediğim seungmini kıskanmıyorum jisung lafı yüzüme bir tokat gibi çarparken yutkundum.

Aptal değildim tamam belki biraz aptallık vardı ama bunun kıskançlık olduğunu da anlayabiliyordum. En yakın arkadaşımı başka biriyle bu kadar yakın görmekten hiç ama hiç hoşlanmamıştım.

Yoshinin yerinde olmak istemiştim. Bu sahnede yanlışlıkla öpüşmeleri gerektiğini söylemişti jisung. Zaten tam olarak bu sahne yüzünden bana imayla onu kıskanıp kıskanmayacağımı sormuştu. Cevabım ise netti hayır. Ama sanırım o hayır dönüp dolaşıp bana giriyordu.

Anlamam gereken şeyler vardı ve bunlardan biri de seungmini ne olarak kıskanıyordum. Bir arkadaş mı? Senelerdir benimle olduğu için paylaşmaktan mı korkuyorum? Yoksa hayır başka bir ihtimal olamaz bu olmalı. Onu paylaşmak istemiyorum.

Düşünürken seungminin sendelediğini ve dengesini kaybedip yoshinin üzerine düştüğünü, dudaklarınınsa birleştiğini gördüm. Dişlerimi daha sert sıkıp başka bir yöne baktım. Görmek istemiyordum Tanrım, derdim neydi? Neden bakamıyorum, neden acıtıyor. Bundan hoşlanmadım, nefret ettim bu histen.

Seungmin, aniden acıyla inlediğinde hızla ona doğru baktım. Yere oturmuş el bileğini tutuyordu. Yoshi yattığı yerden kalktığında hızla yanına koştum. Yüzünü buruşturmuş, pembe dudaklarını büzerek homurdanıyordu. Güldüm bu haline, küfür ettiğine adım kadar emindim.

Baby problemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin