BENİM IŞIĞIM

2. BÖLÜM

Uzun uçuştan sonra sıcak bir şekilde karşılandım. Otelime yerleştirildim. Ama kafam hala Türkiye'de olanlarda. Mehmet "oteline geldin mi?" diye mesaj atmış." Benimle neden bu kadar ilgileniyor babam bile umursamazken. Ben bebek değilim yetişkin bir kızım.

Toplantı odasının kapısı açıldı bir kaç telaşlı adam önlerinde giden adamı durdurmaya , sanırım bir şeye ikna etmeye çalışıyorlar. Korece konuştukları için anlamıyorum. Birden gri takımlı adam bana dönüp kocaman açtı küçük kısık gözlerini. Geniş bir gülümseme belirdi yüzünde, beni yüzünü görmediğim adama doğru çekti. İngilizceye geçip konuştu.

"Lütfen buraya bakın.  Bayan modelimiz Alara Korkmaz'la tanışın." dedi canlı sesiyle bütün adamlar dönüp bana baktı. Ellerini uzatıp el sıkışıtlar. En son o adam döndü. Jeon Jung Kook. Profesyonel tavırla elimi tutup hafifçe sıktı, ciddi ifadesiz yüzüyle baktı bana baştan aşağı inceledi elbisemi. Onun aksine fazla şıktım o siyah düz bir tişört ve buz mavisi kot pantolon giymiş altında beyaz spor ayakkabı.

"Merhaba Alara hanım. Ben beyefendilere tekrar bir çekimi kabul etmediğimi, buna vaktim olamadığını açıkladım ama anlamadılar lütfen siz anlayın." Onu dikkatle dinledikten sonra "Anlıyorum, zaten işiniz bu değil gereksiz ısrar etmenin anlamı yok. Daha profesyonel bir manken bulunur sizin yerinize." Bay Jeon benden böyle bir cevap beklemiyordu muhtemelen duraksadı. Hafif çatık kaşlarla baktı etrafımızdaki adamlardan çıt çıkmıyordu. Pür dikkat bizi izliyorlardı.

"Demek beni profesyonel bulmadınız." dedi sorgulayan ses tonuyla, hafifçe gülümsedim ne bu şimdi egosumu zedelendi. " Evet bay Jeon çünkü eğitiminiz modellik üstüne değil. Kendi çapımda ve daha profesyonel biriyle çalışmak isterim."
Adamlardan şaşkınlık nidası yükseldi. Jeon göz ucuyla baktı onlara. Bana dönüp tekrar ifadesiz yüzüyle konuştu.

"Evet haklısınız Alara hanım. Ama bunu bu şekilde toplum içinde dile getirmeniz saygısızlık. Geldiğiniz ülkeye sadece profesyonel gözüyle değil de; o ülkenin ahlaki değerlerine göre davranmayıda dikkate alarak gelin. Profesyonelliğiniz bunu da kapsıyor olmalı." Sözlerini bitirir bitirmez sorgulayan kahve gözlerini yüzüme dikti. Adam haklı kabalık ettim hem de böyle ortalık yerde. Kibirli, kendini beğenmiş ve egoist biri gibi göründüm. Ama elimde değil bilerek yapmadım hep babam ve Mehmet'in suçu.

"Afedersiniz böyle konuşmaya hakkım yoktu kabalık ettim bazı sorunlar yüzünden dalgınım."
Hafifçe gülümsedi. "Nezaketiniz için teşekkür ederim Alara hanım." düz sesinden anlaşılıyor. Tabii ki kırılan gururu bu kadar kolay affetmeyecek beni. Aferin kızım milyonların idolü olan adamı; yüzyüze konuşup sevmeyen ve linç eden ilk kişi olarak tarihe geçeceksin.

"Bay Jeon bunun telafisi olarak sizinle bir kahve içmek isterim tatlı eşliğinde ne dersiniz, buna vaktiniz var mıdır?"
Tatlı gülümsemeyle baktım yüzüne cidden cildi çok güzel ve koyu kahverengi saçları da çok bakımlı. Yüzü bir bebeğin ki kadar güzel ve sevimli. Dikkate değer biri.
Cevabını beklerken sessiz kaldı tahmin ettiğimden daha büyük kabalık ettim sanırım. Nasıl telafi edeceğim bunu? Birden telefonunu uzattı.

"Numaranızı alayım müsiat olduğumda size haber veririm."  Numaramı isteyen isteyene. Önce Mehmet şimdi Jeon. Tebessüm edip aldım telefonu numaramı yazıp verdim. Alara Korkmaz olarak kaydedip tekrar cebine koydu telefonu geri aramadı. Numarası o isteyene kadar olmayacak bende belki de rahatsız edilmek istemiyor olabilir.
Bende rahatız edecek biri değilim ama tavrım ona öyle düşündürmüş olmalı. Bunu kesinlikle telafi etmeliyim.

"O zaman iyi günler bay Jeon."
Gülümsedi gözlerimin içine bakarak "İyi günler Alara hanım." Arkasını dönüp çıktı. Etraftaki herkes bir anda büyü bozulmuş gibi izlemeyi bırakıp işine döndü, başta beni tutan adam bana döndü. "Ben bay Shen memnun oldum Alara hanım, etkili ve unutulmaz bir giriş yaptınız." Elini uzattı , elini hafifçe sıkıp gülümsedim "Ah bir an bütün ülke tarafından linç edileceğim sandım." Adam güldü. "Evet bay Jeon gözbebeğimizdir. O yüzden kelimelerinize dikkat edin. Siz yanlış bir şey söylemesenizde fazla hassas ve alıngan olabiliyor insanlarımız."