ep2

15 1 0
                                    

Mekanın kapısına geldiğimde saat fazla gec olmuştu. Aslında öğleden sonra yola çıkmıştım fakat yol beklediğimden uzun sürdü. Sonuc olarak da aksamin 10'unda buradaydim. Kapının önünde 4 tane uzun boylu ve iri yapili eleman vardı.
Bana bir caksalar yerdeyim diye zihninden geçmedi değil. Çünkü son yıllarda ne spor yapıyorum ne de sağlıklı besleniyorum.

-Buyur birader neye bakmistin?
İçlerinden biri bana doğru dönmüş ve konuşmuştu.
Bir ince tirsiyordum fakat belli etmemeye calismaliydim.
Kendimden emin bir şekilde sorusunu cevapladim;
-Edin bey koruma arıyormuş. Onun için gelmiştim.

İçlerinden biri üzerime doğru gelmiş ve yanimda kesici alet var mı diye üzerimi aramaya başlamıştı.

O üzerimi ararken diğer üçü beni süzüyor birbirleri aralarında  fisildasiyorlardi.

Ulan kuma mi geliyoruz koruma mi oluyoruz amk.

-Tamam sıkıntın yokmuş düş önüme.

Şükür içeri giriyordum amk. Zaten yol yorgunuyum bir de bunlarla ugrasmistim.

(?Mekan 3 katli, zemin kat, bodrum katı ve üst kat orası da edinin ev oluyor¿)

-Çık yukarı.

Bir de emir veriyordu orospu çocuğu.

-Nereye gidiyoruz?

-Soru sorma çık yukarı dedim.

Hallere bak sanki edinin sikine bakmıyormus da patron kendisiymis gibi. Bu böyleyse patronun egolar nerededir acaba.

Fazla uzatmayıp yukarı çıktım ve etrafı incelemeye başladım. Koridorda siyah tonlarin fazlaca olduğu bir tablo ve köşede sehpanın üzerinde duran içinde siyah güllerin bulunduğu bir vazo bulunuyordu.

-Sen burada bekle bir yere ayrılma.

Diyip benden biraz uzaktaki odaya girip kapıyı kapatmıştı iri oğlan.

Yaklaşık 3 dakika sonra kapıdan çıktı ve yanıma gelip;

-Patron seninle görüşecek geç içeri.

Bu eleman biraz daha fazla emir verirse onu bogazlayacaktim.

Kendimi tutmak gerçekten çok zordu.

-Ben asagida bekliyorum, ters bir hareketini görmeyeceğim. Görürsem gerisini sen düşün.

Diyip göz kırpıp merdivenden inmeye başlamıştı.

Götünü siktiğimin aptalı.

Tüm sinirlerime hakim olmaya çalışarak stresimi azalttım ve karşıdaki odaya doğru ilerledim.

Nefesimi toparladım ve kapıya tıkladım, çok geçmeden içeriden 'gel' sesi gelince kapıyı açtım ve içeri girip kapıyı geri örttüm.

Önce karşımda koltukta oturan ve şarap yudumlayan kumral adamı daha sonra da etrafı incelemeye başladım.
Oda komple siyah dekor edilmiş insanın hayat enerjisini somurecek cinstendi.
Koridorda bulunan vazodaki siyah güller burada da bulunuyor, duvarda asılı bir kara panter simgesi var, yatak örtüsü siyah,perdeler siyah vs. odada siyah dışında bulunan tek renk benim kıyafetlerim sanırım.

Ben hala ayakta mal gibi dikilip etrafı incelerken o şarabını yudumlamayi bitirmiş ve üzerime doğru geliyordu.

Geriye doğru gitmek istedim ama korkak gozukmemeliydim. Aksine o üzerime yürürken kollarımı birbirine bağlayıp gözlerinin içine kitlenmiştim bende.

Yürümeyi tam önümde kesti üstelik aramizda çok az bir mesafe varken. Az daha gelirse yüzlerimiz birbirine degecekti.

Boyu benden daha uzun olduğu için yüzüme doğru eğilerek konuştu;

-Dusan Tadic, öyle değil mi?

Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı. Adımı nerden biliyordu bu? Korumaya da söylememiştim.

-E-evet ama siz nereden biliyorsunuz?

Yüzüne sinsice bir gülüş takındı ve;
-Sen yanıma gelene kadar ogrendim. Hatta sadece adını öğrenmekle kalmadım.

Önümden çekildi ve arkama geçti.
Gerim gerim geriliyordum şuan. Ajan olduğumu öğrenmiş olamazdı değil mi? Hayır, bunun imkanı yoktu.

Arkasındaki bedenin sıcak  nefesini ensesinde hissettikce daha fazla kasiliyordu dusan.

Kumral beden, arkasında durduğu çocuğun beline kollarını dolamis, ve kafasını, vucudu adeta kasilan adamin boynuna gommus kokusunu içine çekmeye başlamıştı.

-Her aldığınız korumayı bu denli taciz ediyor musunuz edin bey?

Diyip onun kollarının arasından ayrılmıştı dusan.

Kumral oğlan başta sasirsa da daha sonra toparlayıp yanitlamisti;

-Koruma istedigimi kim söyledi? Seni benim islerime yağ sürmen için gönderen patronun mu?

Ne? Bunu nereden öğrenmişti? İçeriden bilgi falan mı alıyordu bu lavuk?

Boku yediğimi anlayınca cevap vermeden oradan uzaklaşmak istedim.

Hemen zihnimi toparladım ve oradan uzaklaşmak için kapıya yöneldim.

Daha doğrusu yönelmek istedim. Kollarımı tutup kendine çeken el olmasaydı tabii.

-Hiçbir yere gidemezsin!

-Bırak beni orospu çocuğu!

Hayvan gibi sıkıyordu resmen kolumu, bizim bagrismamiza korumalar da yukarı çıkmış odaya girmişlerdi.

Hadi ama 5 e 1 mi cidden?

Kim dayanabilirdi ki?

Bende dayanamamistim zaten. Besinin de cüssesi benden heybetli.

En son hatırladığım şey ensemde hissettiğim agriydi, sonrası karanlık.



Hadi geçmiş olsun siktiri boktan yazıp yayınlıyorum 🕊
Ben 💘 ergen kurgularım

İki bölüm birden atayım dedim kısa kısa yazıyorum diye yorum yapın lütfen😔❤️‍🔥

Wine[Tadic×Dzeko]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin