Gunaydiinn
Günaydıın
Moralim çok bozuk
Kerem yüzünden değil mi
Evet
Daha yeni barismistik
Böyle gitmesi çok koydu
Ama onun için iyi olacak
Gorusursunuz yine ya
Olmadı beraber gideriz Portekiz'e
Moralim birden düzeldi ya
Sen naptin işler nasıl
Adliyeye gecicem birazdan
Daha Bürodayım
Anladim
Meşgul etmeyeyim seni
Akşam konuşuruz istersen
Yok yok sorun değil
Öğleden sonra gecicem adliyeye
Benim antrenman bitti
Geleyim yanına istersen
Yok yok gerek yokk
Tamam geliyorum
İstediğin bir şey var mı
Yok yok
Beni özledin dimi doğru söyle
He ya özledim
Birden çok öpesim geldi seni
Pekii seni durduran ne Barış?
Ananskim
Geliyorum lan
Gel lan
Sey
Saka yapmistim ben
Tirstim suan
Ya
Yoldasin dimi
Cok korktum suan
Baris
Lan baris
10 dakika sonra
Kapım sertçe açıldığında yüzümü kapıya çevirdim. Ayağa kalkıp yanına gittim.
"Ben geldim güzelim.."
"Hoşgeldin Barış'cım"
"Beni durduran bir şey yok inşallah." Diyerek söze girdi.
Biraz oynayacaktım Barış'la.
Dudaklarımı onunkiyle birleştirdim. Öpüşü aceleci değildi. Ama sertti. Büyük bir açlık ve özlemle öpüyordu. Karnımdaki kelebekler halay çekmeye başlamış olmalılardı.
Elleri belimi bulduğunda beni odamda köşede duran deri koltuğa doğru yönlendirdi. Koltuğa oturduğunda beni kucağına oturttu. Öpüşmeye devam ederken, dudağımı ısırmıştı. Ağzıma gelen kan tadıyla gözlerine baktım. Elaları koyulaşmıştı. Altımda olan hareketliliği hissediyordum.
Elleri belimden aşağıya indiğinde kalçamı kavradı, ve kendine doğru bastırdı. Üstünde olduğum için bu hareketle bende hareketlendim ve biraz sürtündüm. Ağzından bir inilti kaçtığında doğru yolda olduğumu anladım. Aslında, tam da zamanıydı.
Dudaklarımızı ayırdım. Ve üstünden kalktım. Gözleri şaşkınlıkla bana bakarken,
"Bunu yapamazsın Yıldız."
" bebeğim adliye." Diyerek açıkladım.
"Hani akşamüstüydü."
"Şimdi gitmeye karar verdim." Diye onu biraz sinirlendirdim.
Ayağa kalkıp yanıma geldi. Arkamdan bana sarıldı. Belimden tutup yine kendine bastırdı.
