Eşcinsel Kurt Adam Prensi(Minsung)

SOFT VOICE

Lee Minho, ormanın sıcaklığını büyük ölçüde düşürebilen Kar Canavarı adlı bir canavardan bahsetmeyi yeni bitirmişti ve Jisung aniden vücudunda aşırı bir soğukluk hissetti.O bir kurt adamdı ve Heping Dağı'ndayken bile kolay kolay üşümezdi, ama nedense şu anda hissettiği soğuğun daha dayanılmaz olduğunu hissediyordu.

Ancak bunu yüksek sesle söylemedi çünkü Lee Minho'ya şu anda gerçekten üşüdüğünü söylerse bunun sadece gururunu kıracağını biliyordu. Şimdi ateşin yanındaydı ve kendini kucaklarken ateşin sıcaklığından faydalanabilirdi.

Öte yandan,Lee Minho, Jisung'un yüzü solgunlaşırken nasıl kendine sarıldığını görebiliyordu ve ellerini kuşağını çözüp ve kırmızı hanbokunu vücudundan çıkardıktan sonra Jisung'a doğru yürüdü ve kırmızı bezi Jisung'un omuzlarına koydu.

Jisung şaşırmıştı ve başını kaldırıp baktığında Lee Minho'nun sadece beyaz içlik giydiğini gördü.

"Ne yapıyorsun? Neden soyunuyorsun? Hizmetçim her zaman diğer insanların önünde sadece içlik giymenin uygunsuz olduğunu söylerdi, bu yüzden kıyafetlerini çıkarmamalısın!" Jisung, eski hizmetçisi tarafından azarlandığı anısını hatırlayarak diğer adamı azarladı.

"Burada Prens olduğun halde hizmetkarından neden bu kadar korkuyorsun?" diye sordu Lee Minho ve ses tonunda açıkça bir rahatsızlık vardı.

Jisung bu soru karşısında afalladı.

"Sadece kıyafetlerimi giy ve şu anda seninle birlikte olmayan hizmetkarını düşünmeyi bırak.Bu ormandaki düşük sıcaklık, bir aydan az bir süredir antreman yapan biri için dayanılmaz olur, bu yüzden donarak ölmek istemiyorsan benim kıyafetlerimi giysen iyi olur. Ve ben içliğimi diğer insanların önünde giymiyorum çünkü burada sadece ikimiz varız."

Nedense Jisung, Lee Minho'nun onunla ilgilendiğini hissetti ve bu düşünceyle kalbi daha da ısındı. Daha sonra vücudunu sıcak tutmak için kırmızı hanboku daha sıkı tutmayı seçti.

Jisung, adamın kirli zeminde sadece ince bir içlik ile nasıl rahatça oturduğunu görebiliyordu. Zeminin kirli olduğunu ve belki de hayvanların dışkısıyla veya dışkı gibi kokan kanlarıyla kaplı olduğunu hayal etti..Bu düşünceyle yere oturmaya cesaret edemiyordu.

"Bütün gece böyle mi duracaksın? Yoksa, yerin çok kirli olduğunu mu düşünüyorsun? Çok kirli olduğunu düşünüyorsan kucağıma oturabilirsin," diye ekledi kucağına vurarak.

Lee Minho düz bir şekilde konuştu ve ses tonunda baştan çıkarıcılığa dair hiçbir ipucu yoktu, ancak Jisung bu sözleri duyduktan sonra mavi gözlerini büyüttü. Küyüphanede bir kitap okurken Lee Know'un kucağında oturduğu zamanı aniden hatırladı.

'Neden Lee Know'u hatırlamaya devam ediyorum? Bu iki adam birçok yönden birbirine benziyor. İkisi de kırmızı giysi giyiyor, çok uzunlar ve siyah saçları da benzer. Ama karakterleri çok farklı.Lee Know'un zihni çok kirliydi ve her durumda benimle dalga geçmeye devam ederdi. Ve Lee Minho zaman zaman kibirli olabilirdi ama oldukça nazikti ve hiç de müstehcen görünmüyordu. İkisi farklı, bu yüzden onları karşılaştırmayı bırakmalıyım,' 

Lee Know'u hatırlamaya devam etti, ama kendine bunun adamı iki haftadan fazla süredir görmediği için olduğunu söyledi. Ve itiraf etmekten nefret etse bile, sapığı biraz özlemişti.

Yüreğinde yaptığı ani itiraf, gözlerinin şaşkınlıkla açılmasına neden oldu ve bu düşünceden kurtulmak için başını şiddetle salladı. 'Ben bir erkeğim, bu yüzden başka bir erkeğe karşı böyle bir duygu hissedemem!' Kendini bir kez daha uyardı ve bu sefer korkmuş gibi görünüyordu.