Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İyi okumalar 🤍✨
18:48
"Hindi göğsü mü tavuk göğsü mü?"
Toprak, "Tavuk." dediğinde Aslan dolaptan içinde marine edilmiş tavuk göğsü olan saklama kabını çıkarıp tezgaha bıraktı. Salataya koyacağı malzemeleri Toprak'a gösterip, "Sevmediğin bir şey var mı?" diye sordu. Toprak malzemeleri incelerken aralarında konserve mısır olduğunu görünce parmağıyla gösterip, "Mısır." dedi.
"İlk defa mısır sevmeyen birini görüyorum."
"Normalde severim de böyle bir şeyin içinde tane tane olunca hoşuma gitmiyor."
Aslan yüzüne uzun uzun bakıp, "İlginç." dediğinde omuz silkti. Her insanın takıntıları olurdu, onunki de buydu.
Kafedeki garip atışmaları yüzünden kafası karışan Toprak, en sonunda Aslan'ın ısrarlarına mağlup olmuş, son sürat sürdüğü motoru sayesinde yirmi dakika içerisinde kendini onun evinde bulmuştu. İlk başta biraz gergin olsa da Aslan'ın rahat tavırları bir süre sonra onun da rahatlamasını sağlamıştı. Galiba abartıyordu. Kimse kimsenin evine sadece yatağına girme amacıyla gitmiyordu sonuçta, kesinlikle abartıyordu.
"Neden bu kadar çok dövmen var?"
Eve geçtiklerinde önce beş on dakika salonda oturup soluklanmışlar, sonra da Aslan'ın yol boyunca övüp Toprak'ın karnını acıktırdığı salatasını yapmak amacıyla mutfağa geçmişlerdi. Tabi Toprak yaklaşık iki haftadır tanıdığı ve evine ilk kez geldiği birinin mutfağını kurcalayamayacağı için sadece seyirciydi. Bu yüzden yemek yapma aşamasına geçmeden önce üstündeki kazağı siyah bir tişörtle değiştirmiş olan Aslan'ı süzüyordu.
"Bir kere başlayınca duramadım. Pişman değilim ama, seviyorum hepsini."
Toprak salataya koyacağı sebzeleri büyük bir titizlikle yıkayan Aslan'ın kolundaki dövmeleri incelerken en çok kolunun büyük bir kısmını kaplayan aslan dövmesi ilgisini çekti. Bir yandan da komikti, adı Aslan'dı ve kolunda kocaman bir aslan dövmesi vardı.
"Anlamları var mı?"
"Hayır, seksi olanları seçtim."
Toprak'ın yüz ifadesini çok merak ettiği için başını geriye doğru çevirdi Aslan. Kurduğu cümlenin gerçekliğini sorguluyormuş gibi tatlı bir ifadeyle koluna baktığını görünce güldü. O gülünce Toprak da kolundaki yeşillerini kahvelerine çıkardı. Onunla dalga geçtiğini anladığı için somurtmaya başlamıştı. Aslan da kötü bakışlarına daha fazla maruz kalmamak için önüne dönüp tavukları kızartacağı tavayı ocağa koydu.
"Bir gün hepsinin anlamını tek tek açıklarım sana."
Toprak onunla uğraştığı için bozuk bir şekilde, "İstemez." dediğinde Aslan daha çok gülünce kaşlarını çattı. 'Ne bu samimiyet?' diye çıkışmak isterdi ama şu an evinin mutfağında oturduğu için ağzını açamıyordu. Bu yüzden sinir bozucu tavrını görmezden geldi, galiba onu gerçekten hâlâ yedi yaşında sanıyordu.
