YARALI ADALET
-
ALYA İNCİ
2. Bölüm:
KİM OLDUĞUNU BİLİYORUMBir mum yak
Gözlerini kapat
Tut dileğini
Aç gözlerini
Ve bekle dileğinin geri tepişini⛓️
Bugün: 2 Eylül 2024, benim doğum günüm.Henüz 2 Eylül olmamıştı belki ama iki dakika vardı saatin 00.00 olmasına. Ben ne dileyeceğimi düşünürken en yakın iki arkadaşımdan Tuana mutfakta pastamı hazırlıyor, Kubilay ise yanımda üçlü koltukta oturuyordu. Kubilay’a baktım ona baktığımı fark edince bana dönüp göz kırptı.
Gülümsedim. Ama gülümsemem biraz gergindi. Özel günlere geçiş dakikalarında çok gergin olurdum. Özel günlerde saatleri, dakikaları, hatta saniyeleri bile sayma gibi bir alışkanlığım vardı. Kalbimi bir el sıkmıyordu ama kalbime bir zehir salmışlar gibi hissediyordum. Yavaş yavaş etkisi yoğunlaşıyor düşüncelerimin sağ sola savrularak ilerlemesine neden oluyordu.
Tuana’ya baktım heyecanlı heyecanlı sanki bugün onun doğum günüymüş gibi bir kıpırtı ile pastayı bana getiriyordu. Kubilay ve Tuana bir dakika kala beraber gür ve neşeli bir sesle klasik doğum günü şarkısını söylediler.
“Beş!” Diye bağırdı Kubilay doğum günü şarkısını bitirince. Saate baktım. Aslında daha on saniye vardı ama Kubi her iki saniyeyi bir olarak sayacaktı.
Tuana’nın elini tuttum. “Beraber dilek tutup, beraber üfleyelim mumları.” Dedim. Tuana’nın doğum günü yoktu. Evlatlık alındığından dolayı doğum gününü bilmiyorduk. Tahminimce aynı yaştaydık ancak tam tarih söylemek pek mümkün değildi.
“Dört!” Diye bağırdı Kubilay.
Tuana’nın yüzünde mahcubiyet yerini aldı. Kaşlarımı çattım. O dilek tutulacak, mumları beraber üflencekti!
Nokta!
“Üç!” Diye bağırdı Kubilay.
Tuana bana ters ters bakıp ofladı.
“İki!” Diye bağırdı Kubilay.
Tuana’nın elini sıktığımda omuzlarını düşürüp pes ederek elimi sıkıca kavradı.“Bir!” Kubilay’ın bu bağrışından sonra Tuana ve ben gülümseyerek gözlerimizi kapatıp dilek tuttuk. Tuana dilek olarak ne tuttu bilmiyorum ama benim ki netti:
Birbirimizden ayrı düşmeyelim. Lütfen, lütfen, lütfen...
⚖️
Duygular fiziksel acıya dönebilir miydi hiç?
Bence dönebilirdi. Yoksa kalbimde hissettiğim acının başka bir açıklaması olamazdı. Bugün benim doğum günüm olduğu için Kubilay ve Tuana akşama kadar beni yalnız bırakmamışlardı. Gün boyu kafamı olumsuz düşüncelerden uzaklaştırmışlardı. Harika bir zaman geçirmiştim doğrusu ama şimdi saat akşamın onuydu ve sokaklarda başı boş yürüyordum.
Tuana yoktu. Kubilay yoktu. Annem, babam ve dedem ise yıllardır yoklardı.
Hayır ölü değiller ama yoklar işte. Belki de ölüler... onlar hakkında pek bir bilgim yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARALI ADALET (+16)
Tiểu Thuyết ChungBen Sumru Kartal. Eski kimliğimle Liya Şahin... Liya Şahin'i yıllar önce arkamda bırakmıştım. En azından ben öyle sanıyordum. Bırakmamışım. Bunu benden nefret eden on kişilik bir grup tarafından kaçırıldığımda öğrendim.