Saçlarımı tarıyarak Barışa laf yetiştiriyordum.
-Alper getirme beni oraya ayağımın altına alırım seni!
Gerzeye bak.
-Keyfimden yapamıyorum değilmi amına koyayim keyfimden yapamıyorum!
Elimdeki tarağı yatağa fırlatmışt odadan çıkarak mutfağa irerlemiştim.
-Beceriksiz! Çekil!
Demiş çorbanın başına geçmiştim.
-Bide bana kabahat buluyorsun öylemi?
-Alper defol şurdan şu sıcak kaşığı başina geçirirm senin
Şuan kavga etmeminizin nedeni annemlerin ve Barışın annesinin gelmesiydi.
Kısaca köyü buraya toplayacaklardı. Bundan eminim
Gelmelerine 2 saat vardı ama ben şimdiden tedirgindim.
Sonuçta Alperle ben sadece arkadaştım. Evli değldik, sevgili değildik.
Ana terliyinin acısını bilirmisiniz?
Hah bende ondan korkuyordum işte..
O kadar dalmışım ki, sıcak kaşık elimi yakmıştı.
-Ayy!
Dememle Barışın tepemde bitmesi bir olmuştu.
-Ezel iyimisin ne oldu?
Elimi üflediğnde ona bakmıştım. Ela gözleri bana baktığında bakışlarımı kaçırmış elime odaklanmıştım.
Buzluktan buz almış sonraysa yara bandı almıştı.
Buzu tutarken alt dudağımı ısırmıştım.
-Tamam sadece 3 dakika dayanmaya çalış
Buza alişmışdım ben sadece ağlayacal yer arıyordum. Gözlerimdeki yaşlar yavaş yavaş süzülmeye başladığında Alper daha bunu fark etmemişti.
Odağı parmağımdı.
Yara bandındı taktıktan sonra bana baktığında fark etmişti.
-Ezel neden agʻlıyorsun çokmu acıyor canın?
Kısık sesle ağlamaya başladığımda bana sarılmıştı.
-İstemiyorum Alper gelmelerini istemiyorum gelmesinler gitsinler
Saçlarımı okşadığında ona daha çok sokulmuştum.
Hayalim olan yeri kazanmıştım. Belki o gün Barış gelmese şuan koyun kuzu peşinde koşuşturan 20 yaşıma geldiğmdeyse görücü usuluyla evlendirilen o köyün kızları gibi olucaktım.
Benim aksime Barışın ailesi çok minnoş aileydi.
-Şşt tamam sakin ol ben burdayım bir şey yapamazlar
-Yapamazlar ama istemiyorum
Kuçağına alarak beni odasina getirmişti. Yatağa uzandığımızda saçlarimı okşamaya başlamıştı.
-Hadi uyu Ezelim, söz her şey güzel olucak
-Ya olmazsa
-Olucak.